Beşiktaş özgüven eşiğinde

Geçen haftaki yazımda Beşiktaş’ın önündeki dört maçlık periyodu “altın fırsat” olarak tanımlamıştım. Beşiktaş bu periyodun ilk iki maçını 6 puanla geçmeyi başardı. Hem bu sezon, hem gelecek için önemli bir kazanım. Bu iki galibiyeti de fazlasıyla önemsiyorum. Çünkü ikide bir vurguladığım gibi, benim derdim yalnızca bu sezon değil. Benim derdim Beşiktaş’ın kulüp olarak istikrarlı bir çizgi, takım olarak da belli bir futbol kalitesi yakalaması.

Şimdi, tam da bu yüzden, yeni şeyler söyleme zamanı değil. Şimdi bazı hususların altını ısrarla ve ısrarla çizme zamanı. Yönetime, camiaya, taraftara bunları usanmadan söyleme zamanı. Tekrardan kaçınacak değilim, geçen yazımdaki kimi cümleleri aynen kullanacağım. İlki şöyle: “Mevcut oyuncu kadrosu da Biliç de Önder Özen de bir şampiyonluk yarışının gerilimini taşımak ve yönetmek konusunda çok deneyimli değil. Bunu bir zaaf olarak görmüyor, bir eleştiri olarak dile getirmiyorum. Bu deneyimsizliğe stat sorununu, başta yetki dağılımı olmak üzere yönetsel belirsizlik ve karmaşaları, transfer yetersizliğini ekleyin. Eğer Beşiktaş sezon sonuna kadar zirveye yapışık kalmayı başarırsa, teknik heyet ve oyuncular çok önemli bir iş yapmış olacaklar.”

Gelelim ikinciye: “Eğer Beşiktaş için mevcut teknik heyet eliyle yönetilecek uzun vadeli bir yapısal dönüşüm söz konusuysa, takım bu sezon çok değerli bir deneyim birikimi elde edecek. Zirveden kopmamayı başarırsa, gelecek sezon için ciddi bir özgüven depolayacak.”İşte şu son iki galibiyeti bu yüzden çok önemsiyorum. Çünkü her maç bu deneyim birikimi yönünde atılmış bir adım. Çünkü her maç daha sakin ve serinkanlı bir takım atmosferi için harika bir fırsat.

G.Antep maçının ilk 75 dk’sında gayet iyiydi Beşiktaş, gol yediği son çeyrekte de fazla dengesizleşmedi. Ya K.Paşa karşısında? Maça sözde iştahlı başlayan K.Paşa 1. yarı sadece tek bir gol girişimi üretebildi, o da dk. 2’de. Beşiktaş 2. yarı 10 kişi kalmasa farkı daha da artırabilirdi. Sezon başındaki sistematik savunma yapabilen, golleri yalnızca bireysel hatalardan yiyen Beşiktaş’ı hatırladım bir anda. Şimdi daha da sakin, daha da serinkanlı bir Beşiktaş görmeyi umuyorum Bursa ve G.Saray maçlarında. Kulağımıza küpe olsun: Beşiktaş’ın depolayacağı özgüven ligi nerede bitireceğinden çok daha önemli.