Berlin'deki çılgın politikacı

İsrail'in tehlikeli adımlarını bölgeye yayma teşebbüsü silah tedarik ettiği ülkelerde tartışma konusu haline geldi. Berlin'deki koalisyon hükümeti İsrail'e silah satışı konusunda son dönemde yaşanan olaylar ve tartışmalarla çalkalanıyor.

Almanya'nın silahların insan hakları ihlalleri ve siviller üzerinde kullanılabileceği endişesiyle İsrail'e yönelik ihracatı gündeme geldi. Yeşiller Partisi'nin giderek şahinleşen Dışişleri Bakanı Baerbock, silahların sivillere karşı kullanılmayacağına dair İsrail'den mektup aldıklarını söyledi.

İsrail Savunma Bakanı'nın yazılı teminatına rağmen, Almanya'nın onayladığı silahların çoğu savaş silahı yerine koruyucu ekipman gibi malzemelerle sınırlı kaldı. Ağustos 2024 itibarıyla (üç ayda) Almanya, İsrail'e yaklaşık 94 milyon Euro değerinde silah ihraç ettiğini duyurdu. Önceki dönemlere göre yaşanan bu büyük artış şüpheleri artırıyor.

Her ne kadar Berlin hükümeti koruyucu ekipman diye ısrar etse de ülke siyasetinde İsrail'e karşı sessiz tepki giderek derinleşiyor.

Alman medyasında İsrail'e silah satışına dönük bazı anketler yayınlanıyor. Katılımcıların yalnızca %30'u silah satışına destek verirken önemli bir oran sivillere dönük katliamın görüntülerinden rahatsız.

Alman siyasetini sarsan çıkışı bir Türk politikacı yaptı. Türk kökenli SPD'li siyasetçi Aydan Özoğuz Instagram hikayesinde Siyonizm'i tanımlayan bir paylaşım yaptı.

14 Ekim günü İsrail'in Gazze'de bir hastane çadırını bombalaması sonucu 4 sivil öldü 40 kişi yaralandı. Bu olaya ait bir görüntüyü paylaşan Aydan Özoğuz fotoğrafın altına "bu Siyonizm" diyerek paylaştı.

Almanya'nın siyasi tarihi için İsrail'in ne denli hassas olduğunu bilen çılgın politikacı Aydan Özoğuz halen Federal Meclis Başkan Yardımcısı. Hem partisinden hem de diğer partilerden hücuma uğrayan Aydan Özoğuz, yanlış anlaşıldığını Yahudi karşıtı/antisemit olmadığını söylemesine rağmen hedefe konmaktan kurtulamadı.

MedyaBerlin'den Mustafa Ekşi'ye röportaj veren Aydan Özoğuz, yaptığı açıklamada hiçbir topluluğu hedef almadığını ve paylaşımının kasıtlı olmadığını net bir şekilde belirtiyor. Güya Avrupa değerleri düşünce özgürlüğü ve ifade hakkını merkeze alıyordu. Ancak, bu tür açıklamalara rağmen, bazı kesimlerin Özoğuz'u hedef alması, Almanya'da demokratik tartışma kültürünün olmadığını, mayınlı alanlara girmenin ağır bedelini bir kez daha gösteriyor. Oysa Çılgın Politikacı Aydan Özoğuz korkutulan ve bastırılan Alman toplumunun önemli bir kısmının düşüncesini haykırıyordu.