Beyazperdenin en kötü kadýnlarý

Bu hafta vizyona giren The Model filminden yola çýkarak sinemanýn kötücül kadýn performanslarýna bakalým dedik. Bakýnca “Düþman baþýna” demeden edemedik.

Sinemada kadýn performanslarý çok önemlidir. Hatta sinemanýn çarpýcý ve güzel yüzü diyebiliriz unutulmaz kadýn oyuncular için. Marilyn Monroe’dan Kathryn Hepburn’e, Sharon Stone’dan Angelina Jolie’ye birçok unutulmaz isim sinemanýn kraliçesi oldu. Ama kadýn performansý deyince sadece güzellik akla gelmiyor. Sinemanýn belki de eleþtirilmesi gereken bir anlayýþý da var. Kötülük ve kadýn arasýndaki bað, gerçekte olmadýðý kadar sýkýdýr sinema tarihinde. Kötü kadýn performansýyla unutulmazlar arasýna giren birçok isim var. En güzel kadýn dediðimiz isimler arasýndan bile çýkýyor bu performanslar. Mesela Monster’daki Charlize Theron ve Temel Ýçgüdü’deki Sharon Stone... Bu hafta vizyona giren The Model filminde de böyle bir performansla karþý karþýyayýz. Model Emma’yý canlandýran Maria Palm filmin içinde geçirdiði deðiþim ile çarpýcý bir performans koymuþ ortaya. Ýþte bu filmden yola çýkarak sizin için en iyi 10 kötü kadýn performansýný sýraladýk.

Sofia Boutella - Mumya-The Mummy

Sýkýca mühürlenmiþ olan antik bir mezar yüzyýllardýr unutulmuþ bir çölde yatmaktadýr. Ancak askeri bir operasyon sonucu keþfedilir ve açýlýr. Zamansýz bir þekilde hayatý elinden alýnan antik kraliçenin ruhu da uyanmýþ olur. Yüzyýllar boyunca büyüyen öfkesiyle günümüze uyanan kraliçe insanlýða boyun eðdirmeye ve kendisine yapýlanlarý ödetmeye kararlýdýr. Kraliçe Ahmanet’i canlandýran Sofia Boutella The Exorcis’teki Linda Blair’den sonra en korkutucu kadýn karakterlerden biri oldu.

Maria Palm - Model-The Model

Emma, mankenlik kariyeri yeni baþlayan genç bir kýzdýr. Uluslararasý bir model olmanýn hayaliyle Paris’e taþýnýr. Bir fotoðraf çekiminde tanýþtýðý fotoðrafçý Shane White’a aþýk olur. Shane de Emma’ya aþýk olur fakat bu iliþki Emma için tehlikeli bir takýntýya dönüþmek üzeredir ve kariyerini tehdit etmektedir. Emma’yý canlandýran Maria Palm filmin baþýndaki naif masum kýz karakterinden intikamcý ve takýntýlý kadýna dönüþümü çok iyi canlandýrýyor.

Piper Laurie - Günah Tohumu-Carrie

Carrie White baskýcý annesi yüzünden kabuðunu kýramamýþdýr. Okulda yaþadýðý oldukça travmatik bir olayýn neticesinde gerçeküstü yeteneklerini keþfetmeye baþlar. Arkadaþlarý onun durumuna üzülerek onu topluma kazandýrma çabasý içerisine girerler. Yakýnlarda gerçekleþecek olan okul balosuna götürmek üzere bir oðlan onu davet eder. Ancak bu baloda ona hazýrlanan korkunç bir þaka, herkes için ölümcül olacaktýr. Sissy Spacek’in performansý unutulmaz ama kötümcül kadýn açýsýndan Carrie’nin annesi Margaret White’ý canlandýran Piper Laurie daha önemli bir performans göstermiþtir. 

Kathy Bates - Ölüm Kitabý-The Misery

Paul Sheldon kariyerinde dönüm noktasýnda olduðunu düþünür ve maceralarýný yazdýðý karakteri Misery Chastain’i öldürüp diziyi bitirir. Paul geçirdiði bir araba kazasýndan yaralý kurtulur. Onu bulup evinde bakmaya baþlayan Annie Wilkes, Paul’un sadýk okurlarýndan biridir ve kahramaný Misery Chastain’in de hayranýdýr. Son kitabý okuyup Misery’nin ölümüyle þoke olan kadýn öfkeye kapýlýr ve Paul’u ayaðýndan yaralayarak onu yataða hapseder. Herkes Paul’ü ararken Annie’ye özel bir Misery macerasý daha yazmak zorundadýr.

Sharon Stone - Temel Ýçgüdü-Basic Instinct

Dedektif Nick Curran, bir cinayet dosyasýný araþtýrýrken davanýn þüphelisi olan Catherine Trammel’le yakýnlaþýr. Yazar olan Catherine, son kitabýnda Nick’in davasýndaki cinayetin bir benzerini detaylý þekilde anlatmýþtýr. Cinayetlerin devamý geldiðinde Nick’in psikiyatristi Elisabeth ve ortaðý, onu Catherine’le olan yakýnlýðý nedeni ile uyarýrlar. Catherine’in kýskanç sevgilisi Roxy’nin onu öldürmeye çalýþmasý bile Nick’in kadýna olan tutkusunu engelleyemez. Paul Verhoeven’ýn tutkulu filmi, özellikle Stone’un performansý ve sorgulama sahnesiyle sinemaseverin hatýrlarýnda kalmýþtýr.

Charlize Theron Cani-Monster

Film, Amerikan’nýn ilk kadýn seri katili olan Aileen Wuornos’un gerçek hayat hikayesini anlatan karanlýk bir hikayedir. Wuornos’un zor ve acýmasýz bir çocukluðu olur. Tacize uðramýþ ve uyuþturucu baðýmlýsý olmuþtur. On üç yaþýna geldiðinde bir hayat kadýn olup ayný yýl hamile kalýr. Sonunda Florida’ya yerleþir. Hikaye 1989-1990 arasýnda 9 aylýk bir döneme odaklanýyor. Wuornosayný dönemde para kazanabilmek için müþterilerini öldürmeye baþlar. Bir zaman sonra durum, baþka bir boyuta ulaþýr. Wuornos’nun içindeki soðuk kanlý katil seri cinayetmerin sorumlusudur. Charlize Theron makyaj yardýmýyla öyle bir deðiþim yaþýyor ki onaalýþmýþ izleyiciler bile rahatsýz oldu.

Rosamund Pike - Kayýp Kýz-Gone Girl 

Amerika’nýn Missouri eyaletlerinden birinde sýcak bir yaz sabahý, Nick ve Amy evliliklerinin beþinci yýl dönümünü kutlamaya hazýrlanmaktadýrlar. Fakat o gün Amy aniden ortadan kaybolur. Geri dönmeyince, polisin gözünde kocasý Nick tüm þüpheleri üzerine çeker. Nick’in ise kafasý karýþmýþtýr zira Amy’ye ne olduðuna dair hiçbir fikri yoktur ama bir anda kendisini Amy’nin ailesinin hazýrladýðý bir yardým operasyonu içerisinde.piyon olarak bulur! Nick masum olduðu konusunda ýsrar etse de üstündeki þüpheleri tamamen yok edemez. Amy’nin hayatta olup olmadýðý ise büyük bir muammadýr... Amy’i canlandýran Rosamund Pike bir kadýnýn tutkusunun nerelere kadar gidebileceðine iyi bir örnek.

Glenn Close - Öldüren Cazibe-Fatal Attraction

Karýsý ve kýzý þehir dýþýndayken avukat Dan Gallagher bir gecelik iliþki yaþamaya kalkýþýr. Yayýncý Alex Forrest ile yaþadýðý bu kýsa iliþkinin ona nelere malolacaðýndan ise haberi yoktur. Dan, yaþadýklarýndan sonra iletiþimi kesmeye çalýþýr ama Alex iliþkiyi bitirmek niyetinde deðildir. Dan’in onu reddetmesi üzerine çýldýran Alex þiddete baþvurmaya baþlar ve bunu Dan’in ailesine de yansýtýr. 1987 yýlýnýn en iyi box Office baþarýsý olan film ihanetin sonuçlarýný korkunç bir þekilde anlatýyor. Baþrollerde Michael Douglas ve Glenn Close var ve ikisi de unutulmayacak oyunculuklara imza atýyorlar.

Barbara Stanwyck - Çifte Tazminat-Double Indemnity 

Femme fatale kavramýný sinemaya sokan kara filmin gerçek anlamýyla ilk örneklerden biri Billy Wilder’ýn Double Indenminty filmidir. Barbara Stanwyck de kara filmin ilk döneminin en akýlda kalan ismidir. Amacýna ulaþmak için her þeyi yapabilen ve bu uðurda insanlarý birer birer harcamakta hiçbir sýkýntý görmeyen, içi gerçek kötülükle dolu Phyllis Dietrichson karakteri ile unutulmazlar arasýna girmiþtir.

Nicole Kidman - Sonsuz Ýhtiras-To Die For

Suzanne diðer tüm karakter gibi amacýna ulaþmak için baþkalarýný kullanmak konusunda ihtisas sahibi, ancak onu diðerlerinden ayýran kritik bir nokta var. Onun güzelliðiyle etkisi altýna alýp iþini gördüðü kiþiler henüz birer lise öðrencisi. Kidman bu oldukça tehlikeli karakterin hakkýný kusursuz güzelliðiyle sonuna kadar veriyor.