Bir diktatör uðruna bakýn neler oluyor...

Türkiye, bir taraftan PKK terörüyle ve PKK muhiplerinin oluþturduðu algý operasyonuyla bir taraftan da 1 Kasým seçimlerinin hazýrlýklarýyla uðraþýrken Suriye’deki iç savaþý yeni bir evreye taþýyacak geliþmeler yaþanýyor. 

Suriye’deki vekalet savaþýnýn taraflarý nezdinde en çok konuþulan konu þu günlerde bu geliþme olsa gerek. Rusya son günlerde Suriye’de varlýðýný bir deðil birkaç adým ileri taþýyacak hamleler yapýyor, yenilerine hazýrlanýyor.

Ýncirlik Üssü’nün DAEÞ’le mücadelede koalisyon güçlerinin kullanýmýna açýlmasýyla ilgili anlaþmanýn Suriye’de yeni bir evreye iþaret ettiði, Türkiye’nin baþýndan beri savunduðu güvenli bölge tezinin böylece hayata geçebileceði, dahasý Suriye’de kalýcý çözüme biraz daha yaklaþýldýðý vs. konuþulurken Rusya’nýn son hamlesi Suriye’deki iç savaþýn Rusya-Afganistan denklemine dönüþme ihtimalini akla getirdi.

Esed ordusunun zayýfladýðý, sayýsal gücünün tükenme noktasýna geldiði konuþulurken Rusya, Türkiye sýnýrýna yakýn Ceble’deki havaalanýný üs haline getiriyor. 

Rusya Suriye’de vekalet savaþý mantýðýyla pozisyon alýrken Ýran baþýndan beri Esed saflarýnda bile diyemeyeceðimiz bir sahiplenme ile Suriye’de oldu. Savaþýn bizzat tarafý olarak boy gösterdi.

***

Rusya Soðuk Savaþ döneminin mücadele mevzii olarak Suriye’den hiç vazgeçmedi. 

Türkiye’nin tüm ýsrarlarýna ve “Dünya 5’ten büyüktür” çýkýþýna raðmen Esed’in katliamlarýnýn MB Güvenlik Konseyi’ndeki destekçisi oldu. Þimdi ise Suriye’deki “vekalet savaþý”nda Rusya da týpký Ýran gibi filli savaþ pozisyonu almaya hazýrlanýyor.

Suriye’nin yükünü çeken Türkiye ise hiçbir zaman bir Rusya ya da Ýran gibi savaþan taraf olmadý. 10 bin vatandaþýný katletmiþken bile demokratikleþme adýmlarý atma, isyancýlarýn taleplerine kulak verme konusunda Esed’i ikna etmeye çalýþtý. Ama bir yerden sonra söylem düzeyinde açýkça Esed karþýtý pozisyonunu deklare etti.

Fakat bilinen sebeplerle Suriye Türkiye’nin baþýna örülen çoraba dönüþtü.

ABD’nin kýrmýzý çizgileri bir bir “savaþýn gerçekleri” kabilinden normalleþtirilirken Suriye’de dengeler büsbütün deðiþti ve Esed’e karþý baþlayan isyan hareketi desteklenmeyerek olay tümden PYD’nin DAEÞ’e karþý varlýk mücadelesi romantizmine ve “Türkiye-DAEÞ’ye yardým ediyor” yalaný üzerinden Türkiye karþýtlarýnýn mevzisine dönüþtü.

2 milyonu aþkýn mülteciyi 4 yýldýr misafir eden Türkiye bu konuda bile hak ettiði takdiri görmedi. O kadarki en son Türkiye’ye minnettarlýklarý ile tanýdýðýmýz Suriyelileri provoke edip Türkiye aleyhine kýþkýrtmayý bile baþardýlar.

Avrupa iki-üç bin mültecinin þokunu haftalardýr atlatamamýþken, AB en önemli özelliði olan serbest dolaþýmý dahi bir süreliðine askýya alma kararý vermiþken Suriye’nin yükünün en aðýr kýsmýný üstlenmiþ olan Türkiye’ye bir de savaþ suçu isnat edilmeye çalýþýldý.

Esed’den, Ýran’dan, Rusya’dan esirgenen Türkiye’ye reva görüldü.

***

Þimdi ise Rusya yeni bir oyun kuruyor, sözde ABD ve Ýsrail’in rahatsýz olduðu gerçekte ise Türkiye hariç adý geçen tüm ülkelerin kazanacaðý bir oyun.

Yorumlar muhtelif, kimisi ABD’nin Rusya’nýn yýpranacaðýný hesap ederek rahatsýzmýþ gibi yaptýðýný söylüyor. Netanyahu’nun Putin ile görüþmesinin ise Ýsrail’in bir hamisinin de Rusya olduðu baðlamýnda deðerlendirilmesi gerektiðini söyleyenler haksýz deðil.

Belki de durumdan en rahatsýz olan Ýran’dýr; Suriye parsasýna güçlü ortak çýktýðý için.

Ýþin bu kýsmý bir tarafa ama Suriye’de herkes DAEÞ ile mücadele için buradayým pozu veriyor. Ýran, Irak ve ABD’den sonra Rusya da DAEÞ tehdidine karþý Suriye’de!

YPG-PKK zaten DAEÞ sayesinde Batý nezdinde meþruiyet saðladý.

Koalisyon giderek zenginleþiyor yani...

Yakýnda ayný anda Esed’in, ABD’nin, YPG’nin ve Türkiye’nin birlikte DAEÞ’e karþý hava saldýrýsý yaptýðý haberleri gelirse þaþýrmayacaðýz.

Bir diktatör uðruna bakýn neler oluyor!

Bölgesel denklemde gözden çýkarýlamayan gerçek bir diktatör uðruna...

Devrimleri darbe ile tersine çeviren, diktatörlere karþý çýkan haklý isyaný iç savaþa çeviren “dünya düzeni” bir taraftan da bu düzene isyan eden ve siyasi kariyerini demokratik prosedürlere borçlu olan, sandýkla geldiði gibi sandýkla da gidebilecek olan bir kiþiyi ise alenen “diktatörleþmekle” itham ediyor.