Kulak çýnlamasý (tinnitus) tam olarak nedenleri bilinmeyen, yaygýn olarak görülen bir saðlýk sorunu. Ülkemizdeki yaygýnlýk oraný hakkýnda resmi bir kayda rastlayamadým ancak yapýlan bir açýklamada Türkiye’de 5 milyon kiþinin bu sorundan etkilendiði bilgisi yer alýyordu. ABD’de ise her beþ kiþiden birinde farklý derecelerde tinnitus sorunu bulunduðu ve bunlardan üç milyonunda ciddi bir þekilde bireylerin günlük yaþantýsýný etkilediði bildiriliyor.
Tinnitusun iþitme kaybý, travma baþta olmak üzere birçok ciddi saðlýk sorununun ön belirtisi olabileceði, bu nedenle erken teþhisin önemli olduðu belirtiliyor. Baþlýca etkenler arasýnda yüksek sesle müzik dinleme, endüstriyel gürültünün yaný sýra þeker hastalýðý, yüksek tansiyon, anevrizma gibi etkenler ön sýralarda yer alýyor. Özellikle günümüzde, çoðu kiþinin yolda giderken bile akýllý telefonlarýna taktýklarý kulaklýkla yüksek sesli müzik dinlediðini düþünürsek tinnitus riskinin giderek artabilecek bir sorun olacaðýný tahmin etmek güç olmasa gerek. Etkin bir ilaç tedavisi yok. Tedavisinde yeni geliþtirilen lazer tedavi uygulamasýnýn baþarýlý olabileceði bildiriliyor.
FARKLI BÝR BOYUT GETÝRÝYORLAR
Hekimler kulak çýnlamasýna karþý tuzlu gýdalarýn azaltýlmasý, kahve ve kola gibi kafeinli içecekler, alkol ve sigaradan uzak durulmasý, düzenli egzersiz yapýlmasý ve günde en az bir saat sakýz çiðnenmesini tavsiye ediyor. Ancak yapýlan bir bilimsel kurgulu (randomize-kontrollü çapraz-döngülü) klinik çalýþmada kafeinin kesilmesiyle hastalarda herhangi bir olumlu geliþmenin gözlenemediði bildiriliyor. Yeni yayýmlanan bir klinik çalýþmanýn sonuçlarý ise tinnutus tedavisine farklý bir boyut getirebilecek nitelikte. Saðlýk konusunda önemli bilgilerin edinildiði ABD’deki ‘Nurses’ Health Study II’ kapsamýnda yürütülen bir kohort (ortak özellikleri olan bir grup kiþi üzerinde yürütülen çalýþma) çalýþma, 25-42 yaþlarý arasýnda 65 bin 85 kadýn gönüllü üzerinde gerçekleþtirilmiþ. Çalýþma 1991 yýlýnda baþlatýldýðýnda tinnutus þikayeti bulunmayan kadýnlarýn kullandýklarý ilaçlar, sigara içip içmedikleri ve kullandýklarý kahve, meþrubat vb. kafein taþýyan içecekleri tüketme sýklýðý gibi parametreler sorgulanmýþ. 2009’da tamamlandýðýnda 5 bin 289 kadýnda tinnitus geliþtiði (kendi ifadeleriyle) belirlenmiþ. Yapýlan deðerlendirmede günlük ortalama sekiz bardak kahve (150 miligram civarýnda kafein) içenlere oranla, 450 miligram ve 600 miligram kafeine eþdeðer kafeinli içecek alan kadýnlarda tinnitus geliþiminin daha yüksek olduðu sonucuna varýlmýþ. Yani kahve, meþrubat vb. þekilde tüketilen içeceklerle yüksek miktarda kafein tüketilmesinin tinnitus riskini azaltabileceði sonucuna varýlmýþ.
DOÐRU BÝLÝNEN YANLIÞ MI?
Þüphesiz, bu araþtýrmanýn sonuçlarý þimdiye kadar tinnitus ile ilgili olarak yapýlan ‘kafeinli ürünlerinin kesilmesi’ þeklindeki önerilerin tam tersi olmasý bakýmýndan ilginç. Ancak araþtýrmacýlar bu bulgulara ihtiyatla yaklaþýyor, bu konuda daha fazla araþtýrmalar yapýlmasý gerektiðini belirtiyor. Çalýþma beyaz kadýnlar üzerinde yapýldýðýndan, diðer ýrklar ve erkeklerde benzer sonuç verip vermeyeceði henüz bilinmiyor. Acaba bu da ‘þimdiye kadar doðru bildiðimiz yanlýþlar’ arasýna girecek bir bilgi mi?