Bir baba olarak yazıyorum...

4 yaşında bir kızım var benim... Bugüne kadar öğretici çocuk kanalları ve vahşet içermeyen doğa belgeselleri dışında televizyon ekranı görmedi.

Görmesine izin verdiklerimiz de  Pepee, Harika Kanatlar, Niloya, Ayıcık Willfy gibi daha çok sevgi dolu karakterler oldu.

Her aile gibi bizim de çocuğumuzun kazanmasını istediğimiz alışkanlıklar var. Mesela okuma alışkanlığı...

Yapı Kredi Yayınları’nın masal serisi kitapları okunur evde belirli saatlerde. Bir de çocuk dergileri....

Kitap ve dergide sınırımız yoktur ama oyuncak ve abur cubur konusunda elimizden geldiğinde dikkat etmeye çalışırız.

Mesela her ay sadece 1 oyuncak almak gibi bir kural belirledik. Ancak televizyon ekranı zaman zaman güldürse de çoğu zaman da fazlasıyla zorluyor bizleri...

Mesela İzmir’e giderken Sütaş fabrikasının logosunu görüp “Mutlu ineklerin fabrikası”  dedi bir gün kızım, çok güldük. Sonra reklamların küçük yaşta hafızaya nasıl kazındığını düşündüm.

Geçenlerde, çocuk kanallarının birinde bir reklam kuşağına denk 
geldik kızımla...

Hemen her oyuncağın adını biliyor, “bana alır mısın?” diye soruyordu, ben de “zamanı gelince alırım kızım” diye yanıtlıyordum.

Ertesi sabah, her tatil gününde yaptığımız gibi önce fırına sonra da markete gittik kızımla...

Raflarda etiketini hiç okumadığım,içeriğini bilmediğim bir sürü abur cubur yiyecek vardı ve kızım onların adlarını da ezbere biliyordu.

 İçinde kullanılan yağ, şeker ve benzeri malzemelerden dolayı alınması yasak bir sürü ürün var ve doğrusu canım oldukça sıkıldı.

***

TRT Genel Müdürü Şenol Göka’nın TRT Çocuk kanalına reklam almama kararını duyduğumda geldi bunların hepsi aklıma.

Reklam alma kapasitesi oldukça yüksek kanallardan birisi TRT Çocuk. Yani Kurum ,belirli bir miktar geliri kasasına koymaktan vazgeçiyor.

Peki karşılığında ne elde ediyor? Prestij derseniz, zaten marka algısı  yüksek bir kurumdan söz ediyoruz, yeminli TRT muhalifleri açısından da fark etmeyecektir bu. Oysa en azından sol dünya görüşünün bu kararı desteklemesi beklenir.

Sonuçta tüketim çarkının dişlilerinin çocuklara ulaşması daha fazla zaman alacak...

***

TRT hariç hiç bir kanal böyle bir karar alamaz.

Çok normal zira kanallar da sonuçta ticari işletmeler ve kar etmek maksadıyla kuruluyorlar. TRT ise kamu yayıncısı ve bunun sağladığı avantajlar kadar sorumlulukları da var. TRT Çocuk kanalının reklamdan arındırılması bu sorumluluklardan birinin yerine gelmesi anlamını taşıyor aynı zamanda...

***

Evladı söz konusu olduğunda insanlar alışkanlıklarını ya da ideolojilerini geri plana atmayı başarabilmeli... Genel Müdür Şenol Göka’nın aldığı kararı bu yüzden önemsedim ve es geçilmesine de gönlüm razı olmadı. İş sadece reklamlarla da bitmiyor.

Mesela bazı çocuk kanallarında öyle reklam kuşaklarıyla karşılaştım ki gözlerime inanamadım. Yıllar önce Hizbullah’ın Lübnan’daki kanalı Manar Tv’de, elinde kaleşnikof olan bir Micky Mouse karakteri vardı.

Çocuklar ve zihinleri savaşların ve kapitalizmin dışında tutulmalı...