Prof. Dr. Erdem YEŞİLADA
Prof. Dr. Erdem YEŞİLADA
Tüm Yazıları

Bir dakika! Kafein, kulak çınlamasına yararlı olabilir

Kulak çınlaması (tinnitus) tam olarak nedenleri bilinmeyen, yaygın olarak görülen bir sağlık sorunu. Ülkemizdeki yaygınlık oranı hakkında resmi bir kayda rastlayamadım ancak yapılan bir açıklamada Türkiye’de 5 milyon kişinin bu sorundan etkilendiği bilgisi yer alıyordu. ABD’de ise her beş kişiden birinde farklı derecelerde tinnitus sorunu bulunduğu ve bunlardan üç milyonunda ciddi bir şekilde bireylerin günlük yaşantısını etkilediği bildiriliyor. 

Tinnitusun işitme kaybı, travma başta olmak üzere birçok ciddi sağlık sorununun ön belirtisi olabileceği, bu nedenle erken teşhisin önemli olduğu belirtiliyor. Başlıca etkenler arasında yüksek sesle müzik dinleme, endüstriyel gürültünün yanı sıra şeker hastalığı, yüksek tansiyon, anevrizma gibi etkenler ön sıralarda yer alıyor. Özellikle günümüzde, çoğu kişinin yolda giderken bile akıllı telefonlarına taktıkları kulaklıkla yüksek sesli müzik dinlediğini düşünürsek tinnitus riskinin giderek artabilecek bir sorun olacağını tahmin etmek güç olmasa gerek. Etkin bir ilaç tedavisi yok. Tedavisinde yeni geliştirilen lazer tedavi uygulamasının başarılı olabileceği bildiriliyor.

FARKLI BİR BOYUT GETİRİYORLAR

Hekimler kulak çınlamasına karşı tuzlu gıdaların azaltılması, kahve ve kola gibi kafeinli içecekler, alkol ve sigaradan uzak durulması, düzenli egzersiz yapılması ve günde en az bir saat sakız çiğnenmesini tavsiye ediyor. Ancak yapılan bir bilimsel kurgulu (randomize-kontrollü çapraz-döngülü) klinik çalışmada kafeinin kesilmesiyle hastalarda herhangi bir olumlu gelişmenin gözlenemediği bildiriliyor. Yeni yayımlanan bir klinik çalışmanın sonuçları ise tinnutus tedavisine farklı bir boyut getirebilecek nitelikte. Sağlık konusunda önemli bilgilerin edinildiği ABD’deki ‘Nurses’ Health Study II’ kapsamında yürütülen bir kohort (ortak özellikleri olan bir grup kişi üzerinde yürütülen çalışma) çalışma, 25-42 yaşları arasında 65 bin 85 kadın gönüllü üzerinde gerçekleştirilmiş. Çalışma 1991 yılında başlatıldığında tinnutus şikayeti bulunmayan kadınların kullandıkları ilaçlar, sigara içip içmedikleri ve kullandıkları kahve, meşrubat vb. kafein taşıyan içecekleri tüketme sıklığı gibi parametreler sorgulanmış. 2009’da tamamlandığında 5 bin 289 kadında tinnitus geliştiği (kendi ifadeleriyle) belirlenmiş. Yapılan değerlendirmede günlük ortalama sekiz bardak kahve (150 miligram civarında kafein) içenlere oranla, 450 miligram ve 600 miligram kafeine eşdeğer kafeinli içecek alan kadınlarda tinnitus gelişiminin daha yüksek olduğu sonucuna varılmış. Yani kahve, meşrubat vb. şekilde tüketilen içeceklerle yüksek miktarda kafein tüketilmesinin tinnitus riskini azaltabileceği sonucuna varılmış. 

Kulak çınlamasına karşı tuzlu gıdaların azaltılması, kafeinli içecekler, alkol ve sigaradan uzak durulması tavsiye ediliyordu. Fakat yeni araştırmalar kafeinin kesilmesi sonucu hastalarda herhangi bir olumlu gelişmenin gözlenemediğini ortaya koyuyor. 

 

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞ MI?

Şüphesiz, bu araştırmanın sonuçları şimdiye kadar tinnitus ile ilgili olarak yapılan ‘kafeinli ürünlerinin kesilmesi’ şeklindeki önerilerin tam tersi olması bakımından ilginç. Ancak araştırmacılar bu bulgulara ihtiyatla yaklaşıyor, bu konuda daha fazla araştırmalar yapılması gerektiğini belirtiyor. Çalışma beyaz kadınlar üzerinde yapıldığından, diğer ırklar ve erkeklerde benzer sonuç verip vermeyeceği henüz bilinmiyor. Acaba bu da ‘şimdiye kadar doğru bildiğimiz yanlışlar’ arasına girecek bir bilgi mi?