Lafýn bir kýsmýný alýp gerçekleri eðip bükerek algý operasyonu yapanlar, cýmbýzlayarak çektikleri kelimelerin arkasýna kendi kelimelerini ekleyerek “tehdit” edildiklerini söylüyorlar.
Bu ülkede Musa Anter öldürülmedi mi?
Cem Ersever öldürülmedi mi?
Bahtiyar Aydýn öldürülmedi mi?
Baþbaðlar katliamý yapýlmadý mý?
33 er þehit edilmedi mi?
Ýsmini bilmediðimiz yüzlerce binlerce kiþi özellikle 93-96 yýllarý arasýnda katledilmedi mi?
“Beyaz Toros” olarak adlandýrýlan “faili meçhuller” yaþanmadý mý?
Yaþandý.
Kim yaptý bunlarý?
Failler “derin devlet” ve o yapýyla baðlantýlý legal illegal gruplar deðil miydi?
Sýrtýnýzý yasladýðýnýz terör örgütleri “derin”lik sarhoþluðu içinde yargýsýz infaz yapýp faili meçhullere imza atmadý mý?
“Parmaksýz Zeki” 33 erin þehit edilmesi meselesiyle ilgili “derin”leri iþaret etmedi mi?
Hafýzamýzý yoklayýnca ilk akla gelenler bunlar.
Ak Parti iktidara gelince sýký fýký olduðunuz bu yapýlarý darmadaðýn etti, onlara harekât alaný býrakmadý.
Kimi dosyalarý yeniden açtý, misal, asit çukurlarýnda öldürülenlerin haklarýný
aramalarý için mahkemeler kurdu.
Yeterli mi, deðil mi elbette tartýþýlýr ama bu yönde iyi niyet beyan etti Ak Parti.
Konforlu siyaseti tercih etmedi, diðer iktidarlar gibi küllenen dosyalarýn üzerine yatmadý, o dosyalarý yeniden açarak sorumlularý bulmaya çalýþtý.
Bugün paralel yapýnýn medyasý “mahkemelerden sonuç çýkmadý” diyor. Neden çýkmadýðýný “paralize” ettiðiniz mahkeme reislerine, emir eriniz bazý savcýlara, gerekli araþtýrmalarý yapmayan, sümenaltý eden polislerinize sorun.
FETÖ’nün kapsama alaný daraldýkça baþta Hrant Dink cinayeti olmak üzere birçok mesele bakýn nasýl ýþýk almaya baþlýyor, aydýnlýða kavuþma ihtimalleri beliriyor.
Haksýz eleþtiriyi sadece paralel yapý mý yapýyor? Selahattin Demirtaþ’a ne demeli?
“Baþbakan tehdit ediyor” Demirtaþ, o dönem Beyaz Toroslarla yapýlanlarý savunan, Osman Baydemir’e “manyaða bak” manþeti atan, Doðan Medyasýnýn dalgalandýrdýðý “Türkiye Türklerindir” bayraðý altýnda saz çalýyor.
Aklý, vicdaný mühürlenenler anlamaz elbette ama bakýn Davutoðlu o konuþmasýnda ne demiþti.
“Býrakýn makamýmýza, koltuðumuza, canýmýza dahi mal olsa bu yoldan, bu kutlu yoldan dönmek, vazgeçmek bizim için söz konusu deðildir. Zaten þer odaklarý da bu kararlýlýðýmýzdan çekiniyor. Çünkü biliyorlar ki AK Parti zayýfladýðýnda terör odaklarý güçlenecek ya da çözüm süreci zayýflayacak. Çünkü biliyorlar ki AK Parti iktidardan indirilirse buralarda ya bu terör çeteleri dolaþacak ya da eskiden olduðu gibi “Beyaz Toroslar” dolaþacak. Biz bu memleketi ne terör çetelerine ne de faili meçhullere bir daha býrakmayacaðýz.”
Þimdi bu tehdit oluyor ama “HDP barajý aþamazsa Türkiye büyük bir felakete sürüklenir”, “karþýlýk vermek ananýzýn ak sütü gibi helaldir”, “Öz savunmalarýmýzý kurarýz”, “hendekler, siperler açýp karþýlýk veririz” tehdit olmuyor.
Ne ala memleket.
‘3 milyar dolarlýk adam’
Aydýn Doðan’dan bahsediyorum. Kýzabilir, “Ben o kadarlýk bir adam mýyým?” diye sorabilir. Sadece Hilton arazisi için kendine biçtiði bedel bu olduðu için söyledim. Yoksa kazandýðý, yediði ve yedirdiklerini hesaba katýnca bu rakam devede kulak olmalý.
Ama bu kadar çok paranýz olmasýna, bir dönem devletin her kademesinde sözünüzün geçmesine raðmen, biri çýkýyor ve “hakkýndan fazlasýný alamazsýn” diyor.
Ciddiye almýyorsun.
Doðal sit alaný olmasýna raðmen aklýnca bunu deðiþtirip milyon dolara aldýðýn araziyi milyar dolara çevirmek için aðaçlara çalý çýrpý raporu düzenletiyorsun.
Bu sayede dolar yeþilini aðaç yeþiline nasýl tercih ettiðini de görmüþ olduk.
Oysa konu aðaç olunca ne kadar da hassastýnýz. Gezi’yi hatýrladýnýz deðil mi? 3-5 aðaç için siz ve adamlarýnýz ülkenin yakýlmasýna, yýkýlmasýna neden olan vandallara nasýl da destek olmuþtunuz.
Bu arada bir tavsiyem olacak. Bu meselelerde Ertuðrul Özkök ve Ahmet Hakan’ý kullanmaya devam edin. Onlar talimatlarýnýzý yazsýn, algý oluþturmak için uðraþýp dursun.
Son dönemde Ahter Kutadgu diye bir isim açýklama yapýyor sizin adýnýza. Yazýktýr. Ýki adamýnýzý telef ettiniz, buna acýyýn bari.
