Türkiye siyasetini dizayn etme aracý olarak kullanýlan, hâlâ hukuki ve mali altyapýsý ülkemde oluþturulamamýþ þu Twitter hakkýnda konuþalým. 2014 Türkiyesi’nde Twitter kapandý diye yaygara koparanlar, elbette 2002 yýlýndan bu yana ‘internet’ için neler yapýldýðýný görmezden gelirler. 2002 yýlýnda 20 bin olan geniþbant abone sayýsý bugün 34 milyon. Bu böyle oturduðun yerden konuþma ile olmuyor, milyar dolarlýk altyapý yatýrýmý var. Mobil internet kullananlarýn sayýsý ise 24.1 milyon. Okullara 1 milyondan fazla bilgisayar yerleþtirildi. Bazýlarý tabii oraya buraya ‘böcek’ yerleþtirmenin daha iyi bir yatýrým olduðunu düþünebilir. Mesela, ‘fiberoptik internet aðý’ 2013 sonu itibariyle 228 bin kilometreye yaklaþtý. 160 bini aþkýn öðrenci internet üzerinden eðitim alýyor. 163 bin tablet daðýtýldý, 10 milyona ulaþacak. Okullarda 85 bin etkileþimli tahta mevcut, 1.5 yýl içinde de 350 bin etkileþimli tahta daha geliyor. Tahtalarýn bile akýllandýðý bir ülkede, halen ‘akýllarýn kirada’ olmasý da ayrý bir imtihan zaten. Twitter’ý hoyratça kapatan, yasakçý bu ülkede 15 milyon kiþi e-devlet hizmetinden faydalanýyor. 124 kamu kurumu 900’e yakýn resmi hizmeti ‘internet’ üzerinden saðlýyor. 10 bin 200 okulun internet eriþim altyapýsý ADSL ve Uydu Teknolojileri ile saðlanýyor. Bu böyle sürüp gider. Bunlarý görmezden gelenler, bu ülkeyi ve baþbakanýný bir-iki sosyal medya aracý üzerinden bütün dünyaya þikayet ederler. BM’den, AB’den, Amerika’dan, hatta @jack’in önüne mendil atarlar. Bir telaþ pür telaþ.
Bu ülkenin bir kesiminde halen ‘aþaðýlýk kompleksi’ olmasý asýl düþündürücü olan. Facebook ve Twitter kullandýðýn zaman ‘afili’ olduðunu, küfür etmenin, fenalýðýn ve hayasýzlýðýn ayný zamanda ahlaksýzlýðýn özgürlük olduðunu zannetmenin baþka bir þeyle açýklanmasý mümkün deðil. Elbet sosyal medya, Twitter, Facebook, Instagram gibi sosyal medya argümanlarý bir ‘iletiþim’ aracý ancak, bunu ‘hoyratça’ kullanýp, insanlarýn hakkýna girmek, hakaret etmek, yalanlar söylemek, bütün sýnýrlarý zorlayarak bir ‘yalan makinesi’ haline getirmek, bir ‘darbe’ aracýsý konumuna düþürmek asýl konuþulmasý gereken konu. Herkes herkese özgürlük istemiyor. Özgürlüðün sýnýrlarýný kendisi belirlemek istiyor. O zaman herkesin özgürlük anlayýþý farklýlaþýyor. Bugünlerde bunu konuþamýyoruz, zira ülkenin sosyal medyayý bu þekilde kullanan kesimi maalesef buna henüz hazýr deðil. 2023 hedefine giderken tüm bunlarýn altyapýsý oluþmuþ yeni Türkiyem’de özlemini duyuyorum. Buna da ileri demokrasi, çaðdaþlýk, orantýsýz zeka, sosyal üstünlük deniyor ya, haydi öyle olsun!
Oyunu açýklayanlarýn telaþý acaba neden?
Açýkçasý 30 Mart’ý 31 Mart’a baðlayan geceyi merak ediyorum. Vizyonu olmayan, proje üretemeyen, eser üretemeyen, bu konuda tarihin en büyük tembelliðini gösteren aday ve partiler, yerel seçimin genel seçim havasýnda geçmesini ve 17 Aralýk komplosunu da fýrsat bilerek, bu puslu atmosferde arada kaynýyorlar. Daha doðrusu böyle olduðunu düþünüyorlar. Ýnsan gerçekten hayret ediyor. Birileri AK Parti’nin oy oraný yüzde 29 filan diyor ya, mesele böyleyse neden bu kadar feveran edip ‘sosyal medyada’ turp yetiþtirme gibi bir kabzýmallýða soyunuyorlar. Sormazlar mý, oy oraný düþükse, bu telaþ neden? Canlý olarak yayýnlanan meydan mitinglerinin ‘montaj’, ‘toplama’, ‘paralý’ filan olduðunu ‘anlýk’ twitlerle paylaþma dürtüsü neyin paniði? Oy pusulalarý fazladan basýlmýþ, pusulanýn üzerine þunu yazýn filan demek neyin teranesi? Ama bir gerçek þu ki, bu ülke artýk vizyonun peþinde. Enerjik olanýn, üretme derdinde olanýn peþinde. Þu da aþikar ki, birileri 2002 öncesine dönmenin ‘hayalini’ kurarken, diðerleri ise 2023’e nasýl ‘gümbür gümbür gireriz’in derdinde. Birileri ‘vizyonsuz, namussuz ve vurdulu kýrdýlý’ bir siyasetin peþinde iken; diðeri ülkeyi üreten, geliþtiren, büyüten bir siyasetin peþinde. Birileri ‘milli ihanetin’ içinde, diðeri ‘milli iradenin’ derdinde. Birileri ‘insan ölsün, sokaklar sömürülsün devlet filan kalmasýn’ derdinde; diðeri ‘insaný yaþat ki devlet de yaþasýn’ idealinin peþinde. Ýþte, 30 Mart’ta bu ikisi arasýnda seçim yapýlacak. Telaþý olan kaybedeceðini biliyor herhal. Oyumu açýklamama gerek yok, zira saçma sapan bir telaþým da yok, uzaklara ‘mendil açma’ hesabým da...