Her ölüm üzücüdür de, genç ölümler yürekleri daðlayýcý yoðun bir üzüntüye yol açarlar. Gezi Parký eylemleri sýrasýnda aldýðý yarayla önceki gün hayatýný kaybeden Berkin Elvan henüz 15 yaþýnda, ömrünün baharýnda bir çocuktu; ölümü herkesin yüreðini daðladý...
Evet herkesin... ‘Üzülmedim’ diyenlerin de, üzülmediði sanýlanlarýn da Berkin’in ölümünden en az çocuðun yakýnlarý kadar üzüldüðüne eminim ben. Küçük yaþta olduðu için üzülmüþlerdir... Ayrýca hem katýlýmcýlarýn hem de müdahale edenlerin baþtan hesap etmeleri mümkün olmayan toplumsal bir eylem sýrasýnda yanlýþlýða kurban gittiði için de üzülmüþlerdir...
Bu topraðýn insanlarýnýn yüreði daðlýdýr... Vicdanlýdýrlar... Kolay üzülür, kolay aðlarlar...
Ýnanmayanlara, birkaç yýl önce Hrant Dink’in uðradýðý suikastýn uyandýrdýðý ortak yürek acýsý bunu hatýrlatmadýysa, Berkin Elvan’ýn cenaze törenine katýlan her kesimden, her inançtan, her eðilimden insanýmýz bir kez daha hatýrlatmýþ olmalý...
Sadece Berkin Elvan’a deðil, Gezi Parký eylemlerinin diðer kurbanlarýna da, Ethem Sarýsülük’e, Mehmet Ayvalýtaþ’a, Abdullah Cömert’e, Ali Ýsmail Korkmaz’a, Ýrfan Tuna’ya, Medeni Yýldýrým’a, Ahmet Atakan’a da üzüldü ve aðladý bizim insanlarýmýz...
Kimi katýla katýla aðlayarak belli etti üzüntüsünü, kimi içine gömdü ve belli etmedi...
Vicdanlý insanlar üzülür ve aðlar çünkü...
Tersi nasýl düþünülebiliyor? Neden bazýlarý bir kýsým insanlarýmýzýn Berkin’in ölümüne üzülmediðine inanýyor? Miting meydanlarýnda bu kuþkusunu seslendiren, gazetelerde köþelerine taþýyan, sosyal medya karanlýðýndan istifade dillendiren var; acaba neden?
Anlamakta ve cevabýný bulmakta zorlandýðým bir soru bu.
Yüreði taþ baðlamýþlar elbette herkesle birlikte üzülmez; ancak Mýsýr’ýn Rabia Meydaný’nda devlet güçlerinin açtýðý ateþle hayatýný kaybeden Esma’ya aðlayabilen hassas bir yürek, polisin elinden çýkan gaz kapsülüyle ölen kendi ülkesinin çocuðu Berkin’e de ayný þiddette üzülüyordur.
Üzüldüðünü belli etmiyorsa, bunun anlaþýlabilir baþka bir sebebi mutlaka vardýr...
Siyaset? Herhalde siyasetin bir payý var. Devleti yönettiði için devlet görevlilerinin zaafa uðramasýna yol açmama düþüncesi de zihinlerinde yer iþgal ediyor hiç kuþkusuz... Daha?
Dahasý meselâ þu olabilir mi: Berkin için üzülenlerin sokaða taþmasýyla baþgösterecek yeni toplumsal olaylarda baþka Berkin’ler, Ali Ýsmail’ler, Ethem’ler, Ýrfan’lar, Mehmet’ler, Abdullah’lar, Medeni’ler hayatlarýný kaybedebilir endiþesi?
Yersiz bir endiþe sayabilir miyiz bunu, eðer böyle bir endiþe varsa? Cenaze kaldýrýlýrken de ölümle sonuçlanan olaylar yaþanmýþken?
Polise dönüp “Orantýsýz güçten sakýn, gaz kullanma” denilebilir elbette, denmeli de; ancak toplumsal olaylarý bütünüyle engellemek neden mümkün deðilse, eylemlerin hiç kurban verilmeden yapýlmasýný saðlamak da imkânsýz... En barýþçýl gösterilerde bile hiç arzu edilmeyen geliþmeler yaþanabiliyor...
Ülkeyi yönetenlerin çoðu kez baðýrlarýna taþ basma pahasýna üzüntülerini içlerine gömdükleri o kadar belli ki...
Keþke hem üzüldüðünü belli edip hem kararlý durmanýn bir yolunu bulabilseler... Müþfik ve kudretli olma üslubunu...
Berkin için üzülmeyenimiz yok; kim tersini iddia ediyorsa doðru söylemiyor...