Biliç beceremiyor mu?

Beşiktaş konusunda bazı şeyleri yazmaktan, dönüp dönüp hep aynı uyarıları yapmaktan yoruldum artık, yine de inat etmekten vazgeçmeyeceğim. Schuster döneminde de böyle pek çok “inadım inat” yazısı yazdım. Biliyorum, hiçbir işe de yaramadı o yazılar, ama hiç değilse içimin rahat, kafamın esen olmasını sağladılar. Uslanmaz bir hücum futbolu yandaşının yerleşik futbol kültürüne direnişi ve pozitif futbola övgüsü olarak arşivimin gözden uzak bir köşesinde yatıyorlar.

Korkum o ki yine arşivlik yazılara başlamış olabilirim. Her an “şu gitsin, bu gitsin” furyasıyla, “Hoş adam bu Biliç, ama futbol bilgisi yetersiz kardeşim” biçimindeki göz alıcı saptamalarla, “Önder Özen nerede, ne yapıyor yahu?” serzenişleriyle yüz yüze bulabilirim kendimi.

İnadım inat ya, gösterişsiz şeyler söylemekle yetineceğim ben. Örnekse Buca maçından sonra Twitter’a yazdığım şu ibare gibi: “Beşiktaş son 18 sezondaki 17. teknik direktörü ile 16. resmi maçını oynadı.”

Bu ibarede verdiğim her üç rakamı da pek bir anlamlı buluyorum. Hem çok kullanışlı bir ibare bu aynı zamanda, her sezona kolaylıkla uyarlayabilirim. Örneğin, gelecek sezon bu zamanlar “Beşiktaş son 19 sezondaki 18. teknik direktörü ile 17. resmi maçını oynadı” diye yazar geçerim büyük ihtimal. Çünkü Beşiktaş camiasının hücrelerine kadar sızmış bazı kötü alışkanlıkların değişeceğine dair en ufak bir umudum yok. Bildiğimi okumayı sürdüreyim ben yine de: Beşiktaş şu ana kadar oynadığı 17 maçın 15’inde rakiplerinden daha fazla gol girişimi üretmeyi başardı. Bu tabloyu Carvalhal ve Aybaba dönemlerinden çok, Schuster dönemine yakın buluyorum. Schuster’inki kadar çılgınca olmayan, daha serinkanlı, ama pozitif futbola yaslanan bir tablo. İyimserliğimi korumama yetiyor. Üstelik “Şampiyonluk gitti” demek için erken. O olmayacaksa da ikincilik gibi ciddi bir hedef var ortada.

Elbette anlayamadığım şeyler var: Sivas maçında modern futbolun ruhuna bu kadar uygun bir ilk yarı oynayıp 2. yarı buna tümüyle yabancılaşmak gibi. Yedeklerin katkısının çok yetersiz düzeyde kalması gibi. Ama bundan 3 sezon önce Schuster’le bir kupa maçında forma bulan, Guti’nin akıl hocalığından yararlanan Muhammed’e Schuster ve Guti gittikten sonra bu sezona kadar kim ne yapmış, ne katmış, kim bu fırsatları vermiş diye sorarım. Sivas maçında Fernandes-Muhammed değişikliğini yapacak cesareti gösteren Biliç’e şapka çıkarırım.