Bir garip isyan!

Herkes iþine gelen tarafý ile bakýnca sorunlar kilitlenip çýkmaz sokakta çýrpýnýyoruz. Elbette benim de eksik gördüðüm ve yanlýþ algýladýðým noktalar olacaktýr.

Cuma akþamý polisin sert müdahalesini Kabataþ sahilinde gördüðümde Süleyman Gündüz'e "sanýrým bu sefer polis darbe yapýyor" deyiverdim.

Bu kadar þiddet olamazdý.

Yoðun gaz kullanýmý ve çoluk çocuk sahilde mahsur kalan aileler. Çocuðuna sarýlarak gazdan koruyan bir annenin görüntüsü hala gözümün önünde.

Ayný gece yarýsý Beþiktaþ'ta ana yol kapalý olduðundan (polis barikatý) ara sokaklardan ilerledim. Bu sefer de nerede ise herkesin elinde bira þiþesi ile çalýp oynayan gençlerin arasýna düþtüm. Bir saat sonra sabaha doðru 4,30 gibi kenar semtte sakin olarak mahalleye vardýðýmda bir de ne göreyim.

Mahalle arasýnda sabahýn köründe ellerinde tencere tava bir grup yürüyüþ halindeler. Eve vardýðýmda ise çocuklarýn uyuyamadýðýný, koktuklarýný görmeyeyim mi. Sabahýn köründe mahalle arasýnda tencere tava çalarak küçücük çocuklarý yataklarýndan fýrlatýp demokrasi arayýþý da nasýl oluyormuþ.

Daha akþam üzeri polis gazýndan mahsur kalan aileler ile sabahýn köründe göstericilerin tencere tava yürüyüþünden korkan çocuklar.

Tam bir ikilem.

Ertesi gün polis þiddetine soruþturma açýldýðýný ve polisin Taksim'den çekildiðini gördük. Ama sonrasýnda önceki geceki -bir- manzara deðiþmemiþti. Cumartesi öðleden sonra Boðaziçi köprüsünün tam ortasýnda da bira þiþe duruyordu. Gece yeniden geri döndüðümde de yol kenarlarýnda çok sayýda boþ bira þiþesi duruyordu.

Bunun üzerine acaba bu hareketin ismi "alkolizm ideolojisi" olarak mý deðiþiyor diye sordum.

***

Þimdi çarpýklýklara biraz daha deðineceðim.

Özellikle Cumartesi gecesi sosyal medyada "içmeyin, kan ihtiyacý olanlar olabilir, alkollü kan veremezsiniz" mesajlarý döndü durdu.

Demek çok yanýlmamýþtým.

Bu mesajlarý göstericiler yazýyordu.

Þiddete karþý sükunet çaðrýlarý yapýlýyordu.

Ve ertesi sabah Taksim çevresini temizleyen resimler geldi.

Çok güzel tabii.

***

Þimdi gelelim iþin asýl noktasýna.

Her ne olursa olsun bir gösteri var ise bu dikkate alýnmalýdýr ve deðerlendirilmelidir. Yukarýda yazdýðým kelimeler asla bu gösterinin üstünü ve gerçeðini örtmez.

Sorumluluk sahibini deðiþtirmez.

Ben açýkçasý cumartesi günü resmi aðýzlardan çok daha geniþ bir yapýlanma ve çözüm önerileri bekliyordum.

Gezi Parký hareketi sadece bir grubun basit bir tepkisi ve arka planýnda bir çalýþma gerçeðini örtmez. Yýllardýr bir çok aklý selim yazarýn uyardýðý siyasal-sosyal ve ekonomik sorunlarýn toplumdaki yansýmasýný örtmez.

Sadece polis þiddeti ile alevlenen bir gösteri de deðildir. Olaylara geniþ açýdan bakýlmasýný ve çözümlerinde geniþ bir yelpazeden yapýlmasýný gerektirir.

Evet, Taksim civarýnda bir kaç yýldýr derin sosyolojik bir çalýþma olabilir. Bu çalýþma yabancý destekli de olabilir.

Ama tüm bunlar 'gösteriler neden bu kadar geniþledi' sorusuna cevap olamaz.

Mesela, neden AVM yasasý çýkmadan yýllardýr Ýstanbul AVM mezarlýðýna döndürüldü. Sorulacak o kadar çok soru var ki. Merkez Bankasýnýn kasasýndaki 125 milyar dolarýn Türk Halký için bir zenginlik olmadýðý gibi.

Ekonomiye sadece para gözü ile bakýp yýllardýr eriyen reel ücretleri, Çin'den sonra en fazla iþ kazasý olan ülke gerçeðimizi, kredi ile borçlanýp iþ güvencesiz çalýþarak artan korkulu hayat gerçeðimizi örtmüyor.

Mesela özelleþtirmeler ile oligarklar oluþturarak halkýn refahýna deðil iþkencesine dönen ekonomik modeli hiç sorgulayamýyoruz. Artýk elektrik faturasý ödenmediðinde hemen elektriðiniz kesilebiliyor ve açýlmasý için þirket sizden iyice bir para isteyebiliyor.

Ekonomik modelimizi 2005-06'da deðiþtirmemiz gerekirken hala IMF modeli ile zengini zengin eden, bankalarý besleyen-koruyan modele sýký sýkýya sarýlmýþ durumdayýz.

Aylardýr burada yazýyorum. Ekonomiyi borsa-faiz-döviz üzerinden, yani para üzerinden deðerlendirmeyin. Kredi notumuzun arttýðý günlerde karþýlýksýz çek-senet miktarý 2008 kriz seviyesine ulaþmýþsa kendimize biraz soru sormamýz gerekmiyor mu?

Milli gelir üç kat arttý dediðimiz yýllarda özel sektörde reel ücretler býrakýn artmayý azalýyorsa kendimize soru sormamýz gerekmiyor mu?

Tüm bu sorularý önceki yazýlarýmda tekrarlayýp durdum.

WALL STREET ÝÞGALÝ

Bu ekonomik model batýyý krize getirdi, biz sadece biraz geriden geliyoruz diye defalarca ikaz ettim.

Ýki yýl öncesini hatýrlayýn.

ABD'de "Wall Street'i iþgal et" hareketi ile parklar dolmuþtu. Avrupa'nýn göbeðinde gösteriler yapýlýyor zenginlerin arabalarý yakýlýyordu.

Nerede ise her gece Avrupa'nýn büyük þehirlerinde sokaklar alev alevdi. Ýngiltere'den Almanya'ya, Fransa'ya gösteriler yayýlýyordu.

Zenginler korku halindeydi.

Hatta bazý zenginlerin fakir arabasý satýn alarak trafiðe çýktýklarýný duyuyorduk.  

Bugün bize "gösteri hakkýný" hatýrlatan ABD ne yaptý. "Wall Street'i iþgal et" hareketçilerini parklarý kirletiyorsunuz diye polis zoru ile söktü attý.

Benzer polis yöntemini Avrupa ülkeleri de uyguladý. 

Ama þimdi yeniden bize dönelim:

ZENGÝN ÝSYANI

Bizde olayýn farklý geliþtiðini görüyoruz.

Nasýl mý?

Ýstanbul'da gösteriler fakir semtlerde deðil; zengin semtlerde yapýlýyor.

Afrika'da Arap Baharý, Avrupa ve Amerika'da sokak hareketleri fakirlerden geliyor ve zenginler kabuklarýna sýðýnýyordu.

Oysa bizde fakir semtlerde çit yok.

Bizde zengin isyaný söz konusu.

Oturduðum semtte bile konutlarda katýlým azken villalardan elinde tencere tava sokaða çýkanlar daha fazla.

Hayret!

Bizde sanki on yýllardýr alýþtýðý statükoyu kaybeden elitlerin isyaný yaþanýyor.

Sokaklara bakýyorum, gösteriler Ataþehir, Baðdat caddesi, Niþantaþý, Beþiktaþ gibi görece daha zengin semtlerde.

Protestocu araçlarýn bir çoðu son model lüks araçlar.

****

Afrika'da Avrupa'da, Amerika'da, Þili'de, Arjantin'de fakirlik ve ekmek için gösteriler yapýlýyordu.

Bizde ise gösteriler iktidar için yapýlýyor.

En azýndan Gezi Parký sorunu (kýsmen) çözüldükten sonra evre bu yöne döndü.

Afrika'da, Avrupa'da göstericiler zengin semtlere saldýrýyordu.

Bizde ise gösteriler zengin semtlere sýðýnýyor.

Bunlar biraz garip deðil mi?