Yooo... Hop oturup hop kalkmayýn hemen! Bu sözü söyleyen ne benim, ne de bu ülkeden birisi.
Ayrýca 70 yaþýndaki yargýçlar için söylenmiþ bu sözün üzerinden 70 yýl geçmiþ.
Anlatayým.
Baþbakan Erdoðan’ýn Konya’da bir türlü hayata geçiremedikleri “þehir hastaneleri” projelerine iliþkin olarak “ben söz verip yerine getirmeyen birisi deðilim” psikolojisiyle kamuoyu önünde resmen -Türk siyaset tarihinde alýþýlmýþýn dýþýnda- “hesap veren” bir lider üzüntüsüyle “6 yýldýr hayata geçiremedik. Çünkü kuvvetler ayrýlýðý önümüze engel olarak dikiliyor” sözleri kýzýlca kýyameti kopardý.
Bürokratik zihniyetli demokrat kalemler hiç vakit kaybetmeden alayý vâlâ ettiler, sanki aksini iddia eden varmýþ gibi “kuvvetler ayrýlýðý demokrasinin vazgeçilmezidir” diye tutturdular...
Demokratik devlet yönetimini düzenleyen “kuvvetler ayrýlýðý” modeli uygulamaya geçildiði tarihten bu yana, sanýrsýnýz ilk kez bir devlet liderinin baþý yargýyla derde girmiþ, yargýyý eleþtirmiþ ve kamuoyuna þikâyette bulunmuþ.
Baþbakan “kuvvetler ayrýmý ilkesinde güçlerden birinin diðerinin alanýna müdahale etmesine” karþý çýkan ne ilk lider, görünen o ki ne de sonuncu olacak.
Þimdi yazýnýn baþlýðýna gelelim.
***
TBMM Anayasa Komisyonu Baþkaný Prof. Dr. Burhan Kuzu Cuma akþamý Söz Bitmeden’de konuðumdu. Kuzu “Dünyanýn hiçbir ülkesinde yargýyý seven ve memnun olan lider yoktur. Liderlerin baþý her zaman yargýyla derde girmiþtir. Neden sevmezler çünkü yargý sürekli engel çýkartýr. Yargýdaki sorun baðýmsýzlýk sorunu deðil, yargýçlarýn kararlarýnda taraflý ve ideolojik olmuþlardýr. Bugüne kadar verdikleri “siyasi kararlarý” anlýyoruz diyelim! Ancak ülkenin geliþmesine ve tamamen halka hizmet amaçlý projeleri niye engelliyorsun. Alýn iþte Galataport, Ýzmir Limaný, ÝETT arazisi, otoyol projeleri ve en son Baþbakan’ýn açýkladýðý þehir hastanelerinin yapýlamayýþý ‘idari yargýya’ takýlan çalýþmalardýr. Yazýk deðil mi bu memlekete. Ayrýca da böylesi çekiþmeler sadece bizde oluyor deðil. En meþhuru ABD’nin 32. Baþkaný Roosevelt’in 1929 yýlýnda büyük krizde yerle bir olan ekonomiyi düzeltmek için ekonomik tedbir kararlarýna durdurma vermesi üzerine Amerika Yüksek Mahkemesi’nin yargýçlarýný ‘býktým bu yaþlý bunak yargýçlardan’ diyerek halka þikayette bulunmasýdýr” dedi.
1929 yýlýna gitmeye gerek yok yakýn tarihte pek çok örneðinin bulunduðunu pekala “kuvvetler ayrýlýðýna” karþý çýktý diyenler de biliyor.
Roosevelt hala Amerikan halkýnýn gelmiþ geçmiþ baþkanlar içerisinde en sevileni.
Uzun yýllar Amerika’da yaþamýþ olan bir arkadaþým program sonrasýnda arayýp “Roosevelt’in bunaklar demesinin haklý bir nedeni de var. Amerika Yüksek Mahkemesi’nde görev yapan yargýçlar bir suçtan hüküm giymedikleri sürece ölünceye kadar koltuklarýný býrakmazlar. Öyle ki onlar için ‘nadiren ölebilirler de’ gibi bir espri vardýr” dedi.
***
Roosevelt 1929 büyük krizinden etkilenmiþ olan halka rahat bir nefes aldýracak olan ekonomik reform paketine týpký bizdeki gibi “Anayasayý ihlal” maddesine dayanarak “durdurma” vermiþ. Roosevelt yargýçlarý halka þikâyet ederken öyle Baþbakan Erdoðan gibi nazik bir dil de kullanmamýþ. Ülkenin vahim halini görmeyen yargýçlara çatýr çatýr “yaþlý bunaklar!” demiþ...
Roosevelt’in hala en çok sevilen baþkan olmasýnýn ardýnda halkla kurduðu samimi iletiþim yatýyor olmalý.
Baþbakan Erdoðan’ýn da halk tarafýndan sevilen, güvenilen bir lider olarak 10 yýldýr “iktidar yorgunluðu” dedikleri gerekçeyle oy kaybetmeyi býrakýn mevcut oylarýný artýrmasýnýn ardýnda samimi olduðu kadar vatandaþlarýný aile olarak görüp ülkesinin meselelerini “aile konuþmasý” sýcaklýðýnda paylaþýyor olmasý yatýyor.
Bir taraftan vaat ettiklerini hatýrlatýrken diðer taraftan “geliþme ve sonuçlarý” olduðu kadar yapamadýklarýnýn sebeplerini de bir bir izah ediyor halkýna.
Hastane yapýmýna engel olan “idari yargý”dan ýsrarla “padiþahta bile bu kadar yetki yoktu” diyenlere bakmayýn siz, Baþbakan Erdoðan’ý bazýlarýnýn beðenmediði halk gayet güzel anlýyor.
Bir siyasetçi için de makbul ve geçerli olan halk tarafýndan anlaþýlýyor olmasýdýr.
Kuvvetler ayrýmý prensibine kimsenin itiraz etmediði aþikar, ama hiçbir kuvvetin yekdiðerine hukuksuz bir engelleme içerisine girmemesi de demokratik hukuk devletinin bir gereði. Bu da bizim için gerekli.
