Beşiktaş’a kara çalınamaz

Tahkim, CAS, gerekçe, bekleyeceğiz elbet, ama şunu söyleyeyim: Şike soruşturmasına Beşiktaş’ın adının karışmasına çok şiddetli tepki vermiştim, “Eğer gerçekten böyle bir girişim varsa” şartını koyarak. Sonrasında kamuoyuna yansıyan delilleri son derece yetersiz ve özensiz buldum. Pek çok spor yazarının sus pus olduğu günlerde Beşiktaş’ı, Adalı, Havutçu ve Ateş’i savunan sayısız yazı yazdım. Mahkeme süreci başladı. İddianameyi ve ek dosyalarda Beşiktaş’ı ilgilendiren bölümleri satır satır okudum. Vicdani kanaatim değişmedi. Bu konuda yazmayı sürdürdüm. Bugün de Beşiktaş’ın suçsuzluğundan yüzde yüz eminim. Bu kadar afaki delillere dayanarak, UEFA dahil, kimse Beşiktaş’a kara çalamaz. Benim gözümde Beşiktaş aktır, tertemizdir. Bu kanaatimi kimse değiştiremez.

Ahmet Ateş niye onca zaman hapis yattı, açıklaması yok. Serdal Adalı’nın da bu işte zerre kadar dahli olmadığına eminim. Tayfur Havutçu’ya gelince, Yusuf Turanlı’yla lüzumsuz konuşmaları, özensiz üslubu ciddi bir sorundur. Havutçu’yu suçlamıyorum, Türk futbol kültürü böyle. Bu kültürde yetişmiş herhangi bir futbol adamının, ortalıkta ben menajerim diye dolaşanlarla bundan farklı biçimde konuştuğu sanılmasın. Soruşturma süreci boyunca hedefe hep futbol kültürümüzü koydum. Türk futbolundaki yozlaşmış tablonun ve gerilemenin nedenini başka yerde aramaya gerek yok. Bu bir.

Beşiktaş’ın adına haksız yere kara çalınmasında Seba sonrası yönetimlerin tamamının payı var. Bu da iki. Beşiktaş’ı, kendi değerlerine aykırı biçimde, F.Bahçe-G.Saray eksenine sokma çabasının, özentisinin ürünü bir ilkesizlik ve yönetsel becerisizlik. O konuda da çok yazdım. Beşiktaş teknik adam mezarlığına dönmüş, popülizmin suyu çıkarılmış, başkalarına özenilen yolda Beşiktaş taraftarının büyük kısmı kelle avcısına dönüştürülmüş, her sezon yeni günah keçileri icat edilmiş. Bunlar yapılmış da söz konusu rekabetin içinde ağırlıklı bir yer mi tutmuş Beşiktaş? Başkalarının hinliğine erişecek hale mi gelmiş? Ne gezer, tam tersine, şike soruşturmasında başka bir takımın yanına meze edilmiş adı.

Tek bir örnek: İstikrar fırsatının yakalandığı, işin başında koca koca sözlerin verildiği, Q7 ile Guti’nin geldiği, devre arası onlara Fernandes, Almeida ve Simao’nun katıldığı bir sezonda Schuster’in arkasında durulacak basiret gösterilmediği için ne olmuş? Schuster’in yanından geçmeyeceği bir ad transfer listesine girmiş, Beşiktaş’ın adı şike soruşturmasına karışmış. Aferin. Nerede olabilirdik, şimdi neredeyiz!