Süleyman Soylu’yu þahsen tanýmam. Bir küçük partinin Gen. Baþkaný olduðu günlerdeki konuþmalarýnda bazý ilginç yansýmalar vardý ve Tayyib Bey de nasibini alýyordu..
(Erbakan Hoca’nýn yýllarca en yakýn korumalarýndan olduðu söylenen amcaoðlu Ali Soylu’nun cenazesinde merhûm Erbakan’ýn da bir konuþma yaptýðý videoyu dün izlerken, Tayyib Bey’in yanýnda saf tutan gencin Süleyman Soylu olduðunu farkettim.)
Süleyman Bey, yýllar sonra siyasî olarak da Tayyib Erdoðan’ýn yanýna geldi. ‘15 Temmuz Darbe Hýyaneti’ sýrasýndaki gözüpek tutumundan dolayý Ýçiþleri Bakanlýðý’na getirildi.
Doðrusu-yanlýþýyla, icraatýnda ve siyasî gelecek yatýrýmlarýna kalkýþmadan, gece-gündüz çalýþtýðý kanaati genelde paylaþýlýyor.
Ama, geçen Cuma akþamý ‘48 saatlik sokaða çýkma yasaðý’nýn, sadece, ‘geç yapýlmýþ bir açýklamaya tepki’yle izah edilemeyecek þekilde, Süleyman Bey’e, bazý terör odaklarýnýn aðzýyla, faþist ve ýrkçý suçlamalarýyla dolu bir eleþtiri ve hakaret dalgasý oluþtu. Ve, istifa ettiðinde ise, mâlum terör odaklarý ve sempatizanlarýnýn sevinci ilginçti.
‘Fakir’den görüþ soranlara, ilk anda, ‘Eðer, bu istifayý Tayyib Bey istemeyip de kendiliðinden yapmýþsa, Tayyib Bey’in bu kabul etmeyebileceði’ ifade ediliyordu.
Öyle de oldu, 2 saat sonra bu ‘istifa’yý C. Baþkaný Erdoðan’ýn, ‘kabul etmediði’ açýklandý.
Süleyman Soylu’nun bundan sonraki uygulama ve siyasî tavýrlarý çok daha mercek altýnda olacaðýndan, eleþtiri ve övgüler karþýsýnda savrulmadan durmak dirayetini göstereceði ümid olunur.
Bizim siyasî hayatýmýzda, daha üst makamýn azli veya onunla bir gerginlik olmaksýzýn istifa etmek anlayýþý maalesef geliþtirilememiþti. Süleyman Bey’in soylu istifa tavrýyyla bu yöntem, bizde de bir gelenek haline dönüþse, keþke..
Ve, Haydar Baþ..
1977 Seçimleri sýrasýnda, Trabzon’da MSP listesinden 2. sýrada aday olan Kadir Mýsýroðlu, seçim çalýþmalarý için, birkaç ‘erbâb-ý kalem’ meyânýnda ‘fakir’i de davet edip, uçak biletini de gönderince, gitmezlik olmazdý. Birinci sýrada bir m.vekili, 3. sýrada Haydar Baþ, 4. sýrada ise, Sâdýk Albayrak vardý.
Bir ÝHL.’nde öðretmenlik yapan sessiz, efendi birisi olan Haydar Baþ’la o zaman tanýþmýþ ve 10 gün kadar, köy ve kasabalarýna kadar Trabzon’da beraber dolaþmýþtýk.
Listebaþý olan m.vekili seçileceðinden emin olarak, çalýþmalara katýlmýyordu bile.. Millî Gazete’deki köþemde, ‘Ha burasý Tirabuzan.. Yat-uzan, mebusluk kazan..’ baþlýk bir yazý yazmýþtým, isim vermeden.. MSP’nin 3-4 m.vekili çýkarabileceði umuluyordu ama, sadece o 1. sýradaki m.vekili kazanmýþtý.
*
Aradan yýllar geçti, 12 Eylûl Askerî Darbesi döneminde ‘tarikatý þeyhi’ olduðunu duydum. Rahmetli anam, Ýstanbul’dan Samsun’a kadar bindirildiði bir otobüsdeki kýzlarýn, sürekli, ‘Bizim pîrimiz Haydar Baþ’týr, Haydar Baþ!’ diye kasideler okuduklarýný söylemiþ, o ‘þeyh’in kim olduðunu sormuþtu.
Bu ‘þeyh’imiz, sonra 1-2 tv. kanalý da kurdu. O sessiz adamda meðer ne ‘cevher’ler varmýþ..
Sovyetler Birliði’nin daðýlýþ karmaþasý içinde, ‘Bakû Üni’den prof.luk belgesi parayla bile satýldýðýndan, onun prof.luðu da bu yönteme baðlanmýþtý, kamuoyunda..
‘Sihirli ekonomik çözümleri’nin olduðu söyleniyordu. Sonra parti kurdu.. ‘Ýþ-aþ / Haydar Baþ..’ gibi sloganlar üretildi. Ama, o ‘sihirli formüller’ini açýklamýyor, ‘Beni seçin, Türkiye’ye kurtarayým!’ diyordu. Yazýk, o ‘sihirli formül’ bir türlü öðrenilemedi.
Son yýllarda, hem þiî Ýslâm çizgisinde konuþmaya; hem de kutsamacýlýða varan tuhaf bir ‘M. K. övücülüðü’ne baþlamýþtý.
Ve.. Dün sabah ‘Coronavirus’e yenildi.
Allah’u Teâlâ’nýn kullarý üzerindeki her tasarrufunda ‘rahmet’ olduðunu unutmayalým.