Bir Amerikan mezhepçiliði eksikti!

ABD Baþkaný Donald Trump, geleneksel Cumhuriyetçi Parti politikalarýna sahip, Ýsrail yanlýsý ama fazladan ‘daha’ýrkçý ve Ýslam karþýtý. Belki de bu yüzden partililerin bile tepkisini çekti. Yarýþta zorlandý. ABD kamuoyunda bir oy karþýlýðý da olmadýðý halde “Kudüs’ü Ýsrail’in Baþkenti olarak tanýyacaðýný”vaat etti. Sonunda Amerikan halkýnýn çoðunluðunun desteðini alamadý ama ‘delege sistemi’onu baþkan yaptý.

Koltuða oturur oturmaz önce yakýn ekibi, sonra kendisi hakkýnda ‘Rusya iliþkileri’nden soruþturmalar baþlatýldý. Atadýðý önemli isimler istifa etti. Soruþturmalar damadý Jared Kushner’e kadar uzandý; “Sýra Trump’a geliyor, istifa ettirilecek” yorumlarý artmaya baþladý.

Ve görevinin birinci yýlý dolarken ‘Kudüs Planý’ný hayata geçirdi.

‘Aþýrýcý’Yahudi lobisinin desteðiyle baþkanlýðýný kurtarmak;
Ya da bugüne kadar aldýðý desteðin karþýlýðýný vermeden ‘gitmemek’ için…

***

Kudüs Planý ‘anlýk bir karar’ deðil.

14 Kasým tarihli New York Times ve The Times haberleri ‘uygulamanýn baþladýðýný’ haber verdi. NYT, damat Kushner, danýþman Jason Greenblatt ve ABD’nin Tel Aviv Büyükelçisi David Friedman’dan oluþan ekibin bir ‘Ýsrail-Filistin barýþ planý üzerinde çalýþtýðýný’ yazdý.

The Times ise Suudi Arabistan’ýn ABD yanlýsý yeni veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ýn, Riyad’a giden Filistin lideri Mahmud Abbas'a “ABD'nin barýþ planýný kabul et ya da çekil” baskýsý yaptýðýný duyurdu. Gazete, Abbas'tan önce de Kushner’in Riyad'da olduðuna dikkat çekti.

Hatýrlayacaksýnýz, Lübnan Baþbakaný Saad Hariri de Riyad ziyareti sýrasýnda Ýran karþýtý bir açýklama yaparak istifa etmiþ, ancak daha sonra gittiði Fransa’da fikrini deðiþtirerek (!) Beyrut’a dönmüþtü.(Fransa’nýn ABD-Ýsrail-S.Arabistan planýna karþý rol oynamasý ayrýca takibe deðer.M.K)

Hal böyle olunca, BAE-S.A-Mýsýr-Bahreyn ortaklýðýnýn ‘Katar operasyonu’ da anlaþýlýr hale geliyor.

***

Destekçi lobilerin ittifaký da önemli.

ABD medyasýna göre Trump’u yönlendiren en önemli isim ‘en büyük destekçisi’ milyarder Sheldon Adelson. Adelson’un “ABD Büyükelçiliðini Kudüs’e taþýma sözünü hala yerine getirmedi” dediði medyaya yansýyalý da epey olmuþ.

Ve Amerika Siyonist Örgütü / Zionist Organization of America  (ZOA), en son 1 Aralýk’ta Trump'ý “Büyükelçiliði Kudüs’e taþýma vaadini yerine getirmeye, tepkilerden korkmamaya” çaðýrdý.

Baþkaný Morton Klein’in internet sitesindeki yazýsý, ABD’nin ‘barýþ planý’ hakkýnda önemli bir ipucu da veriyor: “Elçiliðin taþýnmasý son Ýsrail-Arap iþbirliðini tehlikeye atmaz. Bu iþbirliðinin stratejisi ve çýkarlarý Ýran'ýn nükleer silahlara ilerlemesine direnmektir. Arap liderleri hayati bir iþbirliðinden vazgeçmez.”

Anlaþýlýyor ki projenin arkasýnda belli bir aþýrýcý Yahudi çevresi var. Müttefikleri de yabancý deðil, Evangelist bir damar.

Trump’un açýklamasýndan önce MSNBC'de sabah programýna çýkan Hardball’un sunucusu Chris Matthews’in deyimiyle; “1948’den beri Beyaz Saray'a gelen baþkanlar, Kudüs’te dikkatli olmak gerektiðini fark ettiler. Ama (Hz) Ýsa ile ilgili çýlgýn fikirleri olan Evanjelikler var ve orada durumun ne olduðunu, bilmiyorlar, umursamýyorlar. Bu kararýn karþýlýðýnýn cehennem olacaðýna þimdiden bahse girebilirsiniz.”

Bir aþýrýcý, savaþçý, ‘kendince cihatçý’ Hýristiyan cemaati eksikti…

Ülkelerinin politikalarýný ‘FETÖ’lüyorlar’

Ýyi tarafý, Yahudiliðin ve Evanjelik Hýristiyanlýðýn ‘aþýrýcý ve politize bir cemaat’ tarafýndan kullanýlmasýna itiraz eden Yahudiler ve Evanjelistler’in güçlü varlýðý.

***

Kudüs kararýna karþý ilk ve en ‘net’ tepkiyi Türkiye verdi. TBMM’de 4 partinin ortak bildirisindeki, “…kesin ve tartýþmasýz bir þekilde reddetme iradesini dünya kamuoyuna ilan ederiz” ifadesi çelikten bir metin.

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan, Dönem Baþkaný olarak Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý’ný Çarþamba günü Ýstanbul’da toplantýya çaðýrdý. Öncesinde hem Avrupalý liderlerle, hem de Papa ile görüþecek. Ve toplantýda, üç büyük dinin hassasiyetleri ve uluslararasý ilkeler/kararlar çerçevesinde bir tavýr ortaya koyacak.

BM’den, Ýngiltere, Fransa ve Almanya’dan gelen tepkiler önemli. Arap dünyasýndan da ‘kýnamalar’ geldi. Ancak deðindiðim ‘ABD planý’ndan yana olanlar ÝÝT toplantýsýna hangi düzeyde katýlacaklar, nasýl tavýr alacaklar, izleyeceðiz.

Türkiye, Katar, Ürdün ve Körfez’in dýþýnda kalan pek çok Müslüman ülke, ‘BAE dörtlüsü’nü de etkileyerek veya onlara raðmen bir ‘ortak tavýr’ ortaya koyabilir.

***

Zira Trump’ýn gerekçeleri ZOA ve Ýsrail saðýnýn savunduðu ayný dini/tarihsel gerekçelere dayanýyor: Kudüs 5 bin yýl önce Yahudilere aitti!

Herkes atalarýnýn yaþadýðý topraklara sahip çýkmaya kalkarsa, yeni bir kavimler göçü planlamalýyýz!

Kudüs, birbirini takip eden üç büyük dinin ortak ‘güvenlik alaný’dýr ve herkesin ‘ayný anda’orada kendi kutsalýný yaþamasý saðlanmalýdýr.

Bunun yolu da ‘asla’yerleþik halký kovarak Kudüs’ü ‘mülkiyetine geçirmek’deðildir.

Dünyada iþgaller döneminin bittiðini ABD ve Ýsrail’i yöneten ‘güç’lere göstermek için iyi bir zaman.

Yok eðer bu ‘güçlerin’amacý kýyameti tetiklemekse, onu durdurmak için de...