Maçýn en önemli mesajý Beþiktaþ’ýn tribünlerini doldurmasýydý. Eðer bir takým taraftarýna umut ve güven veriyorsa, heyecan duyuran önemli iþlere soyunmuþsa, yalnýz kalmýyordu.
Biliç cezalýlar ve sakatlardan açýlan görevlere atamalar yaparken, maceraya, fantezilere kaçmamýþtý. Solda, Opare, stoperde Necip vardý. Önde, eldeki en iyiler grubunu bozmadý, ama arkalarýnda yamalý bir blokla çýkmýþtý sahaya. Öndekiler iþini tam yaparsa, arkadakilerden doðacak sorunlar örtülürdü. Gerideki yamalarda arýza olmadý. Necip çok iyi, Opare yararlýydý. Rakibin de oynatamadýðý oyunculardan ötürü tüm takýmý yamalýydý.
Beþiktaþ bir yandan ilk kez bir araya gelen savunma yapýsý, bir yandan da yiyeceði bir gol iþleri çok zora sokacaðýndan kontrollü yavaþ bir oyun oynadý ilk yarýda. Bu durum Liverpool’un iþine çok geldi. Kontrataða dayalý, kenarlarý da iyi kontrol eden bir savunma yapýsýnda kaldý. Takýmca aðýr kalýnca, Gökhan, Atiba, Sosa top kullanmakta durgun olunca, Ba da ikili kontrole girdi ve mücadele Liverpool’u üzmeden aktý.
Beþiktaþ’ýn artýk olmazsa olmazý, çabuklaþýp, hýzlanmaktý. 2. yarý buna yöneldiler. Ve giderek baský kurdular. Þutlarý çoðaldý. Gökhan sola geçip çabuklaþýnca, Biliç, giderek oyundan düþen Sosa’nýn yerine 60’da Tolgay’ý koyunca hücum gücü iyice arttý. Aranan gol Tolgay’ýn nefis vuruþuyla bulundu. 90+2’de Demba Ba tavana giden þutuyla, ikinciyi atýp turu yakalýyordu ki üst direkten döndü bu umut! Uzadý maç. Uzatmalarda da etkili takým gene Beþiktaþ’tý. Çok yorulduðu belliydi, ama onu da yenmenin savaþýmýný verip taa 5. penaltýda da olsa hak ettiðini aldý.