Bugün bir bakan portresinden bahsetmek istiyorum. Ýçinde müthiþ bir baþarý hikayesi barýndýran bir bakanýn portresi ve ayný zamanda bir azmin öyküsü.
Artvin’in Yusufeli ilçesine baðlý 150 haneli Yüksekova köyünde bir çiftçi ailesinin çocuðu olarak dünyaya geldi. Bir yanda yokluk mücadelesi, diðer yanda yaþam koþullarýnýn zorluðu ile büyüdü. Daha 6 yaþýnda çobanlýða baþladý. Öðretmenlerin arada uðradýðý ilkokulu köyünde tamamladý. Ama küçük hayatýna büyük hayaller sýðdýrmýþtý. Kendilerine güvenlerinden baþka hiçbir sermayeleri yoktu.
Çobanlýktan inþaat iþçiliðine, simit satmaktan tezgahtarlýða hayatýn bütün yükünü ve sorumluluðunu daha küçük yaþlarda omuzlarýnda hisseden, savaþan, mücadele veren ve bunun sonucunda da bugün ülkemizin en önemli makamlarýnda görev yapan bir bakanýn mücadelesini, baþarýsýný ele almak istedim.
Çoðu zor ve imkansýzlýklar içinde kararlý adýmlar ile hedefe yürürken, Bursa Yüksek Ýslam Enstitüsü’nü bitirdi. Yýldýz Üniversitesine baðlý Kocaeli Ýþletme Enstitüsü’nde iki yýl iþletme eðitimi gördü. Lise öðretmenliði, Serbest tüccarlýk, yerel bir gazetenin sahipliði ve köþe yazarlýðý yaptý. Sýradan bir hayattan, sýra dýþý iþler baþardý. Bu bir azmin, bir mücadelenin zaferinden ortaya çýkan örnek bir baþarý hikayesiydi.
Bugün kim ne derse desin o ülkemizin ve kabinenin en saygýn isimleri arasýnda yer almayý baþarmýþ güçlü bir simadýr. Bir Tayyip Erdoðan ekolüdür. Bu ekol sadece inandýðý siyasi deðerler ve sahip olduðu misyon açýsýndan deðil, kýsýtlý ekonomik imkanlar içinde verdiði hayat mücadelesiyle de baþbakanla ayný çizgide seyreden bir yaþam öyküsüne sahiptir.
Baþbakanla ayný yoldan geçmiþ, ayný suyu içmiþ, ayný saflarda mücadele vermiþtir. Bakanlar Kurulu’nun en üretken, en sorun çözücü, çalýþkanlýðý kadar sabrý; býkmadan usanmadan insanlarý dinleme özelliði de ile tanýnmýþ, Baþbakanýn inandýðý güvendiði bir isim olan Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik’ten bahsediyoruz.
Baþbakan, Ülkemizin fay hattý olan konularla ilgili devlet bakanlýðýný kendisine emanet etmiþ; yaptýðý çalýþmalar ile Türkiye’nin dirlik, birlik ve beraberliðine önemli katkýlar saðlamýþtýr. Ülkemizin bütünlüðünü ve kardeþliðini saðlayacak Türkiye’de ilk kez Alevi açýlýmý, roman açýlýmý baþta olmak üzere Diyanet kanunu ile ülkemizin çimentosu olacak oluþumlara imza atmýþtýr. Tika ile dünyanýn dört bir yanýndaki ülke vatandaþlarýmýzýn yanýnda olmuþ, ülke dýþýnda Osmanlý ve Ýslam eserlerine sahip çýkmýþtýr.
Ülkemizin en büyük sorunlarýndan birisi olan kayýt dýþý istihdam ve ekonomiye savaþ açtý. Bu mücadelenin sonucunda: 1 milyon 142 bin 467 tescilsiz sigortalý ve 79 bin 766 iþyeri kayýt altýna alýndý. 2008 yýlýnda 10 milyon olan sigortalý sayýsýný 18 milyon 257 bin aktif sigortalýya çýkardý. Emekli ve iþçilerin tüm hastanelerden yararlanmasýný saðladý.
Ülkemizin en önemli sosyal konularýndan birisi olan istihdam konusunda da önemli adýmlarý attý. Toplum Yararýna çalýþma Projesini çýkardý. Ýþsizliði ilk kez tek haneli rakamlara düþürdü. Uzun süre tartýþýlan Ýntibak yasasý baþta olmak üzere çalýþma yaþamýný ilgilendiren çok sayýda yasanýn çýkmasýný saðlarken, hep yenilikçi yaklaþýmlar sundu.
Sözün özüne gelirsek, bütün zorluklara raðmen azmin ve kararlýlýðýn önünde hiçbir engel tanýmadýðýný gösteren Çalýþma ve Sosyal güvenlik Bakaný Faruk Çelik, halkýn içinden gelen, halký en iyi anlayan bakandýr. Mütevaziliðini elinden býrakmamýþ, halkla diyalogunu, kesmemiþ ve geldiði yeri hiç unutmamýþtýr. Baþbakanýn ekolünü ve düþünce deðerlerini temsil eden isimlerin baþýnda gelmektedir. Çalýþýnca bakan, baþbakan olabileceðini, fýrsat eþitliðini en iyi gösteren, hayat mücadelesi ve azmiyle bir baþarý öyküsü yazan Bakan Faruk Çelik gibi isimlere ülkemizin her zaman ihtiyacý vardýr.