Herkesin merakla ve dört gözle beklediði, adý büyük kendi bücür F.Bahçe-Beþiktaþ derbisi; hayal kýrýklýðýnýn çok ötesinde, olumsuz bir etki býraktý. Kimse beðenmedi.
Doðrudur... Ama doðru olan bir baþka þey var. O da, F.Bahçe’nin bu sezon oynadýðý tüm maçlardan çok daha fazla bir istek ve kendini ispat çabasý içinde olmasýydý. Gerçi istekli oluþu, kaliteli futbola herhangi bir önemli katký saðlamadý ama; kendi makus talihine bir baþkaldýrýþý da görmedik deðil.
Beþiktaþ bile, rakibinin muhtemel bir isyan ihtimalini hesaba katmýþ olmalý ki; son 5 resmi maçýnda 4 yenilgi alan F.Bahçe’den (vallahi de billahi de) resmen korktu. Hadi terbiyeli davranýp korktu demeyelim de, ürktü diyelim.
Gerçekten de öyle... Siyah-Beyazlýlar, olasý bir direniþ/diriliþ/dönüþ ihtimalini, çok ciddiye aldý. Bu çekince yüzünden, yeterli özgüven sergileyemediler.
***
Derbinin ikrar ve tekrar ettiði ana konulardan biri de; Larin’in Beþiktaþ’a golcü olarak deðil, ikinci sýnýf rolcü bile olamayacaðý gerçeðinin netleþmesidir. Buna karþýlýk Benzia’nýn, F.Bahçe’de takýmýn VIP köþesine kalýcý bir rezervasyon yaptýðýdýr. Her maçta üstüne koyuyor ve varlýðýný ciddi anlamda hissettiriyor.
Tekrar üzerine basa basa söylemek isterim... F.Bahçe’de baþlayan yeniden diriliþ hareketi, derbinin kalitesiz geçmesinden kaynaklanan bir ilgi odaðý düþmesi yaþadý. Bu yüzden farkýndalýk azaldý. Daha önce hiç yapamayýp bu kez baþardýklarý sorumluluk bilinci yüklenme ve yükselme trendi, yeteri kadar ödül alamadý. Derbinin önemli mesajý, F.Bahçe’nin düzelme periyoduna girdiðinin ilk iþaretlerini vermiþ olmasýdýr. Bu belki, kaçýrdýðý üç puandan bile önemlidir.
Gelecek haftalar, bu düzelmenin meyvesini vereceði için, deðeri o zaman daha iyi anlaþýlacaktýr.