Bir azgýnlýk destaný

Bu sefer Gazze’ye giden bir gemi deðil, Gazze’den çýkmaya hazýrlanan bir gemi söz konusuydu.

Bu gemi sadece insan yüklü olacaktý, ama diyelim ki silah da yüklenecekti gemiye; Gazze’deki silahlar azalacaðý için Ýsrail’in buna sevinmesi gerekirdi. Veya, diyelim ki gemide Ýsrail’in terörist olarak tanýmladýðý kimseler olacaktý; Gazze’deki “teröristler” azalacaðý için Ýsrail’in buna da sevinmesi gerekirdi. Ýsrail, Gazze’den ayrýlmaya hazýrlanan bir gemiyi bombalamak suretiyle, Mavi Marmara katliamýna mazeret olarak ileri sürdüðü bütün iddialarýn geçersizliðini itiraf etmiþ oldu. Mesele silah yahut “terörist” meselesi deðil. Mesele Ýsrail’in sýnýrsýz azgýnlýðýndan ibaret.

Genel geçer hukuk, hatta genel geçer mantýk kurallarý, hiçbir þey baðlamýyor Ýsrail’i. Sýnýrsýz azgýnlýðýný sürdürmekten baþka davasý ve ilkesi olmayan, yalanlarýnýn yalan olduðunu herkes bildiði ve o da herkesin bunu bildiðini bildiði halde yalan söylemeye pervasýzca devam eden arsýz bir iþgal rejimiyle karþý karþýyayýz.

Bu rejimin Hamas-Fetih yakýnlaþmasýna nasýl tepki gösterdiðine bakar mýsýnýz? “Mahmut Abbas tercihini yapmalý”ymýþ; “Ya Ýsrail’le barýþ ya da terörist Hamas’la barýþ!”

Abbas ve Fetih, genel olarak da Filistin Kurtuluþ Örgütü, 1988’den beri Ýsrail’i resmen tanýyor, Ýsrail’e karþý silahlý mücadeleyi resmen reddediyor ve uluslararasý sistemin öngördüðü “1967 sýnýrlarý içinde (yani 1967’ye kadar Ürdün ve Mýsýr’ýn kontrol ettiði, uluslararasý hukukun da ‘Ýsraillilere deðil Filistinlilere aittir’ dediði topraklarda) bir Filistin Devleti”ne resmen rýza gösteriyor; hatta, Abbas yönetimi daha da ileri giderek “1967 sýnýrlarý”ndan bile bir miktar fedakârlýkta bulunmayý kabul ediyor. Ýsrail ne diyorsa yýllardýr onu yapýyor iþte. Hani barýþ? 

1993’te FKÖ lideri Arafat’la Ýsrail Baþbakaný Rabin’in imzaladýðý barýþ anlaþmasýna göre, Ýsrail askerleri 1999 yýlý sonuna kadar Batý Þeria topraklarýndan neredeyse tamamen çekilecek ve baðýmsýz Filistin Devleti ilan edilecekti. Ne var ki Ýsrail sözünde durmadý. 1999 yýlý sonuna gelindiðinde, Batý Þeria’dan çekilmek þöyle dursun, Yahudi yerleþimci sayýsýný iki kat arttýrarak iþgalini muhkemleþtirmiþti Ýsrail. Filistin’in baðýmsýzlýðýný kabul etmeye de yanaþmýyordu.

Aradan 15 sene daha geçti. 2014’teyiz ve Abbas yönetimi Ýsrail’in bir dediðini iki etmediði halde Ýsrail ordusu Batý Þeria’daki mevzilerini koruyor ve yeni Yahudi yerleþim merkezlerinin inþasý tam gaz devam ediyor.

Hamas faktörü mü? 1999 yýlý sonundaki randevuya giden yolda Hamas’ýn canlý bombalarý elbette gerginlik sebebiydi, fakat bunlarýn bir Yahudi yerleþimci tarafýndan gerçekleþtirilen meþhur sabah namazý katliamýna cevap olarak ortaya çýktýðý unutulmamalý. Kaldý ki, Ýsrail, daha Hamas’ýn canlý bombalarý patlamaya baþlamadan evvel, barýþ sürecinden tornistan etmiþti. Rabin barýþ karþýtý bir Yahudi tarafýndan öldürülünce, Ýsrail siyaseti, Arafat’la varýlan anlaþmayý Rabin’le beraber topraða gömmeyi münasip görmüþtü.  

Zamanla canlý bomba meselesi ortadan kalktý. Üstelik, Hamas lideri Þeyh Ahmed Yasin, daha 1990’lý yýllarda, Batý Þeria ve Gazze’de baþkenti Doðu Kudüs olan baðýmsýz bir Filistin Devleti’nin kabul edilmesi ve Filistinlilere yönelik saldýrýlarýn durdurulmasý karþýlýðýnda Ýsrail’e ateþkes önerdi. Þunlar da hatýrlanmalý: Hamas, 2006’daki seçimleri kazandýðý anlaþýlýr anlaþýlmaz, Ýsrail’le müzakerelerde bulunmayacaklarýný, ama Baþkan Abbas ve Türkiye’nin Ýsrail’le müzakere etmesine karþý da çýkmayacaklarýný ilan etti. Dahasý, baþbakanlýða getirilen Hamas’lý Ýsmail Heniye, 1967 sýnýrlarý içinde baþkenti Doðu Kudüs olan baðýmsýz bir Filistin Devleti’ne rýza göstereceklerini ilan etti. O süreçte Hamas’ýn Ýsrail’e karþý herhangi bir silahlý eylemi de söz konusu olmadý. Bütün bunlara raðmen, Ýsrail, 1993’te verdiði sözlerin tamamen tersi istikametinde hareket etmeyi sürdürdü.

Fetih, Hamas’la koalisyon hükümeti kurmuþtu. Ýsrail’in vaatlerine kanarak o koalisyonu daðýttý. Kardeþ kaný akýtmaktan bile geri durmadý. Ne oldu? Ýsrail, Batý Þeria’da yeni Yahudi yerleþim merkezlerinin inþasýna devam ederek Fetih’e nanik yaptý.

Þimdi Abbas ve Fetih, Ýsrail’e “Yeter ulan!” deyip Hamas’la yeniden saflarý sýklaþtýrmaya hazýrlanýyor. Ýsrail de, zaten iþlemeyen barýþ sürecini bitirmek gibi anlamsýz bir tehditle onlarý bundan vazgeçirmeye çalýþýyor. “Azgýnlýðýma prim vermeye devam etmezseniz azgýnlaþýrým” demiþ oluyor yani. Saçma sapan bir þey. Abbas ve Fetih bu saçmalýða bir kere daha itibar edip Hamas’la anlaþmadan vazgeçerse, Allah onlarýn müstehakýný versin.