Evet, her maç kazanmak için oynanýr ve kazanmanýn mutlaka bir getirisi vardýr. Ancak, bu maç gibi kimisi sonucuna her biçimiyle katlanýlacak olan maçtýr.
Tottenham’ý yenmenin getirecekleri; bu galibiyeti elde etmek için harcanacak çabanýn yükleyeceði yýpranmadan daha mý deðerliydi? “Hayýr”, demek de su kaldýrýr.
Beþiktaþ’ýn içinde bulunduðu kadro sorunlarý üzerinden düþünürsek, ben yetkili olsam, maçýn öncelikle sonraki maçlara olumsuz etki edecek bir ‘yýpranmýþlýðý’ vermemesini hesaplarým. Yýpranmamayý, kazanmaya yeðlerim. Bu hesaba gerek kalmadý Beþiktaþ’ta. Çünkü 7 oyuncusu zaten sakat ve biri cezalýydý! Biliç, Ýsmail dýþýnda 5 gençle kulübeyi oluþturmuþtu. 18’nci yoktu!
Ýki takým da gruptan çýkma iþini, önceden bitirmenin rahatlýðý içinde temposuz giriþti oyuna. Ýkisinin de görüntüsü mücadeleyi germemek özeninde olmaktý.
Bu izlenimi edindiðimiz anda stadýn ýþýklarý söndü! Sanki baþka etkenlerde kapýþmayý yavaþlatmaya çabalýyordu!
Ancak karanlýk arasýndan sonra ikisi de olanak bulduðunda hücum için çabukluklarýný gösterdiler. Kerim’in ve Töre’nin top tutarak oynama alýþkanlýklarýna Sosa’nýn enerji tasarruflu performansý eklenince, Beþiktaþ’ýn orta alan direnci azaldý. Tottenham bunun için daha çok hücumda kalan taraf oldu. Beþiktaþ, ilk saat dolarken iyi özelliklerini topu oyalamadan kullanýnca iki dakikada, içinde saklý kalite yükünü sergileyiverdi. Kurgusunda Töre-Olcay-Cenk’in rol aldýðý gol, futbolu sevda yapan güzelliklerden biriydi. Az sonra Kerim iyi vuruþ yapsa ikinci gelecekti. Taktik miydi, oyun kendiliðinden mi böyle geliþti kestiremiyorum. Ancak Beþiktaþ, öncelikle oyunu yavaþ tutarak, iki gün sonraki SL maçýna yýpranmýþ gitmemeyi istedi. Ve fýrsatýný bulunca da doðasýndaki hücum becerisini gösterdi. Bu bir kalitenin ifadesiydi ayný zamanda.