Beşiktaş, E.Şehir maçını 3 puanla kapayarak öncelikli hedefini korudu. Nedir o öncelikli hedef? Beşiktaş’ın 2 puan geriden izlediği G.Saray’ı geçmesi ve Şampiyonlar Ligi’ne doğrudan katılım vizesini alması. Bu öncelikli hedefi her hafta ısrarla yazmayı sürdüreceğim. Camianın bu hedefe sahip çıkması, teknik heyetin ve takımın arkasında durması da büyük önem taşıyor. Belli bir süre sonra yeni stadına kavuşacak olan Beşiktaş’ın gelecek sezona Şampiyonlar Ligi’nde merhaba demesi ideal olur. Tabii eğer uzun vadeli bir gelecek planlaması söz konusu ise Beşiktaş’ta. Öyleyse sorun yok. Öyle değilse de bu fiili durum yönetimi bu yönde düşünmeye iter. O da iyi.
Kartal gözünü daha da yukarıya dikebilir mi? F.Bahçe derbisine kadar 2. sıraya yerleşmeyi başarır ve arada makul bir puan farkı olursa, neden olmasın? Ama ilk iş öncelikli hedefin gereklerini yerine getirmekte. G:Saray, zirveyi yakalama telaşıyla Beşiktaş’a geçilmek kaygısı arasında bölünmüş bir konumda. Stres eşiğini yükselten bir konum bu.
Beşiktaş’ın ise serinkanlı olmaya ihtiyacı var. Hedefe sadakat bu açıdan önemli. Takımın ve teknik heyetin deneyimsizliğinin üstesinden gelecek şey ancak böyle bir serinkanlılık ve kararlılıktır çünkü.
Beşiktaş ve G.Saray’ın dengeli ve birbirini izleyen bir fikstürü var. İki takımın ortak maçlarına bakalım: Karabük(D), Kayseri, Konya(D), F.Bahçe, Sivas(D), K.Paşa, Elazığ(D), G.Birliği. İki takım da bu maçları aynı sırayla oynayacak. Beşiktaş bu maçlar öncesinde Ç.Rize(D) ve Akhisar’la oynayacak. G.Saray da bu maçlar sonrasında Trabzon(D) ve K.Erciyes ile. Beşiktaş’ın bu ortak fikstürdeG.Saray’ı arkadan izliyor olması bir avantaj. Beşiktaş önümüzdeki 2 haftayı 6 puanla geçerse, sonrası için akılcı ve serinkanlı bir puan planlaması yapabilir.
Beşiktaş’ın, çok dramatik puan kayıpları olmazsa, hedefi ısrarla kovalayacağını bir an bile aklımızdan çıkarmayalım.
Mevcut kadro kısıtı göz önüne alınırsa, Beşiktaş’ın şu anda bulunduğu yeri de başarı sayıyorum ben. Ama daha ötesine uzanmayı da gerçekçi buluyorum. Takımın hücum üretkenliğindeki sorunlara geçen hafta değinmiştim. Beşiktaş, kadrosunu daha da daraltacak ceza ve sakatlıkları minimum düzeyde tutmayı başarırsa, belli bir futbol kalitesini de koruyacaktır. Her hafta maçın son anına kadar aynı şeyi söylemeyi sürdürelim: Hücum Beşiktaş, Hücum!