Aslýnda bu tür konularý biraz iktisadi magazin sayýyorum ve pek yazmýyorum ama geçen gün Merkez Bankasý, Türkiye’nin, Mayýs 2012 itibariyle kýsa vadeli dýþ borç rakamlarýný yayýnladý. Tabii hemen ‘dýþ borçlarýnýn ne kadar arttýðý, aslýnda merkez bankasý rezervlerinin de dýþ borç olduðu,(!) ve memleketi bu kadar borçlandýran ‘hainlerin’ kim olduðu konuþulmaya baþlandý.
TCMB, Türkiye’nin önümüzdeki bir yýllýk süreçte ödemesi gereken toplam dýþ borcun 142 milyar dolar olduðunu ortaya koyuyor. Ama bu borcun ayrýntýlarýna geçmeden önce Merkez Bankasý kýsa vadeli borçtan ne anlýyor buraya bakalým çünkü bu, birçok açýdan önemli. Þöyle tanýmlanýyor: ‘Kýsa vadeli dýþ borç stoku, herhangi bir tarih itibariyle kullanýmý gerçekleþtirilmiþ olan ve bir ekonomide yerleþik kiþilerin yerleþik olmayanlara borçlu olduðu; kullaným tarihinden itibaren 1 yýl içinde anapara ve/veya faiz ödemesi/ödemeleri yapýlmasýný gerektiren cari, þartlý olmayan yükümlülüklerin bakiyesidir.’ Bu tanýmda dikkat ediyorsanýz iki kelime var. Ekonomi ve yerleþik... Ekonomi kelimesi Merkez Bankasý’nca ‘hükümet tarafýndan idare edilen coðrafi bölge’ olarak tanýmlanýyor. Yerleþik ise, bu coðrafi bölgede 1 yýldan fazla süre devamlý ve düzenli olarak ikamet ederek, ekonomik faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kiþileri içeriyor. Dikkat ederseniz pür ekonomi konuþuyoruz. Yani siyasi hiçbir þey yok. Mesela yerleþik kelimesi için milli unsurlarý kasteden bir taným olsaydý siyaset de konuþacaktýk. O zaman bu tanýma göre, kýsa vadeli dýþ borcun yaklaþýk yüzde 84’ünü gerçekleþtiren özel sektör içinde bir yýðýn küresel þirket de var. Örneðin bu þirketlerin, ana merkezlerine bir yýl içinde, kullanýmýný gerçekleþtirdikleri mal ve hizmet karþýlýðý taahhütlerde bu borcun içinde. Öte yandan bu borcun içinde bizim ihracatçýnýn aldýðý prefinansman ve peþin ödemelerde var.
Yine bu borcun içinde yabancýlarýn döviz hesaplarý ya da Türk bankalarýndaki -yabancýlarýn- TL hesaplarý da var. Tabii bir de Merkez Bankasý’nýn borçlarý meselesi var. Bu da aslýnda borç deðil. Yani genellikle yurt dýþýnda ikamet eden vatandaþlarýmýzýn açtýklarý kredi mektuplu döviz hesaplarý burada gözükür. Bir de muhabir açýðý denilen ve yurt dýþýndaki muhabirlerin açtýklarý kýsa vadeli krediler buradadýr. Kýsa vadeli borç içinde kamunun üstlendiði rakam 18 milyar 700 milyon ABD dolarý. Bunun çok büyük bir kýsmý da banka sistemi tarafýna ait. (12.567 milyon USD)
Þimdi bu dýþ borçlarý merkez bankasý rezervlerine oranlayýp akýl yürütenler var. Bunlar artýk 19. yüzyýlda falan kaldý. Bugün merkez bankalarýnýn rezerv biriktirmesi -fazla rezervi olmasý- bir prestij deðildir. Ya fazla verip zorunlu olarak rezerv biriktirirsiniz ya da dýþ borç servisi ve ithalat yapamayacak duruma gelmemek için bir gözünüz rezervlerde olur. Paçalarýndan döviz akan, yatýrým çeken bir ülke niye merkez bankasýnýn rezervlerine baksýn.
Öte yandan Merkez Bankasý Uluslararasý Yatýrým Pozisyonu rakamlarýný da bu hafta yayýnladý. Burada ‘yükümlülükler alt kalemleri incelendiðinde, mayýs sonu itibariyle, yurt dýþýnda yerleþiklerin yurt içinde doðrudan yatýrýmlarýnýn 2011 yýl sonuna göre yüzde 8,1 oranýnda artýþla 150,0 milyar ABD dolarý seviyesinde gerçekleþtiðini görüyoruz.’ (www.tcmb.gov.tr) Bakýn bu ‘yükümlülük’ olarak geçiyor ama Türkiye’ye sermaye akýþýnýn olduðunu ve bizim uzun vadeli küresel tasarruflarý kullandýðýmýzý gösteriyor.
Hakkaten bu borç ne kadar?
Bakýn illaki borç diye tutturuyorsanýz size 2012 1. Çeyrek itibariyle Türkiye’nin brüt dýþ borç stokunun 318,2 milyar dolar olduðunu söyleyeyim. Bunun tam üçte biri kamunundur. Diðeri özel kesimin kýsa ve uzun vadeli borçlarýndan oluþur.
Türkiye’nin net dýþ borcu da 197 milyar dolardýr ve GSYÝH’ya oraný yüzde 23,9’dur. Ki bu þu an dünyadaki en iyi oranlardan birisidir.
Tabii burada bu borcu tartýþacaksak faiz, vade ve kur riskleri ile tartýþmamýz gerekir. Adý üstünde borç stoku, yani stok ama -bir akým deðiþken olan- faizler yükselebilir ve borç hýzla yukarý çýkabilir. Þu an Türkiye’de kamu borçlanma gereði de düþtüðü için faizlerde düþüyor ama önemli olan ekonominin genelinde faizleri düþürmek. Faizler düþerse yatýrým getirisi, katma deðer hýzla GSYÝH’yý yukarý çýkarýr ve bir stok deðiþken olan borç oran olarak azalýr. Borç yiðidin kamçýsýdýr sözü buradan gelir.
Sonuç olarak bugün küresel ekonominin gerçeklerini, ulusal ekonomi tanýmlarý ile tartýþmak yalnýzca komik olmaz, oldukça yanýltýcý da olur. Ýkincisi borç önemli deðildir, önemli olan yapýlan yatýrýmlarýn,-menþei ne olursa olsun- getirilerinin paranýn zaman deðerinden -faizden- yüksek olup olmadýðýdýr. Tartýþacaksak bunu tartýþalým...