Bilmem Sami Elvan -yani Berkin Elvan’ýn babasý- ne düþünüyordur þu son olay hakkýnda?
Savcýyý rehin alma ve sonra katletme eylemini sözde Berkin için yaptýklarýný ilan ettiler. Berkin’i öldürdükleri iddia edilen polisleri “Halk Mahkemesi”nde yargýlayacaklardý. Devletin yargýlamasýna güvenmiyorlardý. Sonunda devletin savcýsýnýn kafasýna silahý dayadýlar ve kurþunlarý bastýlar. Kendisinin gelip “Yapmayýn, etmeyin, bizim canýmýz yandý baþka canlar yanmasýn” demesi kar etmedi.
Acaba Sami Elvan teröristleri tanýyor muydu?
Berkin Elvan’ý maske takýp olaylarýn içine sürenler de bunlar mýydý?
Berkin Elvan ekmek almaya giderken yoluna çýkýp onun aklýný çelerek ateþin içine sürenler de bunlar mýydý?
Sami Elvan’a neden soruyorum ki bunlarý?
Belki bazý þeyleri daha iyi anlamamýz gerekiyor.
Doðu-Güneydoðu’da kýz-erkek çocuklarý daða götürülen anne-babalar var, önce direniyorlar, sonra bir tür aidiyet oluþuyor, ama bir gün cansýz bedenleri geliyor önlerine...
Örgütü biliyorlar, çocuklarýnýn nasýl bir ateþin içine sürüklendiðini biliyorlar, daða çýkýþlarýna mani olamýyorlar, böyle bir feda oluþla varýlacak sonucun felaketten baþka bir þey olmadýðýný biliyorlar, ama önlerine çýkýp gitmelerine mani olamadýklarý için de kahroluyorlar.
Berkin’in içine sürüklendiði anaforu tasvip etmiþ miydi baba-anne Elvanlar?
O gün de eylemlerin bir ayaðýnda iþte þu Savcý’nýn baþýna silah dayayanlar vardý.
Silahýn, bombalarýn patladýðý bir ortamda kimin baþýna ne geleceði belli olmazdý. Ve Berkin o hengame içinde can vermiþti.
Berkin’le ilgili bir davanýn, gelip gelip, Savcý’nýn baþýna silah dayamak ve onu hunharca katletmekle sonuçlanmasý, belki de en çok Elvan ailesinin dramýdýr.
Þimdi nerede dursunlar?
Oðullarýnýn adý kullanýlarak, bir cinayet iþlenmiþ bulunuyor. Ardýndan da, kanlý eyleme imza atanlarýn kendi hayatlarýnýn son bulduðu bir eylem.
Acaba Berkin, o anafor içinde büyüye büyüye, böyle bir eylemin aktörü haline mi getirilecekti?
Ya da bu cinayetin iki faili, nasýl bir yetiþme süreci içinde bu hunhar eylemi gözlerini kýrpmadan icra edecek hale geldiler?
Bu eylemi iki kiþi veya bir örgüt karargahý olarak planlayanlarýn, bunun bir tür “intihar eylemi” olduðunu, yani sonunda ölüm gelmesinin kaçýnýlmaz olduðunu bilmemeleri mümkün deðil. Ama DHPK-C militanlarý zaten yola ölümü göze alarak çýkýyorlar. Bir ortam düþünün ki çocuklar, orada nefes alýp veriyorlar. Örgüt, zemin tutmak istediði alanda, militan devþirmek gibi bir çalýþma yürütüyor ve her çocuk potansiyel militan adayý.
Ne hisseder anne-baba böyle anafor ortamýnda çocuklarýnýn geleceði adýna?
Türkiye’nin son 50 yýlýný takip edenler, ölüp giden gençlerin arkasýndan “Aferin” çeken, o ölümleri siyaset malzemesine dönüþtüren, ama asla onlarýn davasý ile alakasý bulunmayan siyaset esnafýna çok rastlamýþlardýr.
Berkin Elvan’ýn ölümü üzerine de ne çok edebiyat yapýldý?
Þu ölen militanlarýn ana-babasýný düþünüyorum, ne hissetmiþlerdir þu hadise karþýsýnda?
Onlar da bir gün Berkin gibi çocuk muydular?
Anne-babalarýnýn duygu-düþünce dünyasýndan ne aldýlar ya da almadýlar da, böylesine ölümcül bir sürecin içine sürüklendiler?
Þöyle bir zihnimizi yoklayalým:
- DHKP-C adýna herhangi bir ideolojik çerçeve görebiliyor muyuz? Nasýl bir dava için yola çýkmýþtýr bu gruplar? Nasýl bir toplum düzenini amaçlarlar?
Öyle derin bir boþluk var ki...
Pisi pisine ölüme sürüklenen bir yapý söz konusu.
DHKP-C adýna eylemlerin-çalýþmalarýn yoðunlaþtýðý semtler, çok çok uzun zamandan beri biliniyor. Bu semtlerde silahlý bir yapýnýn bir tür etkinlik oluþturduðu da biliniyor. Bu etkinliðin, topluma yönelik terör boyutunun da herkes farkýnda olmalý.
Bu vakýa, bir tür “kurtarýlmýþ bölge” uygulamasýna dönüþme riski taþýmasý sebebiyle devletin özel hassasiyetine de zemin hazýrlamalý. Bu semtlerin rehabilitasyonu gibi bir devlet gündemi olmalý diye düþünüyorum.
Soru þu: Berkinleri nasýl alacaðýz bu terör yapýlarýnýn elinden?
Son söz: Þehit savcýmýz için Allah’tan sonsuz rahmet, ailesine baþsaðlýðý diliyorum.