'Bir halk kendi halini deðiþtirmedikçe, Allah onlarýn halini deðiþtirmez!'

Önce bir 'beyân-ý i'tizâr': Birkaç gündür 'soðuk algýnlýðý'na mübtelâ oluþuma, Cumartesi akþamý, dizüstü bilgisayarýmýn -çoktandýr verdiði arýza sinyallerinden sonra- teknik hastalýðýnýn da eklenip tamamen çökmesi ve yazýnýn baþka dosyalarla karýþmasý ve o geç saatte, baþka bilgisayar bulmanýn ortaya çýkardýðý zaman kaybý sebebiyle, yazýmý göndermekte geciktim. Bu yüzden çok istisnaî olarak dünkü sütunum boþ kaldý.

Pazar günleri 'Okuyucu Hasbihali' þeklinde olsa da, o yazýmda da, genel baþlýk, Kur'an-ý Kerîm'in Ra'd Sûresi'nin 11. âyetindeki, 'Bir halk kendi halini deðiþtirmedikçe, Allah onlarýn halini deðiþtirmez.' meali idi. Ve ister istemez, dün yapýlan mahallî seçimlere de deðinilmiþ ve 'Mahallî Seçimler'in, 'her ülkedeki merkezî iktidarýn ayaklarý altýna halý sermek veya ayaklarýnýn altýndan halýyý çekmek' gibi bir etkili rolüne ve ayrýca, 'Hz. Peygamber (S)'den nakledilen, 'Nasýlsanýz öyle idare edilirsiniz.' 'Nebevî Hadis' 'rivayet'ine iþaret edilmiþti.

*

Bu satýrlar yazýlýrken, dün yapýlan seçimlerin sonuçlarý hakkýnda henüz bir ip-ucu yoktu ortada... Yýðýnla tahminler, anketlerden belli güç odaklarýnýn ve hattâ büyük para oyunlarýyla algý oluþturmaya yönelik elbette ki hayalî rakamlar havada uçuþuyordu. Bunu son olarak, 10 ay önceki seçimlerde de görmüþ ve yüzde 60 -65'le bir çýð gibi, sel gibi gelmekte olduklarýna dair uçuk iddialarla coþan kitleler bile olmuþ ve amma, o cenahýn yüzde 47'lerde kaldýðý görülünce diller çözülmeye baþlamýþ ve -daha sonra, parti liderliðini de kaybeden kiþi ve kadrosu eliyle-, 300 milyon liradan fazla bir meblaðýn reklamlara ve de bazý anket þirketlerine ve anketçilere verildiði, medyada açýkça yazýlýp çizilmiþti.

Dün yapýlan 'mahallî seçimler'in sonuçlarý ne olursa olsun, daha bir müddet tartýþýlacaðý ortadadýr. Ancak, her neticeyi olgunlukla karþýlamak açýsýndan, Tayyib Bey'in, 'Halka kýzmak- kýrýlmak olmaz. Herkes seçim sonuçlarýný kendilerini gözden geçirmek için bir fýrsat olarak deðerlendirmelidir.' kabilinden konuþmalarýný hatýrlýyorum; herkesi ferahlatabilir.

*

Bu konuyu burada noktalayýp, Amerika'da 7 ay sonra yapýlacak olan Baþkanlýk seçimlerine dair geliþmelere, ilginç iddia ve tartýþmalara deðinelim. Çünkü Amerika'daki seçimlerde bizim dahlimiz olamaz, ama, Amerikan toplumunun ortaya çýkaracaðý kiþiler, ister- istemez bizim dünyamýzý da etkileyecektir. Unutmayalým ki, eski Baþkan Trump, -kanunsuz faaliyetlerde bulunduðu gerekçesiyle Ýzmir'de tutuklu olan- 'Rahib Bronson Meselesi ' etrafýnda Türkiye'yi açýkça, 'Ekonominizi batýrýrým!' diye ve bir 'Mafia lideri' edâsýyla tehdit etmiþti. Herhalde onun bu tehdidinin tutmadýðý söylenemez.

Çünkü kapitalist emperyalizmin para sistemi içindeyiz ve oradan verilen iþaretlerle, dünyada, kendilerine tehdit teþkil eden hareketleri ve liderleri bertaraf etmek için birçok oyunlar sergilenebilmekteler.

Nitekim, þimdiki Amerikan Baþkaný Biden da, henüz iktidara gelmeden, 2029'da bir televizyon kanalýnda, 'tam bir küstah emperial-küresel lider' olacaðý havasý vermeye çalýþýrken, Türkiye'yle ilgili olarak da Tayyib Erdoðan ismini açýkça zikrederek, 'Orada, bizim Doðu Akdeniz ve Ortadoðu siyasetlerimize aykýrý siyasetleriyle zarar veren Erdoðan var, onu içerdeki muhalefet güçleriyle iþbirliði yaparak iktidardan uzaklaþtýrmaya çalýþacaðýz.' tarzýnda güç gösterisi yapmýþtý; -geçmiþte, Ýngiliz emperyalizminin 'Müstemleke Valileri'nin edâlarýný hatýrlatacak þekilde. Ama iþte o da geldi ve muhtemelen gidecek gibi...

*

Çünkü þimdi o güç gösterisi yapan Biden'ýn ayaklarýnýn altýndan halýnýn çekilmekte olduðu ve eski Baþkan Trump'ýn 5 Kasým 2024'de yapýlacak olan seçimlerde, muhtemelen yeniden iktidara geleceði söz konusu ediliyor. Bunu, Amerikan medyasýnda bazýlarý ümidle, bazýlarý dehþetle ifade ediyorlar. Dehþetle diyorum, çünkü 6 Ocak 2020'de, Biden'ýn seçimi kazanmasý üzerine, Amerikan Kongre binasý 'Capitol' etrafýnda meydana gelen ve 6-7 kiþinin ölümüne ve Kongre binasýnýn tarihinde yaþanmamýþ olan aðýr tahribata müncer olan saldýrganlýðýn arkasýnda olduðu reddedilemeyen Trump'ýn, 4 yýla yakýn zamandýr yapýlan yargýlamalara raðmen, kanûnen bir suçlamaya varýlamadý henüz.

Dahasý, Trump'ýn, kendisinin ceza dâvalarýna bakan yargýç'larý tehdit edebiliyor ve onlarýn aile efradý hakkýnda da tuhaf açýklamalar yapabiliyor ve, 'Kasým'da ben seçilmezsem, kan banyosu olur.' diyor. Geçen haftadan beri ise, adedi 60 dolar'dan, Ýncil satmasý, Biden'ý da 'Hristiyanlýðý ve Katolikliði aþaðýlamak'la suçlamasý, son olarak da, 'Elleri ayaklarý baðlý bir Biden fotoðrafý'ný bir kamyonun arkasýnda gösteren bir videoyu yayýnlatmasý, siyasî þiddeti devamlý teþvik ve tahrik etmesi Trump'ýn, -seçilirse- gelecekte, daha birçok sýra dýþý bir Amerikan lideri olduðu / olacaðý þeklinde yorumlanýyor.