Türk medyasý Avrupa Birliði’ni ve iþleyiþini bilmez... Zamanýnda “Kopengah Kriterleri nedir, 1.5 sayfalýk belge uyarýz olur biter” diyen gazete genel yayýn yönetmenleri vardý.
1.5 sayfa sandýklarý belge topluluk müktesebatýyla birlikte birkaç yüz bin sayfa ediyordu. Birbiriyle hiçbir baðý olmayan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’yle Avrupa Parlamentosu’nu ya da Avrupa Adalet Divaný’yla, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’ni karýþtýranlar da vardýr...
***
Çok yaygýn yapýlan bir hata Avrupa Parlamentosu’nun gücüyle alakalýdýr. Mesela dýþ politika ya da birlik için hayati öneme sahip tarým konularýnda Avrupa Parlamentosu sadece danýþma organý gibi çalýþýr, kararlarýnýn baðlayýcýlýðý yoktur. Yasama yetkisi de tek baþýna Avrupa Parlamentosu’nda deðildir, yetkiyi AB üyesi devlet ve hükümet baþkanlarýnýn oluþturduðu Avrupa Konseyi’yle paylaþýr. Avrupa Parlamentosu’nun ilk kurulduðu yýllarda yetkileri daha da sembolikti zaman içerisinde arttý, onay süreci hala sancýlý olan Lizbon Antlaþmasýyla en üst noktaya yükseldi.
***
Peki kimdir bu Avrupa Parlamentosu üyeleri, nasýl seçlirler? Kimi ülkelerde seçimleri halk, kimi ülkelerde parlamentolar yapar. Halkýn katýldýðý seçimlere ilgi azdýr, daha önce seçime katýlým oraný yüzde 40’lar seviyesinde kalan ülkeler de olmuþtu.
Peki kimdir bunlar sorusunun yanýtýna gelince: 2000 yýlýnda Brüksel’de AB dersleri alýrken, uzmanlýk alaný AB olan deneyimli bir gazeteci “Kendi ülkelerinde milletvekili adayý yapmadýklarýný buraya yolluyorlar” demiþti, o hava çok deðiþmedi.
***
Gelelim zurnanýn zýrt dediði yere. Avrupa Parlamentosu Türkiye’i kýnayan bir karar aldý. Ýnsan haklarý ve demokrasi vurgusu bir kenara asýl dert seneye yapýlacak seçimler. Medyanýn ilgi gösterdiði hemen her konuda Parlamento üyeleri karar alýr ve konuþurlar. Durumun özeti tam olarak budur aslýnda...