Ýki partili ABD’de ortayolcu bir baþkan adayý çýkarmak isteðiyle kurulan Americans Elect, 15 Mayýs’ta bunu baþaramadýðýný açýkladý. Çünkü onlarýn istediðini gibi bir baþkan adayý zaten var: Barack Obama.
Durum iyi deðil. Merkezin durumu ise iyi olmak kenarda dursun, dikkat dahi çekemiyor. Bolca fonlanan ‘ortayolcu’ bir grup olan Americans Elect, geleneksel siyasi partilere alternatif sunmak isterken gülünç duruma düþtü. Teþebbüsleri temelde yedi kiþiyi heyecanlandýrdý; hepsi de siyasi çokbilmiþler. Gerçek seçmenlerin umurunda dahi olmadýlar.
Peki, yanlýþ giden neydi? Aslýnda ABD’de sorumlu davranacak bir baþkana yönelik geniþ bir beklenti var; eðitime ve altyapýya daha çok yatýrým yapacak, uzun vadeli bütçe açýðýna harcama kesintileri ve vergi artýþlarýyla çözüm getirecek bir baþkana. Ve bunlara niyetli (belki de fazla niyetli) bir siyasi lider de zaten var; adý Barack Obama.
O zaman Americans Elect ne iþe yarar? Çünkü Amerika’da sermayelerini her iki partideki aþýrýlýkçýlarý kýnamaya yatýrmýþ küçük bir profesyonel ortayolcu grup mevcut. Ve bu sýnýf, profesyonellik bakýmýndan Amerika’da zaten ortayolcu bir parti olduðunu ve adýnýn Demokratlar olduðunu, þikâyetçi olduklarý aþýrýlýkçýlýðýn politikanýn tek bir kanadýndan kaynaklandýðýný söyleyemiyor. Çünkü bunu kabul ederlerse üstünde durduklarý o yüce platform ayaklarýnýn altýndan kayar, ýlýmlý Demokratlar oluverirler.
Americans Elect bu profesyonel ortayolculara cazip gelmek üzere kuruldu ve bu yüzden de baþarýsýzlýða mahkumdu. Çünkü bu sýnýfýn dýþýnda kalan, ortayolcularýn arkasýnda durmakla övündükleri iyi þeylerin hepsine inanan geniþ kitleler Barack Obama’ya oy verecekler. Bunlara inanmayanlarýn büyük çoðunluðu da Mitt Romney’ye oy verecek. Americans Elect’in ancak dikkat daðýtýcý bir etken olabilirdi ve onu bile beceremediler.
Kimse görmek istemeyenler kadar...
...Kör olamaz.
Eski Baþkan George W. Bush’un baþ ekonomi danýþmaný Eddie Laezar’ýn, 20 Mayýs’ta Wall Steet Journal’da mali uçuruma dair bir makalesi yayýnlandý. Baþka þeylerin yaný sýra makalede harcamalarda ani kesintilerin ABD ekonomisine zarar verebileceði yönündeki endiþeleri aþaðýlýyor.
Biraz yan çiziyor ama temelde söylediði þey, Keynesçi etkilere dair ortada hiçbir kanýtýn olmadýðý.
Bunun bende yaptýðý çaðrýþým ise ekonomistliði ele geçiren siyasi tarafgirlik ve yozlaþma. Gene de Eddie’nin günahýný almayayým, muhtemelen arkadaþlarýndan duyduklarýný söylüyordur.
Gene de, hayret etmemek elde deðil; hem Keynesçi mali politikalarý destekleyen tonla delil sunan hem de Keynesçi bakýþý destekleyen pek çok ampirik çalýþmaya ilham vermiþ bir krizin ortasýndayýz. Þu durumda dahi mesleðimizin saðcý kanadý kulaklarýný týkamýþ diyor ki “la, la, la, duymuyorum ki, duymuyorum ki.”
Arka plan: Amerikalý
Üçüncü taraf çabalarý baþarýsýz
Amerika Birleþik Devletleri’nin iki partili çýkmazýný kýsmen gidermek hedefiyle, kâr amacý gütmeyen bir grup olarak bir araya gelen Americans Elect (Amerikalýlar Seçiyor), 15 Mayýs günü, 2012 baþkanlýk seçimleri için uygun, ortayolcu bir aday çýkarma çabasýnda baþarýsýz olduðunu açýkladý. Grubun amacý her eyalette seçime girecek üçüncü bir baþkan adayý çýkarmak ve süreci internet oylamasýyla yürütmekti. Kenneth P. Vogel’in Politico için yazdýðý makaleye göre, Americans Elect internet oylamalarýnýn ‘adaylýðýný koymayý düþünenlerden herhangi bir için belli bir eþiði aþacak düzeyde destek saðlamakta yetersiz kaldýðýný’ açýkladý. 2010 Nisan’ýnda kurulan Americans Elect, 29 eyalette oylamalara katýlma hakkýný elde etmiþti. Ortayolcu görüþteki baðýþçýlardan 20 milyon dolardan fazla baðýþ topladý ve bazý yorumculardan övgüler aldý. New York Times köþe yazarý Thomas Friedman Temmuz 2011’de, “Americans Elect, Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerin tekelindeki ve onlarýn çýkarlarýna hizmet eden baþkanlýk seçimleri rezaletini ifþa etmeyi amaçlýyor” diye yazmýþtý.
Bugün ise pek çok gözlemci, ülkenin iki parti arasýnda yaþadýðý kutuplaþma nedeniyle Americans Elect’in baþarýsýzlýðýnýn kaçýnýlmaz olduðu görüþündeler. Washington Post muhabirleri Chris Clizza ve Aaron Blake, 18 Mayýs günü grubun bir baþkan adayý belirlemek hedefinde baþarýsýzlýða uðramasýnýn “baþkanlýk için üçüncü bir aday çýkarma fikri ile bunu gerçekleþtirmek arasýnda büyük bir uçurum olduðunun bir diðer kanýtý olduðunu ve henüz kimsenin bu uçurumu aþmanýn bir yolunu bulamadýðýný” yazdýlar.
ECB’nin Yunan bankalarýna desteði sürecek mi?
FInancIal Times’ýn Alphaville blog’unda neler olup bittiðini güzel açýklayan ve Yunanlar’ýn Euro’dan muhtemel çýkýþýnýn nasýl yaklaþtýðýný ima eden bir yazý yayýnlandý. Olan þey bir ‘bankalardan çekilme’ süreci; Yunanlar Euro mevduatlarýný bankalardan hýzlýca çekmekteler ama ‘bankalardan kaçýþ’ diyebileceðimiz hýzda deðil. Ýyi de, bu Euro’lar nereden geliyor?
Basit olarak, bankalar Yunanistan Merkez Bankasý’ndan borç alýyorlar, o da Avrupa Merkez Bankasý’ndan (ECB) borç almak durumunda kalýyor. Burada soru, ECB bunu nereye kadar sürdürecek? Nihayetinde tüm Yunan bankacýlýk sektörünün bilançosunu satýn alacak kadar vermeye niyetli mi? Hele ki bu sektörün temerrüt sonucu iflas etme olasýlýðý ortadayken.
Eðer ECB ‘yeter’ derse Yunan bankalarý faaliyette kalamaz ve Euro’dan kurtulup baþka bir þey kullanmaya baþlamadýklarý sürece nasýl tekrar iþler duruma geçeceklerini görmek zor. Ve bu gerçekleþtiði takdirde, baþka Avrupa ülkelerindeki mevduat sahipleri mutlaka kendi bankalarýndan kaçmaya baþlayacaklardýr...
Oxford ekonomisti Kevin O’Rourke, eski ECB yönetim kurulu üyesi Lorenzo Bini Smaghi ile tartýþmaya tutuþtu. Smaghi, 16 Mayýs’ta Financial Times’ta yayýnlanan makalesinde, Yunan seçmeninin kemer sýkmayý reddederek ‘mantýksýzca’ davrandýðýný öne sürmüþtü. O’Rourke ise The Irish Economy (Ýrlanda Ekonomisi) adlý blog’da cevaben, mevzubahis politikanýn rezil bir baþarýsýzlýkla sonuçlandýðý ortadayken bu tutumu sürdürmenin tuhaf olduðunu yazdý.
“Diðer Avrupa ülkelerinin liderleri Yunan seçmenine mevcut statükonun dýþladýðý bir þeyi sunuyor olmalýydýlar: Umut” diyen O’Rourke, þöyle devam etti: “Bunun yerine, sunduklarý þey korkunç sonuçlara dair uyarýlar ve Yunanistan birlikten çýkarsa bunu kaldýrabileceðimize dair açýklamalar. Burada þunu sormamak mümkün deðil: mantýksýzca davranan kim?”
Þunu eklemek isterim ki, vaziyeti çok yakýndan gözlemleyen biri olan Bini Smaghi, baþkalarýna mantýk dersi verebilecek son kiþi. Önceki Yunanistan planýnýn sürdürebilir olduðuna dair ýsrar etme hatasýný defalarca yapan, borçlarýn yeniden yapýlandýrýlmasýnýn gerekli veya cazip olmadýðýný öne süren, çeþitli planlarýn yanlýþ bilgilere dayandýklarýna dair þüpheleri göz ardý eden baþka çok az isim var.
Aslýnda bir þekilde Bini Smaghi, bu kriz çerçevesinde Avrupa elitinin tavrýna iyi bir örnek: Ahlakçý, tumturaklý, hep yanýlan ama tartýþmanýn karþý tarafýnýn cahil ve deðersiz olduðuna emin biri.
Hayretler içinde izliyorum.
Arka plan: Yunanistan
Dönüm noktasýndaki bir ülke
Yunanistan, politik týkanmayý gidermek amacýyla 17 Temmuz’da genel seçimlere gidiyor. Bu seçime dair genel kabul ise aslýnda ülkenin krizden çýkmasý için borç verecek uluslarasý kaynaklarýn þart koþtuðu ek tasarruf tedbirlerine dair bir referandum olduðu yönünde. Mayýs sonlarýnda yapýlan kamuoyu araþtýrmalarý Yunanistan’ýn Avrupa Birliði’nde kalmasýný ve 162.4 milyar dolarlýk yardým paketini savunan muhafazakar Yeni Demokrasi Partisi’nin tasarruf politikalarýný eleþtiren solcu Syriza’nýn az farkla önünde olduðunu gösteriyor. Son haberlere göre, üstdüzey Avrupalý yetkililer her ne kadar Yunan seçimlerinden AB politikalarýna sýcak bakan bir hükumet çýkmasý yönünde umutlu olduklarýný ifade etseler de, ülke liderlerine Yunanistan’ýn birlikten ayrýlmasý durumunda devreye sokulacak planlarýný hazýrlamalarý tavsiyesinde bulunuyorlar. Diðer bazý yetkililer ise Euro Bölgesi’nde daha güçlü bir birlik saðlamanýn öneminin altýný çizmekteler. “Þu an, AB tarihi içinde çok kritik bir an” diyen Avrupa Merkez Bankasý Baþkaný Mario Draghi, Mayýs ayýnda Roma’daki bir üniversitede yaptýðý konuþmasýný þu sözlerle sürdürdü: “(Avrupa para Birliði) hükümetleri müþterek ve geri dönülmez bir vizyon oluþturmak mecburiyetindeler. Avrupa müdahalesinin cesur tahayyüllerle gerçekleþtirilecek bir hamleye ihtiyacý var.”
Eðer bazý yorumcularýn öngördüðü üzere, Yunanistan eski para birimi drahmiye dönerse, banka mevduatlarý otomatik olarak Euro’dan ona döneceðinden hýzla deðer kaybedebilirler. Ve AB yasalarýna göre birlikten çýkma durumunda pek bir yardým sunulmayacaðýndan dolayý, bazý yatýrýmcýlar kapitallerini ülke dýþýna çýkartmaktalar. New York Times muhabiri Stephen Castle’ýn yakýn tarihli bir haberine göre bazý avukatlar kurumsal müþterilerine þu dobra tavsiyede bulunuyorlar: “Nakit ve diðer likit varlýklarýnýzý Yunanistan’dan çekin ve diðer her tür yatýrýmlarýnýza gelecek kýsa vadeli bir darbeye hazýrlýklý olun.