Yok olmazmýþ... Olurmuþ da böyle olmazmýþ... Hayýr yöntemi bu olmamalýymýþ en baþta... Hükümet kiminle görüþerek hazýrlamýþ bu paketi? Kamuoyunda tartýþýlmýþ mý?.. Yok, içeriði kötü denemezmiþ... Tabii bunlar da önemliymiþ, ama falanca sorun dururken... Ne bileyim bir þeyler yanlýþmýþ iþte!..
Karikatürize etmek için ilave bir çaba göstermiyorum. Ama bir tek “bu paket kayIsý üreticisinin sorununu çözüyor mu?” demedikleri kaldý.
Türkiye’deki siyasi olgunluk düzeyi ve tartýþma adabý ile son dönemde siyasete egemen olan ruh hali bir araya gelince, “paket”e iliþkin eleþtiriler aþaðý yukarý böyle devam ediyor.
***
Bu hükümetin varlýðýný hata görenleri anlýyorum. Onlar baþtan beri “seninle demokratikleþme ölümdür bana, sensiz statüko bile cennet sayýlýr” psikolojisiyle hareket ettikleri için, bu hükümetin iyi bir þey yapmasý mümkün deðil.
Ama paket, son dönemde hükümete karþý ciddi bir eleþtirel tutum alan bazý demokratlarý da karýþýk duygular içine sokmuþ görünüyor.
Bir yandan Erdoðan’ýn yönetiminde gittikçe otoriter, baskýcý bir yöne doðru gittiðinden yakýndýklarý bir ülke var, bir yandan da yýllardýr en fazla istedikleri demokratikleþme adýmlarý atýlýyor.
Siyasetin doðasýný, toplumsal deðiþmenin ve demokratikleþmenin diyalektiðini anlamayanlar, onun düz bir çizgide ilerlemesini bekleyenler açýsýndan hakikaten kafa karýþtýrýcý bütün bu yaþananlar.
Ama onlarýn ruh haline teslim olamayacaðýmýza göre, gelin önce pakette olduðu söylenenler ne, ona bakalým:
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Þartý’na çekinceler kalkýyor, yer isimlerinin iade edilmesinin yolu açýlýyor, seçim barajý düþürülüyor, partilerin kapatýlmasý rejimi deðiþtirilerek siyasi haklar alaný geniþletiliyor, Heybeliada açýlýyor, seçen ve seçilen arasýndaki mesafe kýsaltýlýyor, dedelere maaþ veriliyor, cemevlerine hukuki statü saðlanýyor, baþörtülü kadýnlarýn kamuda çalýþma hakký iade ediliyor, TCK ve TMK’da ifade özgürlüðünün kapsamý geniþletiliyor, polis izleme sistemi oluþturuluyor, Türkçeden baþka dillerin eðitimine iliþkin özgürlük alaný geniþliyor...
- Öncelikle bunlardan biri veya birkaçý bile yapýlacak olsa deðerli. Özellikle de haklarla ilgili hiçbir adýmý küçümseyemeyiz. Her hak, ondan yararlanan açýsýndan hayati öneme sahiptir. Heybeliada’nýn deðerini, dindar bir Rum Ortodoks vatandaþýn gözüyle bakýn, anlarsýnýz.
- Daha içeriði netleþmeden paketin “yetersiz” olduðunu söyleyenler, alternatifinin “hiçbir þey yapmamak” olduðunu unutmuþ görünüyorlar.
- Paketi desteklemek, verilenle yetinmek deðil elbette. Hak bireyin tapulu malýdýr, onu alýr, cebimize koyarken, evet ama yetmez diyerek, kalanýný da istemekte tereddüt etmeyiz.
- Hükümete minnettar olmak gerekmez, ama takdir etmek gerekir. Özellikle de MHP’nin anadil ve yer isimlerinin iadesine, CHP’nin de baþörtülü kadýnlarýn kamu görevlisi olma hakkýna karþý çýktýðýný, yani muhalefetin paketi daha geri bir noktadan eleþtirdiðini göz önüne alýnca.
- Varsayalým ki MHP ve CHP haklý olsun, bu paket Kýlýçdaroðlu’nun dediði gibi “PKK ile pazarlýk sonucu” olsun, bu onun deðerini azaltmaz. Hükümetin niyetine dair kehanetler de. Somut olarak paket ne getiriyor, neyi deðiþiyor ona bakmak gerek.
Pakete peþinen karþý çýkanlar, ona deðil kendi inandýrýcýlýklarýna zarar veriyorlar ve böylece belki içerik netleþtiðinde yapacaklarý pek çok haklý eleþtiriyi de peþinen deðersizleþtirmiþ oluyorlar.
Ama bu onlarýn sorunu.
Bize düþen, bu adýmlarýn atýlmasýný desteklerken, ayný zamanda onlarýn daha doðru atýlmasý için daha ileriden eleþtirmek olmalý.
Sadece demokrasi deðil, mantýk da bunu gerektiriyor.
Bir de son zamanlarda ülke olarak en fazla ihtiyaç duyduðumuz akýl ve ruh saðlýðý.