Son günlerde, malum ‘çözüm süreci’ baðlamýnda kýran kýrana bir ‘milliyetçilik’ tartýþmasý sürüyor.
Bilindiði gibi Baþbakan Tayyip Erdoðan, toplumsal barýþý zedeleyen MHP ve BDP’nin ýrkçý söylemlerini hedef alarak, “Bu süreçte kimse bizim karþýmýza Kürtlükle de Türklükle de çýkmasýn. Biz her türlü milliyetçiliði, ayaklarýnýn altýna almýþ bir iktidarýz. Kim ki kendi ýrkýnýn, kavminin, kendi kabilesinin diðerlerinden üstün olduðunu iddia ediyorsa o kiþi þeytanýn izindedir” ifadelerini kullandý.
Ve kýyametler koptu...
Baþta Bahçeli ve Kýlýçdaroðlu olmak üzere bütün ulusalcý kesimler ve hassaten de beyaz Türkler günlerdir, baþbakana karþý baþlattýklarý hakaret kampanyasý eþliðinde Türklüðün ve ulusalcýlýðýn faziletlerini anlatýyorlar.
***
Diyorum ki, hazýr Türklük tartýþmasý baþlamýþken gelin, baþta yine Bahçeli ve Kýlýçdaroðlu olmak üzere bütün beyaz Türklerin ve ulusalcýlarýn kafataslarýný da ölçelim. Böylece, kimin kaç kuruþluk Türk olduðunu da öðrenmiþ oluruz.
Ama bu iþi, bilimsel yöntemlerle yapalým. Malum, kafatasýnýn cinsini belirlemek için ‘antropometri pergeli’ ile önce kafatasýnýn geniþlik ve uzunluk açýsý ölçülüyor. Daha sonra çýkan rakamlar yüzle çarpýlýp birbirine bölünüyor. Buna göre belirlenen kafatasý tipleri þöyle sýralanýyor: 65-75 arasý: Dolikosefal (uzun kafatasý), 79-84 arasý: Mezzosefal (orta yuvarlaklýkta kafatasý), 84 ve üstü: Brakisefal (yuvarlak kafatasý).
Ancak hemen baþtan belirtelim, pergelde 84’ü tutturamayanlar yani Brakisefal olmayanlarýn Türklüðü tehlikeye girer, bizden söylemesi...
Bunu söylerken, asla bir ýrka mensup olmayý tahkir etmek ve ülkesini sevmenin göstergesi olan milliyetçiliði deðersizleþtirmek gibi bir niyet içinde deðilim. Hele, vatan olarak tanýmladýðýmýz bu coðrafyanýn her karýþ topraðýný, insanýný ve deðerlerini sevmenin adý olan milliyetçiliði bir ‘virüs’ olarak gören þuursuzlardan hiç deðilim.
Ama kabul edelim ki, Cumhuriyetin kuruluþ yýllarýnda bu ülkede bir ‘kafatasçýlýk’ saçmalýðý yaþanmýþtýr ve halen de bu saçmalýktan medet uman hastalýklý bir zihin yapýsý devam etmektedir.
***
Düþünün ki, insanlýk tarihinin yetiþtirdiði en büyük mimari dehalardan birisi olan Mimar Sinan’ýn kafatasý 1935 yýlýnda mezarýndan çýkartýlmýþ ve üzerinde ‘ýrk’ ölçümü yapýlmýþtýr.
Türk ýrkýnýn brakisefal (yassý-yuvarlýk kafalý) olduðunu ispatlamak amacýyla, Türk Tarihini Araþtýrma Kurumu üyeleri Hasan Ferit Çambel, Atatürk’ün manevi kýzý Afet Ýnan ve Þevket Aziz Kansu, Sinan’ýn kafatasý üzerinde Türklük testi yapmýþlardýr. Ve o günden bu yana Sinan’ýn kafatasý kayýptýr...
Hemen belirtelim, millet tasavvurumuzu kafatasý ölçüm cetvellerine göre belirleyen milliyetçilik anlayýþý ‘ýrkçý’ bir yaklaþýmdýr ve insanlýk dýþýdýr.
Bugün bile, Cumhuriyetin ilk yýllarýnda baþlatýlan bu ‘kafatasçýlýk projesi’ni savunan kafatasý ölçümü yetersiz bazý kalemler, antropoloji biliminin arkasýna saklanarak, ýrkçý projeleri bilimsellik masalýyla satmaya çalýþýyorlar.
Kimse antropolojinin bir bilim dalý olduðunu inkar etmiyor ki... Nitekim Baþbakan Erdoðan da bilimselliðe deðil, ýrkçýlýða karþý çýkýyor. Dolayýsýyla, kafa ölçümü düþük bu kalemlerin antropoloji bilimiyle ýrkçýlýðý birbirine karýþtýrmasý son derece normal...