Beşiktaş nerede aksadı?

11’inci haftayla birlikte ligin üçte birini tamamlamış sayılırız. Az çok fikir verici bir noktaya geldik. Beşiktaş son Kayseri deplasmanında 18 gol girişimi üretti. Fernandes ve Olcay biraz kıpırdanınca bile hücum üretkenliği arttı, Oğuzhan’ın omuzlarındaki yük azaldı. Erciyes, Bursa ve Akhisar deplasmanlarında da benzer bir üretkenlik yakalamıştı zaten Beşiktaş. Yalnızca E.Şehir ve Antalya deplasmanlarında 12 gol girişiminde kalmış, E.Şehir maçını son bölümde koparmış, Antalya karşısındaki 8 dk’lık bir bocalama döneminde ise maçı teslim etmişti.

Beşiktaş’ın deplasman stratejisinde bir sorun yok. Hatta daha agresif bir görünüme kavuşacağına da inanıyorum. Zaten dış saha puan tablosunda 4G, 1B, 1M ile 1. sırada şu anda Beşiktaş. Asıl sorun iç sahadaki tabloda. İç saha sıralamasında 2G, 2B, 1M ile 13. sırada. Peki, bu çok dramatik bir tablo mu? Beşiktaş ilk Trabzon maçını rahat kazandı, G.Antep karşısında da iç sahaya yakışır bir hücum üretkenliği yakaladı. Olimpiyat’taki tribün coşkusu da bunun kanıtıydı. Aynı coşku G.Saray maçında sürdü, taraftar rekoru kırıldı. Beşiktaş gol girişimi sayısında 13-9 önde olduğu bu maçı tartışmalı bir golle ve hiç hak etmediği biçimde kaybediyordu ki olanlar oldu. Sonraki iki iç saha beraberliği o tablonun bedeli. Kimi yorumcular Beşiktaş taraftarının iç sahada takım üstünde olumsuz bir baskı oluşturduğunu öne sürüp duruyor. Son 2 maçtaki 4 puanlık kayıp bunun ne kadar anlamsız bir iddia olduğunun kanıtı. Beşiktaş bugün 25 puanda olabilirdi. Tek dileğim, kalan 2 seyircisiz maçın kayıpsız geçilmesi.

Daha önce de yazdım, F.Bahçe’yi bir adım öne çıkaran şey skor üretkenliği. Tam 3 maçı son anda koparmaları da cabası. Bunun dışında iki dev arasında çok belirgin fark yok. Üstelik Beşiktaş’ın F.Bahçe’yle oynayacağı iki maç var daha. Bu iki maçı da kazanma şansı var. Dolayısıyla teorik olarak F.Bahçe’nin yalnızca 1 puan gerisinde Beşiktaş. Konya ve F.Bahçe maçlarından çıkarılacak 6 puan herşeyi değiştirebilir. Ya olmazsa? Bu sezonu takımın ve taraftarın üzerinde şampiyonluk baskısı ve beklentisi oluşturmadan geçirmek önemli. Beşiktaş Biliç’le belli bir futbol kalitesi yakalarsa, hedefine bu sezon olmasa bile er geç ulaşır. Önce istikrar, ardından başarı illa gelir.