Maç öncesi söylemlerinde Mehmet Özdilek de oyuncularý da “Beþiktaþ’ýn güçlü yanýný biliyoruz, buna göre hazýrlandýk” dediler. O güçlü yaný herkes biliyordu. Hücumdaki kozlarýydý. Önemli olan buna karþý önlem planý yapmak ve uygulayabilmekti. O plan artýk bir futbol klasiðiydi. Alan daraltarak kalabalýk kapanmaktý. Rakibin kozu olan yaratýcý oyuncularý oynatmamaktý. Ama burada býrakmayýp, top kazanýldýðýnda hýzla öne çýkmaktý, topu en kestirme yoldan öndekilerle buluþturmaktý.
Bir takým iyi çalýþýrsa bunu baþarabilirdi. Ancak bu yetmezdi. Bastýran, güçlü varsayýlan takýmýn da gücünü tümüyle devreye sokamamasý gerekti. Ýþte bu da oldu. G.Birliði müthiþ bir konsantrasyon ve çalýþma isteðiyle planýný uyguladý ve bu uygulama sýrasýnda Beþiktaþ’tan yardým aldý. Neydi o yardým? Þuydu: Özellikle Gökhan ve Quaresma son iki maçta terk ettikleri topla muhabbetlerine yeniden baþladýlar. Onlar topa yapýþtýkça, rakibin onlarý kontrolü ve böylece Gomez’in de devre dýþý býrakýlmasý kolaylaþtý... Beþiktaþ’ýn savunmasý pasif, uzaktan; G.Birliði’nin savunmasý aktif, yakýndan, oynatmayan sert bir savunma idi.(Ýlk yarýda G.B 12, BJK 3 faul yaptý!) Hücumlar da bu anlayýþýn paralelinde G.Birliði lehine geliþti. Gençler açýk alanlardan geçerek çýkabildi; Beþiktaþ topu ayakta beklettiði için baský yiyerek dar alanlara sýkýþtý!
Ýkinci yarýya Olcay ve Quaresma’yý kulübeye, Necip ile Cenk’i oyuna alarak baþladý Güneþ. Sosa daha öne çýkarak oynadý. Deðiþiklik Beþiktaþ’ýn ortada top kazanma ve önde etkili olma oranýný artýrdý. G.Birliði ise futbolun çirkin yüzü sahte yere yatmalara erken baþladý. Bu yapýsý kendi gücünü törpüledi. Beþiktaþ giderek fýrsatlar üretmeyi baþardý. Buna karþýn kendi normalinin altýnda kalan adam çoktu. Gomez, Gökhan, Sosa gibi... Cenk’in hücumdaki çabasý takýma umut veren bir düzeydeydi. Gomez dünkü gibi pasif kalýrsa onu takýmdan keser.