Cumhuriyet Halk Partisi, Beşiktaş Belediyesi'ndeki yolsuzluk iddialarıyla çalkalanıyor. Bir süredir takip ediyorum. Hemen her gün bambaşka şeyler çıkıyor. Bir çıkıyor meclis üyesinin eniştesinin şirketine 2 milyon 346 bin TL'lik ihale paslanmış. Bir çıkıyor 100 TL sermayeli bir şirkete kurulduktan 47 gün sonra 5 milyon liralık ihale verilmiş... Enteresan enteresan olaylar...
**
Bundan daha çok, Belediye içinde Başkan'ın izahı zor lüks hayatı tartışılıyor. Belediye Başkanı olarak aldığı maaş belli. Buna rağmen nasıl oluyor da; sadece aidatı 7 bin lira olan bir lüks villada yaşıyor diye konuşuyor belediye çalışanları. Nasıl oluyor da; "...Bahçelievler'de mütevazı bir apartman dairesinde ikamet ederken, Beşiktaş Belediye Başkanı olduktan 1 yıl sonra Kaz Dağları'nın eteğinde iki ayrı ultra lüks villa satın alıyor?..." diye soruyor Beşiktaş Belediyesi'nde Başkan'a yakın çalışan isimler.
**
Bütün bunların tartışıldığı gün bir yolsuzluk iddiası daha yankılandı belediyede... Bir ilginç akaryakıt hırsızlığı iddiası. Olay şu... Belediyenin araçları belli. Bu araçlarla gidip anlaşmalı benzin istasyonlarından taşıt tanıma sistemiyle benzin alınabiliyor. Ödemesi de aydan aya yapılıyor. Fakat burada başka bir film çevrildiği çıktı ortaya. Belediyeye ait Ortaköy Otobüs Garajı'nda görevli 34 LTF 456 plakalı, 197 litre yakıt deposu hacmi olan Otokar Sultan marka midibüsün, bir günde binlerce litre yakıt aldığı saptandı. Kilometre saatine bakılacak olursa bu yakıtı bu midibüs harcamamış... Araç takip sistemi de aracın öyle binlerce litre yakıt harcayacak kadar dolaşmadığını söylüyor zaten... Sadece o da değil. Aralarında 34 LVD 375 plakalı aynı model midibüsün de olduğu onlarca aracın yakıtmatik kartı da bu hileli dolumlar için kullanılmış.
**
İki ihtimal var burada. Ya mazotu araçlara doldurduktan sonra başka bir yere alıp sattılar. Ya da o araçların taşıt tanıma kartlarıyla doğrudan başka arabalara yakıt sattılar. Eğer böyleyse yani ikinci şık doğru ise bu yolsuzluğa benzin istasyonunda çalışanların da dahil olduğu anlamı çıkar. Yok her seferinde aynı arabayla yakıt alıp Ortaköy Garajı'nda boşaltılıyorsa pompacıları ilgilendiren bir durum yok demektir.
**
Peki, bu olay nasıl ortaya çıktı? Belediyeye ait 34 LTF 456 plakalı araç adına bir günde bin 895 litre yakıt alınmasından ardından yakıtmatik sistemi ikaz verdi. Bu ikazın ardından Belediye yetkilileri hemen harekete geçti. Ama hâlâ suç duyurusunda bulunulmamasından anlıyoruz ki, olayın açığa çıkması için değil galiba üstünün örtülmesi için harekete geçmişler.
**
Hadi diyelim ki işin adli/kriminal tarafı böyle perdelendi. Peki CHP neden bu skandallarla ilgilenmiyor? Daha evvel yazıldığı için biliyoruz. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeğeni Rojda Karadaş'ın Beşiktaş Belediyesi'nde yıllardır işe gitmeden maaş aldığı ortaya çıkmıştı. Kadroda adı olmadığı halde altına 2019 model lüks bir araç verildiği ve aydan aya danışman olarak maaşının yattığı iddia edilmişti. Şimdi buradan yola çıkarak şu soruyu sormak lazım; yoksa Rojda Karadaş gibi 'istisna' kadrolarından daha fazla mı var? Bu kadar ayyuka çıkmış konuların görülmemesinin nedeni acaba ne? Bakın Bilecik Belediyesi'nde parti hemen gereğini yaptı. Acaba Beşiktaş için neden ürkek davranıyor CHP Genel Merkezi?