Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn ilk kez baþkanlýk ettiði Bakanlar Kurulu toplantýsý beklendiði gibi uzun sürdü.
Bunda, yýllarca birlikte hükümet olarak çalýþtýðý isimlerle uzun bir aradan sonra bir araya gelmenin getirdiði ‘sohbet’in de etkisi var.
Ama gündem de yoðundu.
Çözüm süreci, paralel yapýlanmayla mücadele, Suriye’deki durum, Paris cinayetleri...
Ekonomi, G20 zirvesine ev sahipliði, onun öncesinde Erdoðan’ýn ‘One minute’ çýkýþýndan sonra katýlmadýðý Davos’a Baþbakan düzeyinde yapýlacak ilk katýlým...
‘Ýkinci Boðaz’ gibi, üçüncü havaalaný, köprüler, hýzlý tren ve ikinci boðaz tüp geçiþi gibi dev projelerin durumu...
Türkiye’nin iç ve dýþ konularý birbirine geçmiþ durumda...
Cumhurbaþkaný’nýn da ‘Beþtepe’deki yeni yapýlanma, yeni oluþturulan daire baþkanlýklarý ve yönetim sistemi konusunda bilgilendirme yapacaðý bekleniyordu.
Bu yazý toplantý sürerken yazýldý, ancak yine öncesinden yapýlan hazýrlýklara bakýlýrsa her þeyin konuþulduðunu söylemek mümkün.
Beþtepe’de yapýlan Bakanlar Kurulu toplantýsýna ‘olaðanüstü’ anlam yüklemek doðru olmaz. Elbette ‘seçilmiþ cumhurbaþkaný’ ile baþlayan bir yeni dönem var ve bunun ‘yenilikler’ getireceðini Türkiye 3-4 yýldýr konuþuyor. Bu toplantý da cumhurbaþkaný seçimi öncesinden bilinen ve ‘olaðan’ karþýlanmasý gereken bir toplantý.
‘Olaðanüstüleþtirme’ çabasý olsa olsa cumhurbaþkanlýðý ve baþbakanlýk arasýnda ‘çatýþma’ umanlarýn tercihi olabilir. Ýktidara muhalefetiyle alternatif olamayanlarýn, iktidar içinde ihtilaf çýkmasýndan medet ummalarý son derece doðal.
Erdoðan’ýn da bugüne kadarki tavrýnýn ‘olaðanüstüleþtirmeme’ yönünde olduðunu söylemek için üstünkörü bir hafýza tazelemek yeterli.
Beþtepe’de ilk Bakanlar Kurulu için ‘tarih tartýþmasý’ baþladýðý günü hatýrlayýn. ‘5 Ocak’ tarihi ortaya atýldýðýnda yine bir heyecan yaþanmýþtý.
Arkasýndan yazdýðým yazýnýn baþlýðý ‘Hay Allah, yine kriz çýkmadý’ þeklindeydi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan ile Baþbakan Ahmet Davutoðlu’nun birbirinden baðýmsýz hareket etmeleri, birinin diðerine emrivaki yapmasý varsayýmý üzerine yazýlan, yazýlacak senaryolarýn bir deðeri yok.
Ben mi çok iyi biliyorum?
Hayýr, okuyan biliyor!
Cumhurbaþkaný da, Baþbakan da, Türkiye’nin ‘seçilmiþleri’ olarak, baþarýlarýnýn yekdiðerine yarayacaðýný biliyorlar.
Bunu özel görüþmelerimizden bilmiyorum; açýk kaynaklara dayanarak söylüyorum.
Cumhurbaþkaný’nýn siyasi liderliðini vurgulama konusunda Baþbakan’dan daha samimi davranabilme lüksü kimsenin yok. Zira yük de, sorumluluk da onun omuzlarýnda.
Baþbakan hem sözleri hem icraatýyla bu hakký teslim ettiði halde, ‘Tayyipçilik’ yarýþý baþlatanlar boy göstermeye baþladýlar.
Görünen o ki ‘Erdoðan-Davutoðlu krizi’ne yatýrým yapanlarýn deðirmenine en fazla onlar su taþýyacak.
Bunlarýn bir kýsmýna ‘liste Tayyipçileri’ de diyebiliriz ...
Yarýn milletvekili listesinde yer bulamadýðýnda “Beni Tayyipçi diye çizdiler” diyebilmek için þimdiden ‘Tayyipçilik yarýþý’na girenler bunlar.
Bir dönem bunlarýn ‘cemaatçi’ versiyonlarý vardý.
Talip olduklarý bir makama atanmayýnca, duruma göre “cemaatçiyim diye beni almadýlar” veya “orayý cemaat ele geçirmiþ, Milli Görüþçü’yüm diye beni çizdiler” cümlelerini ayný gün içinde iki farklý ortamda kullanabiliyorlardý bunlar...
Hala farklý versiyonlarý var.
Dünkü Beþtepe toplantýsý öncesi ben sadece Erdoðan’ýn bu toplantýya iliþkin yaptýðý açýklamada söylediklerini hatýrlýyorum:
“Alýþýlmýþ bir Cumhurbaþkaný olamayacaðýmý söylemiþtim. Tam aksine, Hükümetiyle uyum içerisinde olan, Hükümetine güç katmaya çalýþan... Çünkü Hükümetimizin baþarýlý olmasý, þahsýmýn baþarýlý olmasý anlamýna gelmez; ülkemizin 2023 hedeflerini yakalamasý ve muasýr medeniyetler seviyesinin üstüne çýkmasý anlamýna gelir. Bu tür bir araya geliþimiz kimseyi rahatsýz etmesin. Hükümetle, Beþtepe’nin veya Cumhurbaþkaný’nýn kopuk olmasý, bize farklý bakýþlar sergileyenleri sevindirebilir. Biz onlarý sevindirmeye pek niyetli deðiliz.”
Anahtar kavram ‘Hükümetine güç katan...’dýr...
‘Liste Tayyipçileri’ Cumhurbaþkaný’nýn ‘hükümete güç katan...’ sözünü bir daha okusun.
