Bilim siyasetin gölgesinde kalmadý

TÜBÝTAK Bilim Ödülleri töreni Çankaya Köþkü’nde Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün ev sahipliðinde yapýldý. Uluslararasý alanda tanýnan dört önemli bilim insanýmýz ile þimdiden geleceðin dünyasýný þekillendirecek adýmlar atan 11 genç akademisyen ödüllendirildi.

 

Doðrusu, bilim dünyasýndaki baþarýlarýyla onlar Türkiye’yi ödüllendirdiler.

Prof. Zehra Özlem Keskin Özkaya: 1971 doðumlu. ABD üniversitelerinde eðitim gördü, araþtýrmalar yaptý; þimdi Türkiye’de hem bilimsel çalýþmalar yapýyor, hem öðrenci yetiþtiriyor. Uluslararasý bilimsel yayýnlarda hakemlik yapýyor. Çalýþma alaný ‘hesaplamalý biyoloji ve biyoenformatik’. Genç profesör, bu adýn biz ‘sýradan insanlar’a bir þey ifade etmeyeceðini öngörerek, ‘günlük hayatta ne iþe yaradýðýný’ da anlattý: Hastalýklarýn tedavisinde ilaçlarýn hedef alacaðý proteinlerin seçimi ve proteinlerin etkileþimlerinin bilgisayar destekli tahmin edilmesi.

Prof. Hasan Tayfun Özçelik: Genetik alanýndaki çalýþmalarýný Türkiye, Ýngiltere, ABD, Almanya ve Ýsviçre’de yaptý. Hayatýný, kalýtsal hastalýklarýn insan genindeki kaynaklarýný bulmaya adadý. Lösemiyle iliþkili ilk genlerden birini, beyin ve beyincik geliþiminin bozulmasýyla ilgili üç farklý geni tanýmladý. “Bilim dünyasý, ilk insanýn Afrika’dan baþlayan yolculuðunun haritasýný DNA’lardan çýkarýyor. Türkiye’nin bilim insanlarý da, insanlýk tarihinin anlaþýlmasý ve kalýtsal hastalýklarýn çözümü için genom araþtýrmalarýna hazýrdýr” sözlerinin altýný çizdim.

Prof. Þakir Ziya Öniþ: Ekonomiyle sosyal bilimler, siyaset ve uluslararasý iliþkileri birleþtiren çok yönlü bir ekonomist. Hedefi, ‘yapýsal etkenler’ ile ‘aktörlerin davranýþlarý’ arasýndaki etkileþimi inceleyen ‘eleþtirel kurumsalcýlýk’ ekolünü Türkiye’de yerleþtirmek. “Kurumsal yapýnýn aktörler üzerindeki etkisi vardýr. Ancak güçlü aktörler de, özellikle siyasal ve ekonomik krizler sonrasýnda düzeni dönüþtürme konusunda önemli belirleyicilerdir” tezini not ettim; Türkiye’nin son yýllardaki süreciyle ilgili kullandýðý ‘muhafazakar küreselcilik-savunmacý milliyetçilik ekseni’ ifadesini de.

Prof. Ali Galip Ulsoy: Çalýþmalarýný ABD’de sürdürüyor. Þerit testerelerin daha az talaþ çýkarmasýndan, otomobil kayýþlarýnda titreþimin önlenmesiyle güvenlik, tasarruf ve konforun arttýrýlmasýna, sürücüsüz otomobil geliþtirilmesine kadar çok sayýda proje yürütüyor. Ödül törenine katýlamadý, ancak TÜBÝTAK’ýn ödül kitapçýðýndaki konuþma metninde, “Türkiye’de son yýllarda mühendislik araþtýrmalarý için çok iyi bir ortam geliþti. Türk üniversiteleri dünyanýn mühendislikte en iyi kurumlarý arasýna girmeye baþladý. Hükümetin araþtýrmaya desteði, ekonominin hýzla büyümesine önemli katkýlar saðlýyor” ifadeleri yer aldý.

Cumhurbaþkaný Gül, “Önceliklerini bilime ayýran milletler baþarýlý olmuþtur. Görüyorum ki bunun farkýna varmýþýz” diye baþladýðý konuþmasýnda, medyaya “Sanatçýlar, sporcular gibi bilim insanlarýmýzý da gençler için ‘rol model’ olarak tanýtmalýyýz” çaðrýsý yaptý.

Ancak en önemli sözü, “bilim insanlarýný ve bilim yuvalarýný kýsýr tartýþmalarýn dýþýnda tutmak gerekiyor” vurgusuydu. Hem ODTÜ tartýþmalarýna, hem de o tartýþmaya taraf olmasýný bekleyenlere yanýt niteliðindeydi bu söz. Öyle de oldu; törenden sonraki resepsiyonda ne gazeteciler bu yönde bir soru yöneltti, ne de Cumhurbaþkaný gözlerdeki sorularýn cümleye dönüþmesine izin verdi.

Bu arada, ODTÜ Rektörü Prof. Ahmet Acar’ýn Baþbakan Erdoðan ve Cumhurbaþkaný Gül’ü ziyaretini de olumlu bir geliþme olarak kaydetmeliyiz. Erdoðan, hem konuk olduðu üniversitesinde karþýlaþtýðý durumdan sorumlu tuttuðu Rektör Acar’ý doðrudan dinledi, hem de eleþtirilerini, beklentilerini bizzat iletti.