‘Müslüman nüfusun diðer dinlere göre daha hýzlý artarak 2050 yýlýnda Dünya’daki Hýristiyan nüfus oranýna yaklaþacaðý düþünülüyor. ABD’de 2050 yýlýnda yaklaþýk 10 milyon Müslüman nüfusun olacaðý ve bu oranla Yahudi nüfusun Müslüman nüfusa göre geriye düþeceði tahmin ediliyor.’
Yukarýdaki veriler ABD’de bulunan Pew Araþtýrma Merkezi’nin doðum oranlarý ve din deðiþtirme eðilimlerine yönelik yaptýðý bir çalýþmanýn sonuçlarýndan alýnan küçük bir kesit sadece. Herkesin aklýna gelebilecek bazý sorular bu araþtýrma sonuçlarý ile daha da bir önem kazanýyor desek yanlýþ olmaz. Ortadoðu neden kan gölü olmaktan hiç kurtulamadý? Müslümanlýk eþittir teröristtir algýsý ile yapýlmak istenen nedir? Bu algýyý oluþturmak için kim veya hangi kuruluþlar devrededir? Müslümanlýðýn hýzla yayýlma gösterdiði Afrika ülkelerinde hala yaþanan kaoslarýn sebebi dinsel midir?
Nüfus konusunu dinsel açýdan bir kenara býrakýp baþka bir açýdan deðerlendirmeye deðinelim. Dünya Bankasý verilerine göre nüfusu içinde yaþlý insan sayýsýnýn en çok yer aldýðý ülke Ýtalya iken, Japonya ikinci sýrada Ýtalya’yý takip etmekte.Tabiri caizse ayak baðý olarak adlandýrýlan genç nüfusun en az olduðu ülkeler bunlar. Çin’in 1 milyar 300 milyon olan nüfusunun ise yaklaþýk 88 milyonu yaþlýlardan oluþmakta. Hindistan için ise benzer veriler söz konusu. Yani yine ayak baðý olarak niteleyeceðimiz genç nüfusun fazla olduðu ülkelerin baþýnda geliyor Çin ve Hindistan.
Ayak baðý olan nüfusun zenginleþme ve fakirleþmeye olan etkisini düz mantýkla kabul edip genç nüfusun fazla olmasý ile fakirleþmeye doðrudan etki yaptýðýný düþünürsek, Yunanistan’ýn içine girdiði son ekonomik kriz ve Çin ile Hindistan’ýn ekonomik anlamda gösterdiði son veriler bu durumu biraz boþa çýkarýyor.
AB ülkeleri içinde en fazla yaþlý nüfusa sahip olan ülkelere sýrasýyla baktýðýmýzda; Bulgaristan, Letonya, Macaristan, Estonya, Slovenya ve Çek Cumhuriyeti gelmekte. Bu ülkelerin ise AB ülkeleri içinde ekonomik olarak ne kadar önem arz ettiði sorusunu düþünecek olursak doðru cevabýný uzman bir ekonomistten ziyade gündemi takip eden bir vatandaþtan bile almanýz yüksek olasýlýkta.
AB ülkeleri içinde sözde ayak baðý olan nüfus ise (genç nüfus) en fazla Türkiye’de mevcut. Yaþlýlýk oranýnýn % 5 olduðu ülkemizi ikinci sýrada takip eden ülke ise Arnavutluk. Ülkemizde her ne kadar genç nüfus oranýnýn fazla olduðu algýsý oluþturulmak istense de istikrarlý bir þekilde artan nüfusa raðmen doðum oranlarýnda binde 20,6’dan (2000) binde 16,8 (2011) kadar belirgin bir düþüþ söz konusu. Ülkemizde nüfus sayýmýnýn yapýldýðý 1935’den itibaren nüfus artýþýnýn olduðu gözlemlense de genç nüfus oranýnýn 10,1 milyon ile sýnýrlý kalmasý dikkat çekici. Çalýþma hayatýna katýlan bayanlarýn fazlalýðý ve sosyal hayatta deðiþen þartlar ülke nüfusundaki dalgalanmalarýn kliþeleþmiþ sebepleri arasýnda gösterilebilir.
ABD ve AB ülkeleri gibi dünyanýn önde gelen bazý geliþmiþ ülkelerin diðer ülkelerden genç nüfusu kalýcý olarak transfer etme çabalarý adýna yaptýklarý çeþitli eðitim ve sosyal projelere bakacak olursak genel eðilim her ülke elindeki genç nüfus oranýnýn düþmesini istemediði gibi göç etmesini de engellemeyi istemektedir diyebiliriz.
Geçmiþ yýllarda çocuk yapmayýn okul yetiþtiremiyoruz ifadelerini söyleyen bir bakandan, 80 milyon nüfusun fazla olduðunu ve bunun 30 milyonunun zenginleþmede ayak baðý olduðunu söyleyen bir iþ adamýnýn düþüncelerini paylaþmasý da manidar bulunabilir. Asýl çarpýklýk yaþlý nüfusun en fazla olduðu Ýtalya ile ayak baðý olan genç nüfusun en fazla olduðu ülkemizin nasýl kýyaslamaya tabi olacaðý sorusunun yanýnda zenginleþmede engel olan 30 milyon insanýn ne olacaðýdýr? Bunun cevabý var mý? Bilmiyoruz. Üzülenler olabilir ama bildiðimiz tek þey ayak baðý olan nüfusun 30 milyon olarak kalmayacaðý. Bunun ilk somut adýmý bizden gelsin, buradan ifade edeyim. Ailemize ve ülkemize bir ayak baðý daha geliyor!