Bir bilene sordum

Aslýnda bugün Malatya öðretmen evindeki dost meclisinde farklý düþüncelerdeki insanlarla yapmýþ olduðumuz dostane tartýþmayý yazacaktým. Özelikle de kalkýnma bakanlýðýnda müþavir olan Kürt bilgesi Melik Adnan Çelik ile Kürtler’in tarihsel hikayesi ile ilgili sohbetimizi ve kendisinden inanýlmaz derece bilgilendiðimi yazýya dökmeye çalýþacaktým ama gündem öyle hýzlý dönüyor ki ve Türkiye yüzyýlýn kýrýlmasýnýn arifesindeyken bu ülkenin nefes borusunun en tepedeki insana ne oluyor sorusunu sormak aciliyeti doðdu. 

Gece 01 sýralarý þehrin sessizliði içerisinde sadece rüzgarýn hafif hafif sessizliðe bende varým dediði saatlerde uzun yýllarýn ardýndan ve sanki ilk defa karþýlaþýyormuþuz gibi duygu dolu bir nasýlsýn, ne var ne yok muhabbettinden sonra benim soru sormama fýrsat vermeden baþladý anlatmaya. Hem soruyordu hem de kendisi cevaplýyordu.

“Senden sonra iki randevum daha var onun için çok uzatmadan ve özür dileyerek merak ettiðin neyse, ki biliyorum onlarý anlatayým sana. Önce tanýmý doðru koyalým dünya üretilmiþ bir düþmana karþý üretilmiþ hedef olarak bizim tam ortasýnda bulunduðumuz aslýnda kendisi olduðumuz bu coðrafyayý seçmiþ bulunmakta. 

Eðer bugün hedefte komünizm olmuþ olsaydý batýnýn biricik müttefiði DEAÞ olurdu ve yine düþman komünizm olmuþ olsaydý Türkiye’de kanlý bir diktatörlük bile onlar için sorun olmazdý. Þimdi üretilmiþ düþman Müslüman dünya ve bu ABD ile Rusya açýsýndan kabul gören bir hedefleme. 

Dünyayý saran ekonomik krizin faturasý ötekilere ve özellikle de Müslümanlara kesilmek isteniyor. Soðuktan sonra tek merkezden çok merkeze yönelen sermaye akýþý arasýndaki rekabet öyle kanlý geçiyor ki bu kendileri için birinci tehlike oldu ve tekrar tek merkezi sermayeye dönüþtürmek yani sermayeyi mutantlaþtýrmak adýna düþmana ihtiyaç duyuldu. Bu da DEAÞ gibi zebani örgütler üzerinden Ýslam coðrafyasý maalesef. 

Biz ve bu topraklar son 6 yýlda her türlü saldýrýya maruz kaldýk ve coðrafyanýn kadýn güçleri dahil yenildiler ayakta kalan tek ülke biziz.

Haklý olmamýza, terör ve þiddet örgütlerinin saldýrýsý altýnda olmamýza raðmen batý dünyasýnýn dýþlama politikasýna uðramýþ bulunmaktayýz. Aslýnda terörizm ile mücadele edilmiyor, kendi elleriyle yarattýklarý korku ve endiþenin esiri olmuþlar ve iþin içinden çýkamýyorlar. Bu hem onlarý hem de bizi zor duruma düþürüyor ve galiba düðümü biz çözeceðiz. Sayýn Cumhurbaþkanýnýn ABD dönüþü AK Parti’nin olaðanüstü kongresinde yapacaðý konuþma eðer Trump görüþmesinde beklenmedik anlýk bir kriz çýkmazsa bir tarihsel manifesto olacak. 

Turkiye’nin Avrupa Birliði’ne mesajý 

Ve içeride baþta Kürt meselesi olmak üzere þiddet dýþý düþünce ve yapýlarýn yeniden tanýmý olmak üzere referandum süreci ve referandum sonucu bizim için derslerle dolu. Herkesi þaþýrtan bir deðiþim hamlesinin pratik adýmlarýyla karþýlaþacaðýz. 

Biz haklýyýz, ama anlatamadýk. 

Biz doðrudan demokrasiyi inþa ediyoruz ama algýda yetersiz kaldýk. 

Bizi suçlayanlara karþý savunmada olduk.

Doðruyu her yerde anlatma kabiliyetimizi artýrmalýyýz. 

Çünkü biz batýnýn son duraðýyýz, bizden sonra inecek istasyonlarý yok yani bizden sonra onlar içinde tufan ve yüzyýldýr kendi elleriyle ektikleri bir nefret dalgasý bekliyor onlarý.

Dünyanýn bize ihtiyacý var bizim de dünyaya. Son sözü bu oldu.