Bir Facebook Mesajý Genç Bir Kýzý Ölümden Nasýl Kurtardý?

Bir mesaj aldým, bir yýl kadar önce.

 Bir genç kýzýmýz yazmýþ. Daha önce bir konferansta dinlemiþ beni. Çaresiz kaldýðý, kimseye anlatamadýðý için bana yazmýþ. Uzunca bir zaman yazmadým o kardeþimiz de okur ve incinir diye. Ama madem ki 8 Mart, madem ki Dünya Kadýnlar Günü, tam vaktidir.

 Kýzýmýz 20’lerinin baþýnda. Bir iþ görüþmesine gitmiþ yaþadýðý þehirde.

 Gittiði iþyerinde patronla görüþmüþ. Patron uzun saçlý, havalý bir þahýs (Adam diyemedim, çokça düþündükten sonra bulabildiðim tek kelime bu). Vaktiyle türkü albümü çýkarmýþ. Göz boyamayý seven biri bu “þahýs”.

 Genç hanýmefendiye duygusal yakýnlýk göstermiþ. Ýþ görüþmesinin modunu bir anda dönüþmüþ. Bu genç hanýmýn yaþýndan, toyluðundan faydalanýp duygusal yakýnlaþmaya dönüþtürmüþ ustaca.

 Kýzcaðýz kendini zor kurtarmýþ, þükür ki büyük bir fenalýk yaþamamýþ ama evine gittiðinde telefonunda bu “þahýstan” birkaç kare fotoðraf görmüþ. Meðer bu“þahýs” ofisini gizli kameralarla donatmýþ. Öyle de profesyonelce yapmýþ ki, fotoðraflarda kameranýn önünde kendi yüzünü gizleyen bir nesne varken, genç kýz ayan beyan görünüyormuþ.

 “Eðer ben her istediðimde ofisime gelmezsen bu fotoðraflarý babana gönderirim. Bu akþam þu saatte ofisimde ol” mesajýný alan genç kýz bu fotoðraflarýn kendi ölüm fermaný olduðunu hissetmiþ.

 Bana yazýp bu konuyu anlattýðýnda önce polise baþvurmasýný önerdim.

 Aldýðým cevap üzücüydü; baþvurduðu karakoldaki polis arkadaþlar; “Þikayetini alýrýz ama mahkeme kaðýdý eve geldiðinde ailenin haberi olur” diye vermiþler ikinci kötü haberi.

 “Ömer abi senden baþka gideceðim, danýþacaðým hiç kimsem yok, ailemden birine söylesem cümlemi bitirmeden öldürürler beni, suçlu-suçsuz diye bakmazlar.” dediði anda uyandým, sarsýldým. Hayatý ellerimdeydi. Bir þeyler yapmalýydým.

O ilde daha önce valilik yapmýþ bir büyüðümü aradým. Durumu anlattýðýmda, “Ömer, konu polisin iþi, sen hiç müdahil olma” cevabýný aldým.

Aslýnda polisi de, valiyi de yadýrgamýyorum, suçlamýyorum. Kanunun dýþýnda bir yol öneremezlerdi.

Hayat hala ellerimdeydi. Birkaç saat içinde “þahýs”ýn ofisine gitmezse neler olabileceðini öngöremiyordum. Ertesi sabah gazetede çýkan bir sürü kadýn cinayetinden birinin birkaç saat öncesindeydim.

Hemen o bölgeyi iyi bilen, iyi iliþkileri olan bir büyüðümün yanýna gittim. Kadýnlarýn yaþadýðý bu hadiselere karþý çok duyarlýydý. O bölgeden bir yetkiliyi aradý.

 Muhatabýmýz olayý ilk duyduðunda “Kýz ne yapmýþ da þahýs fotoðrafýný çekmiþ?” tepkisini verdi.

Artýk bu tepkiye þaþýrmýyordum çünkü kimden yardým istediysem ayný tepkiyi almýþtým.

 Bir telefon trafiði ile konuya gerekli müdahalenin yapýlmasý saðlandý. Nasýl yapýldý diye sormayýn ama hiçbir resmi kayda geçmeden genç kýzýmýz kurtarýldý.

Henüz hava kararmadan bana “Ömer Abi, ne yaptýnýz, nasýl yaptýnýz bilmiyorum ama bana telaþla bir mesaj gönderdi ve artýk hiç rahatsýz etmeyeceðini, her kimden yardým istediyse geri çekmesini rica ettiðini söyledi” þeklinde bir mesaj gönderdi genç kýzýmýz.

 Ama mesele kapanmamýþtý. Zira bu “þahýs” tek kiþilik þirketi (!) için yüzlerce sekreter ilaný vermiþti, yani öyle bir tezgah kurmuþtu ki, her gün genç kýzlar düþüyor, standart tehdidi ile her birini her istediðinde ofisine gelecek kölelere dönüþtürüyordu.

 Bu kez o ilin bir sivil toplum lideriyle temasa geçtik. Tüm bilgisayarlarý formatlandý, ofisindeki kameralar söktürüldü.

 Konu bu tuzaða yakalanan kýzlarýn ailelerine ulaþmasýn diye hiçbir þekilde basýna yansýtýlmadý. Resmi kayýtlara geçmedi.

 *    *    *

 Þimdi 8 Mart diyoruz ya hani. Öyle bir gün yok aslýnda. Birbirimizi ve kendimizi kandýrmayalým.

 Sadece kadýnlar özgürmüþ, huzurluymuþ, mutluymuþ ve baþ taçý ediliyormuþ gibi davrandýðýmýz bir gün var yýlda. “Kadýnlar güldür, çiçektir” dediðimiz.

 Sokaktaki haplanmýþ serseri þöyle dursun, kýzlarýmýzý ailelerinden koruyamýyoruz ki biz daha…

 Evlendikten sonra kötü þeyler yaþadýðýnda “Benim arkamda aslanlar gibi ailem var” diyemediði için boyun eðmiyor mu kadýnlar?

 Baþýna bir felaket geldiðinde ilk sahip çýkmasý gereken aileler, ilk defeden, kovan, yok sayan olmuyor mu?

 Aileler, býrakýn kýzlarýnýzý dýþarýdaki tehlikelerden korumaya çalýþmayý. Onlarýn arkasýnda siz durun dað gibi, siz onlarý önce kendinizden koruyun...

 *   *   *

 Genç kýz kardeþlerim, hiç kimseniz yoksa bizim gibi aðabeyleriniz var. Elimden ne kadarý gelir, ne kadar destek olabilirim bilemiyorum ama siz de benzer durumlar yaþarsanýz ve bana ulaþýrsanýz þunu biliyorum ki öz kýz kardeþim belleyip elimden ne geliyorsa yapacaðým.  [email protected]