Ayþe Berrin 13 yaþýndaydý.
Babasý akademisyendi, annesi doktor.
TEOG sýnavýna girmiþti.
Sonuçlar pek istediði gibi deðildi.
Bunalýma girdi Ayþe.
Evin banyosunda hayatýna son verdi, bornozun kemeriyle kendisini asarak.
***
Ayþe Berrin Yýlmazlar daha açmadan solmuþ binlerce çocuktan sadece biri.
Daha yüzbinlercesi de devasa bir hipodromu andýran bugünün dünyasýnda heveslerini, hayallerini, çocukluðunu, geleceðini asýyor, kendisini deðilse bile…
Anne-babalar; lütfen dikkat.
Sizler emanetçisiniz, bu çocuklar da birer emanet. Mücevher kutunuzdaki bir broþ, çekmecenizdeki kol düðmeleri muamelesi yapmaktan vazgeçin.
Sizler bu çocuklarýn bu dünyaya gelme vesilesisiniz, sahipleri deðil.
Sýrf siz arkadaþ ortamlarýnýzda “Benim kýzým da X okulunu kazandý” diyebilesiniz diye, beþ çayýnda kurabiye niyetine onun kariyerini de ikram edebilesiniz diye onlarý mutsuz olacaklarý hedeflerin peþinden koþturmayýn.
Çocuklarýnýz sizin hayallerinizin dublörü deðil.
Kendi yapamadýklarýnýzý onlara yaptýrmaya çalýþmayýn.
“Ben yapamadým bari sen yap” demeyin.
Onlar sizden farklý, sizden ayrý birer baþka birey.
Bisiklet sürmeyi öðrenmek gibidir bir çocuðun büyümesi.
Eðer koltuða siz oturur, onu önünüze oturtursanýz asla öðrenemezler sürmeyi, iyi bir yolcu olabilirler en fazla. Ama bir gün siz olmadýðýnýzda, bir gün o bisikleti sürmeleri gerektiðinde çakýlýp kalýrlar. Ve o zaman ellerinden tutup kaldýran da olmaz.
Peki ya koltuða oturmayýp da direksiyonu tutsanýz? Çözülür mü o zaman sorunlar?
Hayýr, direksiyonu o tutmalý, pedal onda olmalý.
Ama iyi bir anne-baba eli, o görmeden bisikletin selesinin altýndan tutuveren eldir. O bilmez tuttuðunuzu, hatta kendisi sürüyor zanneder, böylece öðrenir sürmeyi. Vakti gelince de çekiverirsiniz elinizi.
Onu koruyup kollamak yerine, onun kendini koruyacak hale gelmesini saðlamaya çalýþýn.
Onu düþtüðünde kaldýrmak yerine, onun düþtüðü yerden kalkabilecek ve devam edebilecek kadar kendine yeten bir birey olmasýný saðlamaya çalýþýn.
Onu kötü alýþkanlýklardan, kötü insanlardan uzakta bir fanusta yetiþtirmek yerine, iyiyle kötüyü ayýrt edebilecek, kötüden uzakta durabilecek dirayette yetiþtirmeye çalýþýn.
Eðitim önemli, ama þirketler iþinden memnun olmayan binlerce çalýþanla, okullar istediði bölüme yerleþememiþ binlerce mutsuz öðrenciyle dolu.
Bu söylediklerim canýnýzý yakacak belki ama lütfen unutmayýn, bir gün siz onun yanýnda olmayacaksýnýz, o sizden sonra uzunca bir hayat daha yaþamak zorunda kalacak.O zaman dilimi geldiðinde onu savunmasýz, dirençsiz, ne yapacaðýný bilmez halde býrakmayýn.
Ne acý bir rastlantýdýr;
Çocuðu baskýyý kaldýramayarak intihar eden tüm ailelerin dudaklarýndan ayný sözler dökülür;
“Ama biz sadece onun iyiliðini istemiþtik…”
***
Bir de TURKEN VAKFI ve COMODO iþbirliðiyle gençleri ilgilendiren bir haber var
Eðitim alanýnda faaliyetlerde bulunan TURKEN Vakfý ile biliþim alanýnda dünyanýn önde gelen þirketlerinden COMODO, Türkiye’nin en yetenekli ve gelecek vadeden öðrencilerine ‘Prestij Burs Programý’ kapsamýnda burs ve staj imkaný saðlýyor.
TURKEN – COMODO Prestij Burs Programý, genç yeteneklerin vizyon kazanmalarýna ve mesleki geliþimlerine katký saðlamanýn yaný sýra eðitimleri ile ilgili harcamalarýna da 3 yýla kadar aylýk 1000$ burs ile destek saðlayacak. Ayrýntýlarý ilgili internet sitesinde de bulunan Program 3. ve 4. sýnýf lisans öðrencileri, yeni mezunlar, yüksek lisans ve doktora öðrencilerine hitap etmektedir. Program ayný zamanda bursa hak kazanan öðrencilere biliþim alanýnda Amerika’da ve dünyanýn farklý ülkelerinde sýradýþý bir staj imkaný da saðlayacaktýr.