Kürtçe’de yaþasýn anlamýna gelen ‘býji’ kelimesini, 13 yýl kadar önce, Türkiye idamý ve Kürtçe’ye konulan yasaklarý kýsmen kaldýran yasalarý çýkardýðý zamanda kullanmýþ ve Radikal 2’ye ‘Býji Türkiye’ baþlýklý bir yazý yazmýþtým.
Öcalan’ýn Türkiye teslim edilmesinden sonra idam edilmesi için büyük kampanyalarýn baþlatýldýðý bir dönemde, idam cezasýný kaldýran Türkiye’ye býji demeyecek de ne diyecektim?
Davutoðlu’nun seçildiðini duyduðumda, her nedense, bu baþlýkla ikinci bir yazý yazmak geçti içimden.
Davutoðlu’ndan yana yapýlan tercihe sevincimi en iyi ifade edecek kelime bu olduðu için belki.
Reform ve açýlýmlarý sürdürecek, çözüm sürecini baþarýya götürecek yeni genel baþkanýný ve baþbakanýný seçerken, Cumhurbaþkaný Erdoðan ve AK Parti, Davutoðlu’nu seçmekle son derece isabetli bir tercih yaptý.
Davutoðlu formülü kimi çevrelerin hesapladýðý gibi bir ara dönem formülü olmayacak. Bu tercih, 2023’lü yýllara uzanabilecek saðlam bir stratejiye dayanýyor.
Ana muhalefet partisi olmayan bir ülke ve bir siyaset ortamý ya da görünümü, AK partiye her zaman kazandýracaktýr.
Dolayýsýyla Davutoðlu’nu bekleyen siyasi mücadele, rakibi ve doðru dürüst muhalefeti olmayan bir mücadele olmaya devam edecek gibi görünüyor. Týpký Erdoðan döneminde olduðu gibi..
Þu iki temel sorun, Davutoðlu’nun baþbakanlýðý döneminde çözüme kavuþtuðunda ise, Davutoðlu’nun hiçbir siyaset adamýna nasip olmayan bir itibar ve güven elde edeceðine hiç þüphe yok. Bu iki temel sorun þudur:
-Çözüm sürecinin baþarýyla sona ermesi
-Yeni anayasa yapýlmasý
Çözüm süreci baðlamýnda çok tatsýz olaylar meydana geliyor. Ama Türkiye’nin siyasi þartlarý, Öcalan’ýn çözüm için ortaya koyduðu irade ve bu iradenin hükümet cenahýnda karþýlýksýz kalmadýðýnýn görülmesi, mutlu sona doðru yaklaþtýðýmýzý gösteriyor.
Cumhurbaþkaný seçimlerinde Erdoðan ve Demirtaþ’ýn toplamda % 60’a yaklaþan oylarý, yeni anayasa için toplumsal kabulün oranýný da ortaya koyuyor. Çözüm sürecinde beklenmeyen bir geri dönüþ olmazsa, Kürt siyaseti, 2015’te yeni anayasa için AK partiyle iþbirliði yapmaktan kaçýnamaz. Kaçýnmak istese bile bunu izah edemez.
Kürt siyaseti Erdoðan’la birlikte, güçlü bir muhataba daha kavuþmuþ oldu. Her iki halkýn siyasi ve moral iliþkilerini anlayabilecek, Kürt sorunu üstüne saatlerce derin analizler yapabilecek güçlü bir isimdir Davutoðlu. Kürt siyaseti bu gerçeðin farkýna vardýkça, çözüme bir adým daha yaklaþmýþ olacaðýz.
Tarih, Davutoðlu’na, büyük fýrsatlar sunmakta... Entelektüel birikimiyle, siyasi tecrübelerini sentezleyebilecek önemli bir imkâna sahip Davutoðlu. Hiç þüphe yok, onun Baþbakanlýðý bu manada, Türk siyasi hayatý için de epey farklý bir deneyim olacak.
Batý’nýn Doðu’yla bu yeni yüzyýlda ve bambaþka koþullarda tarihsel bir karþýlaþma yaþadýðý muhakkak. Davutoðlu bu tarihsel karþýlaþmanýn yüzyýllarýn içinden çýkýp gelen , sýrlarýný, çatýþmalý hallerini, coðrafya tarih ve mekan baðlamýnda, yýllar önce ‘Stratejik Derinlik’ isimli eseriyle gözler önüne serdi. O bir bilim ve siyaset adamý olarak, dünyadaki bütün mazlumlarýn oryantalizme karþý vicdan ve onurunu, yeni-sömürgeciliðe karþý mücadelesini temsil ediyor.
Bizim Edward Said’imizdir Davutoðlu.
Said’ten daha farklý olarak, inançlarýný yazdýðý kitaplarýn dýþýna, siyaset alanýna taþýmayý denemiþ, elini taþýn altýna koymuþ ve gördüðünüz gibi bunda da baþarýlý olmuþ bir Edward Said..
Dicle Üniversite’sinde konuþurken ve Süleymaniye’de onu dinleyenleri Kürtçe selamlarken bir Mezopotamyalý, gibi konuþur ve alkýþlanýr.
O konuþtuðunda Araplar, onun bir Baðdatlý gibi konuþtuðunu söylerler.
Siyaseti býrakmayý düþünürken, Daðlýca karakoluna yapýlan baskýn onu bu fikrinden alýkoyar..
Türkiye’ye kurulan tuzaklarýn farkýndadýr çünkü. Bu tuzaklarý bertaraf etmek için siyasette kalmaya karar verir.
Türkiye’nin Edward Said’ine, Sayýn Ahmet Davutoðlu’na bu köþeden baþarýlar diliyorum!