Geçtiðimiz hafta, Rasim Cinisli Beyefendiyi ziyaret ettim. Öðrencilik günlerinden itibaren siyasetin içinde olmuþ deðerli bir isim... Son kitabýnda þahit olduðu bir devri aktarýyor bizlere. Siyasi hatýrat okumak, hem dil ve mana zevki veriyor insana, hem de resmi bilgilendirmelerin sýnýrlý çeperlerini aþabilmek imkanýný sunuyor.
Rasim Cinisli, 1939 Erzurum Cinis'te dünyaya gelmiþ. Büyükbabasý Kýrbaþzade Fevzi Efendi þehrin üzerine bir karabasan gibi çöken Ermeni zulmünü def eden mücahid beylerden... Ne var ki daha sonra her þey tersine dönüyor. Kuvayi Milliye ruhu neredeyse suçlu ilan ediliyor. Þapka Devrimi olaylarýnda, memleketi kasýp kavuran Ýstiklal Mahkemelerinin kasýrgasý, tüm devlet mekanizmasýný da yönettiði için halkýna zulmeden, halkýný suçlu gören, otoriter yöneticileri ortaya çýkartmýþ... Kýrbaþzade Fevzi Bey çaðrýldýðý Vilayet Konaðýnda sýrtýndan kurþunlanarak bir faili meçhule kurban ediliyor. Oysa ayný Kýrbaþzade, Erzurum Kongresi'nde Atatürk'e muavenet etmiþ, desteklemiþ, ona ev açmýþ bir kimse... Naaþý, üç gün ortada býrakýlýyor, dördüncü gün ancak dört kiþi þartýyla salýveriliyor...
O günlerde, Erzurum Valisi Zühtü Bey ve Jandarma Merkez Komutaný Tatar Hasan Paþa birlikte bir idam rüzgarý estirirler. Hatta yörede kýzlara gelinlik, ehram, peþtemal satan Bohçacý Þöhret Kadýný da tutar asarlar, kadýn olduðu infial uyandýrmasýn diye baþýndan bir çuval geçirerek. Tatar Hasan Paþa'nýn torunu Çetin Altan daha sonra yazdýðý bir kitapta içinde buruk bir sýzý olarak bahseder, bu haným siyasal suçtan asýlan ilk kadýndýr, idam sehpasýndaki son sözleri; ''ben bir hatun kiþiyim, Þapka ile ne derdim ola ki'' þeklindeymiþ... Öyle bir devir ki asýlanlar bile neye asýldýklarýný bilmiyorlar...
Rasim Bey, Ýstanbul Hukuk Fakültesinde okurken 1965'te Milli Türk Talebe Birliði seçimlerine katýlýyor. O dönemde CHP'nin gençlik kolu gibi hareket eden, üniversitelere hakim sol görüþlü gençler hem kendileri gibi olmayan diðer öðrencilere hem de Ali Fuat Baþgil gibi deðerli hocalara türlü baskýlar uygulamaktadýr. Rasim Bey ve arkadaþlarý, baþarýlý bir çalýþmayla seçimleri kazanýrlar. Cinisli'yi dinlerken, siyasetin, hür iradenin, serbest seçimlerin ne kadar deðerli birer imkan olduklarýný bir kere daha farkediyor insan. Çok kibar, fevkalede centilmen, lisaniyle, ikramperverliðiyle Ýstanbul beyefendisi portresini çizen bir kimse... Nurettin Topçu ekolünden, iradenin davasýna inanmýþ bir kiþi..
Rasim Cinisli Yassýada duruþmalarýna da katýlmýþ, hukuk öðrencisi olarak. Dolmabahçe'den gemilere binilirmiþ, bizlere o dönemde daðýtýlan Yassýada broþürlerini de gösterdi, kitabýnda basýlý. Herkesin oturacaðý yer belli, Ada'ya varýncaya kadar konuþmak yasak, duruþma salonunda da herkesin numarasý var, deðil konuþmak, ses çýkarmak bile yasak. Nitekim Milli Eðitim Bakaný Tevfik Ýleri Bey suçlanýrken kýzý dayanamayýp hayýr! diyerek isyan ediyor, derhal hapsediliyor. Zaten bu üzüntü Tevfik Beyi ölüme götüren hastalýðýn baþlangýcýdýr. Milletin gözü önünde cereyan eden büyük bir facia Yassýada günleri... Menderes 18 ay tutuklu kalmýþ Yassýada'da ve sadece 3 kez görüþebilmiþ ailesiyle. Mahkumiyet günlerinde silah zoruyla çektirilmiþ bir fotoðrafa bakarken içim yandý. Ada Komutaný ortada muzaffer bir safari avcýsý edasýyla yayýlarak oturmuþ. Millete Baþbakanlýk yapmýþ, üstün hizmetlerle gönüllere taht kurmuþ Menderes ise ayakta. Ýki büyük evlat feci üzgünler, endiþeliler ve Aydýn Menderes, o günlerde belki de ortaokul talebesi, babasýyla ayakta, o kadar mahzun ki baþýný öne eðmiþ kollar iki yanda sarkmýþ, sanki babasýnýn baþýna gelecek felaketi görür gibi dalgýn... Resimde Adnan Bey sanki içi içine çökmüþ, sanki erimiþ, aileden kimsenin kameraya bakmadýðý resimde sadece bir kiþi karþýya doðru... Berin Menderes Haným. Ailenin omurgasý gibi. Fevkalade üzgün ama buna raðmen baþý dik ve onurlu. Rasim bey bu kederli ailenin en yakýn dostu sýrdaþý olacaktýr daha sonraki zamanlarda.
Milletvekilliði döneminde Osmanlý Hanedanýnýn memlekete giriþ yasaklarýnýn kaldýrýlmasýyla ilgili yaptýðý çalýþma da kayda deðer... Pek çoðunun hayatý heder olmuþ, aðýr yoksulluk hatta açlýk çekmiþ bu aile fertleriyle halen mektuplaþan, haberleþen bir kimse Cinisli. Sultan torunlarýndan birisiyle Topkapý Sarayýnda gezerlerken bir beþiðin önünde dururlar gözleri yaþarýr ziyaretçinin, koþarak oradan ayrýlýr. ''Dünya bir penceredir her gelen baktý geçti'' misali...
Darbelerin yol açtýðý toplumsal aþýnmaya, yozlaþmaya oldukça zihin yormuþ bir fikir adamý Rasim Bey. Darbeler, devlet otoritesini sarsan, kýsa devrelerdir. Adalet ve Yargý üzerindeki basýnçlarý o kadar aðýrdýr ki hukuk güvenliði kalkar. Rejimi otoriter hale getirir, siyaseti buharlaþtýrýr.. Tüm bu yaþanmýþlýklarýn tanýðý olarak Rasim Cinisli bizlere, hukukun ve hürriyetin manasýný anlatýr kitabý boyunca...