Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý döneminden baþlayarak, sürekli “saha”da oldu.
Baþarýlý bir bürokrat...
Baþarýlý bir “ulaþtýrma” ve “denizcilik” mühendisi.
Erdoðan’ýn isteðiyle siyasete girdi.
Milletvekilliði ve bakanlýðý döne- minde de, icracý özellikleriyle ön plana çýktý.
Birçok projede imzasý var.
Büyük “altyapý dönüþümleri”nin hem mimarý, hem uygulayýcýsý...
Dahasý, AK Parti’nin “kurucu” isimlerinden biri, hatta baþlýcasý.
Becerisine, çalýþkanlýðýna, iþ tutuþ tarzýna muhalifleri de itiraz etmiyor.
Hal böyleyken, “Oldu mu þimdi? Binali Yýldýrým Baþbakanlýðýn aðýrlýðýný taþýyabilir mi?” eleþtirilerinin ya da örtük laf sokma giriþimlerinin âlemi nedir?
Senden bürokrat, milletvekili, genel sekreter, grup baþkanvekili, genel baþkan, SGK Genel Müdürü oluyor da, Binali Yýldýrým’dan neden baþbakan olamýyor?
Ýki lafý bir araya getirip konuþamýyorsun, ana dilin Türkçede hatasýz iki cümle kuramýyorsun... Senden her þey oluyor; gazeteci, fýkra muharriri, editör, genel yayýn yönetmeni, anchorman, kanaat önderi, sivil toplum sözcüsü, rektör, dekan, öðretim üyesi... Ýki dil bilen (Fransýzca ve Ýngilizce) Binali Yýldýrým’dan neden Baþbakan olamýyor?
Düþük profilli Kemal Kýlýçdaroðlu’ndan CHP Genel Baþkaný ve Baþbakan adayý oluyor da, hem yüksek profilli, hem baþarýlý icracý bakan Binali Yýldýrým’dan neden Baþbakan olamýyor?
Neden Binali Yýldýrým?
Ýddialý konuþtuðumun farkýndayým: Ahmet Davutoðlu’ndan boþalan yere Binali Yýldýrým’ýn “seçileceði” yahut “geçeceði” aylar öncesinden biliniyordu.
Kamuoyunun da bilgisi dâhilinde olan konuyu, söylemesi ayýptýr, bu satýrlarýn yazarý da biliyordu.
Birçok AK Partili milletvekili ve yönetici de durumun böyle olacaðýný, Davutoðlu’yla yollarýn ayrýlacaðýný biliyordu ama “parti disiplini” susmalarýný gerektiriyordu.
Binali Yýldýrým ismi durup dururken ortaya atýlmadý.
Ýlk “MKYK krizi”nde de gündeme gelmiþti.
Belli ki, Cumhurbaþkaný Erdoðan, iletiþim dilini en iyi ve en sorunsuz þekilde Binali Yýldýrým’la kuracaðýný düþünüyor... “Düþük profilli” bir Baþbakan deðil, mesajýný taþýyabilecek ve iletiþim sorunlarý yaþamayacaðý bir Baþbakan arýyor.
Terör vurgusu
Baþbakan adayý Binali Yýldýrým’ýn, ilk konuþmasýnda “terör meselesi”ne vurgu yapmasý (bundan sonra izleyeceði siyaset açýsýndan) önemliydi.
Böylece iki noktanýn altýný çizmiþ oldu:
BÝR- Teknokrat kimliðim, “siyasi bir kiþilik” olmama engel deðil. Baþbakan olarak, pekâlâ siyasi bir pozisyonun da temsilcisi olabilirim...
ÝKÝ- “Müzakere”den, “masa”dan, “2013 þartlarý”ndan söz ediliyor ama hükümet olarak birinci önceliðimiz terörle etkin mücadele olacaktýr. Bu konuda Cumhurbaþkaný Erdoðan gibi düþünüyorum.
Uyumlu Baþbakan
Parlamenter sistemin bir ürünü olan “güçlü Baþbakanlýk” modeli bitti.
Bunu Erdoðan bitirmedi.
Bunu Meclis’e Cumhurbaþkaný seçtirmek istemeyenler; yani 367 rezilliði ve “e-muhtýra” dâhil, her türlü gayrý ahlaki yolu deneyen eþhas bitirdi ve böylece idari yapý, güçlü Baþbakanlýk modeline dayalý idari yapý (21 Ekim referandumuyla) bozulmuþ oldu
Bu sistem, hem seçilmiþ Cumhurbaþkanýný, hem seçilmiþ Baþbakaný kaldýrmýyor.
Demek ki, “sistem” deðiþinceye kadar, “güçlü” ama ayný zamanda “uyumlu” Baþbakanla devam edilecek.