Beyaz Toroslu Meral Abla

Meral Akşener, Hürriyet’e mülakat vermiş.. Diyor ki; “Bize gelenlerin gömleklerini çıkarmalarına gerek yok..” Ya?.. Solcu olan solcu kimliğiyle gelsin.. Ülkücü olan ülkücü kimliğiyle.. ‘Dönüşmeyin yani’ diyor mealen.. Bunu, 80 darbesi sonrası siyasetin baskılandığı dönemde kendine meşru alan arayanların, ANAP’ta kendini ifade etmeye çalıştığı günlere benzetenler olabilir. Şu ünlü ‘4 eğilim’ politikasına.. Ama bugün şartlar öyle değil ki.. Her fikrin, her ideolojinin, her düşüncenin ya partisi ya legal başka yapılanmaları var.. Neden Meral Akşener’in açtığı şemsiyenin altına girecek ki insanlar?.. Hem de dönüşmeden.. Şimdi misal, siyaseten ömrü boyunca, ezilmiş halkların hakkını arayan bir adam düşünün.. Yıllarca gitmiş bölgeye, Kürtlere seslenmiş; ‘İnkâr, imha, ret, asimilasyon politikalarının hesabını soracağız’ demiş.. Sonra Meral Akşener’in yanında saf tutmuş... Gömleğini çıkarmadan..

Meral Akşener kim peki?.. Biz susalım kendisi anlatsın;

“Bazıları diyor ki, ‘Meral Akşener MHP’ye genel başkan olmasın, faili meçhullerin sorumlusu O’dur’ diyorlar. Ne derseniz deyin hepsi kabulümdür. Bu ülke için, bu milletin birliği beraberliği için bir şey yapılması gerekiyorsa yapmışımdır, sorumluluğunu da sonuna kadar alıyorum….” (28 Nisan 2016 / Balıkesir)Yani vaktin ‘Beyaz Toros’larını aslanlar gibi sahiplenip o dönemin kirli-karanlık savaşı üzerinden politika yapan bir isim.. Eleştirmiyorum.. Bu bir tercih.. Ve açık söylemek gerekirse alıcısı da var.. Sadece bu fikrin liderliğinde bir harekete, gerçek anlamda bir solcunun nasıl gömlek değiştirmeden katılacağını merak ediyorum..  Daha da somut sorayım.. Ataol Behramoğlu, övgüler dizerken arka arkaya Meral Akşener için, destek verdiğini bildiğimiz ‘Cumartesi Anneleri’ geliyor mu aklına?..

Şark kafası - Garp kafası

Devrim Arabaları hikayesi, 1961’deki 29 Ekim Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan o talihsizlikle son bulduğunda, Cemal Gürsel şöyle der; “Garp kafasıyla araba yapmayı başardık.. Amma Şark kafasıyla içine benzin koymayı ihmal ettik..” Bu sözle birlikte bir sayfa da kapanmış oldu.. ‘Devrim’, Devlet Demiryolları hurdalığında çürümeye bırakıldı.. Şimdi geldiğimiz nokta ise bize sözün, vaktin cunta lideri tarafından yanlış kurgulandığını gösteriyor.. Meğer sözün aslı şu olacakmış; “Şark kafasıyla otomobil yaptık amma Garp kafası her defasında olduğu gibi bunu da durdurdu..”

 

Emrah Serbes’ten mektup

Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin’in yazılı mülakat talebine bir mektupla yanıt vermiş Emrah Serbes..‘Unutun beni’ diyor kamuoyuna.. Açık söylemek gerekirse, dün o mektup yayınlanmasaydı muhtemelen bütün bir hafta sonu, en çok konuşulan isim haline gelmeyecekti.. Yıllarca en çok izlenen dizileri yazan bir adamdan söz ediyoruz burada.. Elbette reytingin ne olduğunu biliyor.. Elbette bu mektubun ortaya çıkaracağı sonuçları hesaplamış.. ‘Beni unutun’ diyor.. ‘Unutturmamak’, sadece algıyı değiştirmek üzerine bir strateji izlediği gün gibi ortada.. ‘6 gün’ diyor.. ‘İstesem Avrupa’ya kaçardım beni de kimse iade etmezdi’ falan diyor.. Bırak bu işleri delikanlı.. Sen bir katilsin!.. Böyle ‘Behzat Ç. tiratları’yla bu buz gibi gerçeği değiştiremezsin.. Yaşatılan sosyal linç ise, hak ettiğinin yanında fındık-fıstık sayılır..