Bir hafta önce burada çýkan yazýda zikretmiþtim 'Binali Yýldýrým Fýrsatý' ibaresini. Bu bir hafta içinde okuyup yazdýklarým, aklýmdan geçen düþünceler, 'fýrsat' kelimesinin biraz hafif kaldýðýný söylüyor bana. Ýzmir’in önündeki imkân, fýrsattan daha öte bir þey.
Bunu nasýl anlatmalý, bilmem. Ýzmir'in iyi deðerlendiremediði dönemler oldu geçmiþte. Turgut Özal, 12 Eylül'den kurtulmanýn en kestirme yolunun Türkiye'yi dünyaya açmak olduðunu hemen herkesten önce gördü. Sovyet dünyasýnýn yýkýlmasý hem onu haklý çýkardý, hem de itiraz sahiplerinin elindeki bütün argümanlarý yerle bir etti. Ýzmir'in seçkinleri bu döneme ayak uydurmak yerine statükoyu kaybetmemek derdine düþtü. O dönemde gerekli atýlýmlarý yapmak varken bulunanla yetinmeyi tercih etti. Oysa uzun yýllar ihracat merkezi olan Ýzmir'in bu konumu kaybetmemek için yeni bir hamleye ihtiyacý vardý. Olmadý. Özal'ýn bugün benim de þüpheyle baktýðým vefatýyla da Türkiye bir karanlýk döneme adým atmýþ oldu. 28 Þubat her yönüyle Türkiye'nin enerjisini boþa harcadýðý yýllarýn baþlangýcýydý. Üstelik bu dönemde Türkistan dünyasý ve Avrupa’daki Sovyet uydularý özgürlüklerin tadýný çýkarmaya baþlarken biz tam tersi uygulamalar içine girdik. 28 Þubat karmaþasý Türkiye'yi koalisyonlara mecbur etti. 28 Þubat anlayýþýnýn ekonomiyi ne hale getirdiðini ve bankalarýn peþkeþ çekilip içlerinin boþaltýldýðýný biliyoruz.
Bu karanlýk dönem halkýn büyük ferasetiyle 3 Kasým 2002'de son buldu. Binali Yýldýrým ilk Ak Parti hükümetinden baþlayarak yakýn zamana kadar Yeni Türkiye'nin mimarlarýndan biri olmanýn onurunu taþýyordu. Bu onurla Yeni Ýzmir için terliyor, kafa yoruyor, Ýzmirlilerle buluþuyor. Ýzmir onun için yeni deðil. Milletvekili olmadan önce de Ýzmir'in altyapý sorunlarýný çözmek için çýrpýnýyordu.
Binali Beyin yaptýðý bir fedakârlýk mý? Bana sorarsanýz bu kararýn bir fedakârlýk tarafý var ama onurlu bir tarafý da var. Belki bunlar kadar önemli ve hepimizin ders almasý gereken görev adamý olmak yönü de var.
Binali Beyin ufkunu anlayabilmek için yaptýklarýna bakmak lazým elbette. Fakat bunlarý sýralamak çok güç. Biz þöyle yapabiliriz. Önce ulaþtýrma alanýný ele alalým. Kara, deniz ve hava ulaþýmýnýn birbiriyle ayrýlmaz iliþkisini iyi bilen Binali Bey, bunlarýn üçünde de realist hedefler koydu ortaya. Bir taraftan hýzlý treni ve otoyollarý geliþtirirken mevcut tren hatlarýný ýslah etmekten ve duble yollarý yaygýnlaþtýrmaktan geri kalmadý. Bunlarý bugün 'þöyle yaptý, böyle yaptý' diyerek saymak kolay. Keþke bir de ondan dinlesek bütün bu süreci. Kim bilir hangi barikatlarý aþtý, aþarken hangi gerekçeleri kullandý? Planlamacýlarla ve maliyecilerle ne mücadeleler yaþadýðýný bir gün yazar belki Binali Bey. Ben ilk okuyucusu olmak isterim bu anýlarýn. Sanýrým bu güçlükleri aþarken Baþbakan Erdoðan'ýn desteði çok iþe yaramýþtýr.
Hava ulaþýmýnda THY tekeline son vermek ve bu alaný rekabete açmak geliþmenin temel faktörüydü. Havaalanlarýndaki hizmetin de serbest piyasa kurallarý altýna alýnmasý yeni finans modelleriyle hýzlý bir geliþmeyi saðlamýþ oldu.
Özellikle yük taþýmacýlýðýndaki imkânlarýn arttýrýlmasý denizcilik sektörüne müthiþ bir ivme saðladý. Bakan olduðunda pek çok tereddütler taþýyan denizcilik camiasýnýn daha sonra ona nasýl sarýldýðýný bir denizci dostunuza sorun, size anlatsýn.
Haberleþmedeki devrimi nasýl anlatmalý!.. Bu alanýn da serbest rekabete açýlmasý hem cep telefonlarýnda hem de internet üzerinden yapýlan yayýn ve haberleþmede, Türkiye’yi çaðdaþ teknolojiyi yakalayan ve iyi takip eden bir ülke haline getirdi.
Þimdi bu geniþ ufuktan yararlanmak için Ýzmir’in önündeki fýrsatý anlatmak kalýyor geriye. Bu da Binali Beyin seçim kampanyasýndaki arkadaþlarýna düþüyor. Burada geniþ bir ekip olduðunu biliyoruz. Ak Parti teþkilatýnýn ve kampanyada görev alacak profesyonel ekibin maharetini bu noktada ortaya koymasýný bekliyoruz.
Fakat her þeyden önce bu kampanyanýn dilini geliþtirmek gerekiyor. Ýzmir seçmeninin oy kullanma alýþkanlýklarýnýn irdelenmesi mecburiyeti var. Anlýk deðiþimlerde kampanyada kullanýlacak argümanlarýn tespiti bir o kadar önemli. Sosyal medyada kullanýlacak üslup ile sokakta kullanýlacak üslubun birbirinden farklý olmasý gerektiðini sanýrým herkes teslim eder.
Asýl söylemek istediðim sona kaldý. Þimdiye kadar yaptýðý her iþte büyük baþarýlar göstermiþ olan Binali Yýldýrým'dan Ýzmirlilerin beklentisi yüksek olacak. Projelerinive uygulayacaðý yönetim biçimini herkes merak ediyor. Bunlarýn ayaðý yere basan projeler olacaðýna dair bir kuþkusu olamaz kimsenin. Tek sýkýntý þu: Binali Bey ne koysa ortaya, ‘daha daha’ diyecek bir açlýk içinde Ýzmir.
Binali Beyi anlatmaya devam edeceðiz.