Bilmeyenler için: Türkiye neden Dünya haritasýnda var

Þu konuda bir tereddüt yaþanmýyor artýk: Birinci Dünya Savaþý öncesi þartlarýn aynýsýný yaþýyoruz. Ve dahasý O savaþýn 100’üncü yýlýnda yeniden tozlu dosyalar raflardan inmiþ görünüyor. 

O halde, bugün Türkiye’ye “içeriden cephe” açanlarýn mahiyet açýsýndan geçmiþte kimlere tekabül ettiðini bilmekte yarar var.

Ama önce küçük bir hatýrlatma olsun: 1915 tehcirinden sonra Doðu ve Güneydoðu’dan göç ettirilen Ermenilerin topraklarýna, mallarýna kimler konmuþtu? Bugünün zengin Kürt ailelerinin zenginlikleri nereden geliyor acaba..? Bu sorular ortada öylece dura dursun, biz devam edelim.

Ha Taþnak Komitacý Karakin, ha HDP’li Demirtaþ

Meclis-i Mebusan üyesi Ýttihat ve Terakki’li Nazým Ören Birinci Dünya Savaþý baþladýðý dönemde doðu illerindeki mebuslar olarak Erzurum’da katýldýklarý bir toplantýdan bahseder.

Bu toplantýnýn nedeni ise Rusya’nýn yayýnladýðý bir beyannamedir. Beyannamede, “Osmanlý Devleti harbe girdiði takdirde, Ermenilere istiklal verileceði ve tüm doðu vilayetlerinin Ermeni devletine mal edileceði” sözü verilmektedir.

Toplantýya, Erzurum Mebusu Karakin Pastýrmacýyan ve Van Mebusu Vartekes de katýlýr. Bu arada Van’da, Muþ’ta Ermeni çeteler faaliyete çoktan geçmiþtir. (Bir önceki yazýmda da Kahramanmaraþ Zeytun Ermenileri’nin yaptýklarýný yazmýþtým)

Rusya’nýn beyannamesi ve akabinde Ermeni çetelerinin tedhiþ faaliyetleri ile birlikte Ermeni gazetelerinin de dili deðiþmiþtir.

Ermeni gazeteleri: Ermenice resmi dil olsun

Gazetelerde, “Ýstiklâlden, Ermeni lisanýnýn resmi dil olarak tanýnmasýndan, þark vilayetleri vali, mutasarrýf ve kaymakamlarýnýn Ermeni olmasý lüzumundan, hatta jandarma ve polislerin bile Ermenilerden olmasýndan” bahsedilmektedir. 

(Bugün HDP/PKK çizgisinin talepleriyle ne kadar çok örtüþüyor öyle deðil mi?)

Nazým Ören’in anýlarýndan devam edelim.

Erzurum’da doðu illeri mebuslarý ile yürüttükleri müzakerelerin birinde diyor ki Ören, “Bir gün yine bir müzakere çýkmaza girmiþti. Kongreden bir ricada bulundum. ‘Türkçe gazeteler gibi Ermenice gazetelerin de kongre sonuna kadar mutedil bir lisan kullanmalarýnýn lüzumu vardýr’ dedim. Bu sözüm üzerine, Erzurum mebusu ve Taþnak Komitesi Reisi Karakin Pastýrmacýyan müstehzî bir edayla, Bu nasýl teklif... Koca bir milletin aðzýný tutabilir miyiz?’ dedi.”

100 yýl önce Birinci Dünya Savaþý’nýn hemen baþýnda Türkiye’nin “içinde cephe açmak” için Ruslar Ermenileri kullanmýþlardý. Ve bunda da kýsmen baþarýlý oldular. 4’üncü Ordu’nun ikmal yollarýnda terör faaliyetine giriþen Zeytun Ermenileri gibi, Erzurum, Van, Aðrý vilayetlerde de Ermeni komitacýlarý tedhiþ faaliyeti yürütmüþtü. Neden? Çünkü, “Büyük Ermenistan” hayalinin taahhüdü Rusya tarafýndan verilmiþti!

Devleti aðýnmaya sevk etmeyin

Bugün Ermeni komitacýlarýnýn yerini PKK/HDP çizgisi almýþ görünüyor. Türkiye’nin bölgesi ile ilgili tüm iddialarýndan vazgeçirmeyi düþünenler. Özellikle son Suriye krizinin nihayi sonucuna yaklaþýldýðý bu dönemde Türkiye’yi masadan atmayý hesaplayanlar “iç cephe” konusunda PKK/HDP çizgisini aktif bir þekilde kullanýyor.

“Öz yönetim, öz savunma,” gibi afilli kavramlar üzerinden deðer ürettiklerini sananlar, “halkýmýz” dedikleri Kürtlerin bugün evinden, topraðýndan kopmasýna neden oluyor. Yakýyorlar, yýkýyorlar, cinayet iþliyorlar, asker polis þehit ediyorlar.

Ve bunlarýn tamamýnýn izahýnda söyleyebilecekleri hiçbir söz yok!

Lakin dün Amerika’ya gidenler bugün Rusya’ya gidiyor. Dýþarýdaki aðababalarýnýn kulaklarýna üfledikleri suflelerle memleketi ateþin kýyýsýna getiriyorlar. Ýç cepheyi açýyorlar ki Türkiye dýþarýyla deðil içerisi ile uðraþsýn.

Sonuçta, 100 yýl önce ne ise aynýsý oluyor!

Dünün komitacý Ermenilerinin yerini bugünün Stalinist PKK terör örgütü ve onun siyasal uzantýlarý alýyor.

O zaman son cümlemiz Ýsmet Özel’den olsun. Ne diyor, “Türkiye’nin Dünya haritasýnda neden var olduðunu bilmeyenlere hatýrlatma olsun. Çünkü Büyük Ermenistan ve Büyük Kürdistan olmadýðý için!”

Karakin Efendi’ye Erzurum murahhasý Mevlüt aðanýn verdiði cevabý da belki bir baþka vesile ile anlatýrým... Ama ipucu olsun, “Devleti aðýnmaya sevk etmeyin!”