Tarihi zamanlarý yaþýyoruz. Ülkemiz ve coðrafyamýz, dolayýsýyla tüm dünyada her bireyi yakýndan ilgilendiren, yadsýnamayacak derecede ‘aðýr’ bir süreç yaþanýyor. Mýsýr. Bu yaþananlarý önemli kýlan birçok önemli faktör var. Burada ben bir iyi haber görüyorum, bir de kötü haber görüyorum. Ýyi haber, R4BIA yeni bir dönemin habercisi bir kesim için, farkýndalýðýn, birliðin adý. ‘Sözün bittiði yer’ deðil, asýl söyleneceklerin baþladýðý yer ve zaman. Kötü haber ise, bir kesim için sonun baþlangýcý, halklarý ve Hakk’ý anlamamanýn faturasý, her þey dahil kurulan tuzaklarýn yýkýlmasý, masanýn altýna yapýþtýrdýklarý pisliklerin açýða çýkmasý demek. Sabýr ve zaman en iyi þekilde gösterecektir. Aciz olan biz deðiliz, acele etmemiz bir gerçek. Bahsettiðim farkýndalýk herkes için birer görevdir.
Tamam paran var, aferin. Peki yüreðin?
Batý ve taþeronlarý belli zaten. Sözümüz körfeze gelsin. ‘Paramýz var, Batý yalnýz býraksa da sizi, biz varýz’ deyip ‘Sisi the Pharaoh’e omuz veren ey Arap Dünyasý! Ey bu Arap dünyasýnýn fonladýðý teþkilatlarýn memurlarý, milyonlarca varil petrolle bir damla þehit kanýný kýyas edebilir misin? Daðlar boyu paran olsa, bunlarý üst üste koyarak o mertebeye ulaþabileceðinizi mi sanýyorsun? Yoksa siz cenneti içinden para akan ýrmaklarýn olduðu bir yer filan mý zannediyorsun? Kapitalist dünya deðil mi, modernizm, buna uymayana yobaz, gerici, diktatör falan da filan. Ne kadar aþaðýlýk, pespaye ve haince... Karun’u da mý bilmiyorsun kral ve paranýn boðduðu soytarýlarý? Karun hani o meþ’um Firavun döneminin sponsoru. Haklýk iddia edip, halkla iliþkisini ‘godmode’da ele alan Firavun’un sosyal sorumsuzluk faaliyetlerine destek veren, hazinesinin anahtarlarýný kervanlarýn zar zor taþýdýðý, vadiler dolusu malý, mülkü, hayvaný olan Karun nasýl yerle yeksan oldu peki? O’nun ölmediðini, halen yerin dibinde katlar boyu batmakta olduðunu biliyor musun? Ülkemizde de bu körfez ülkelerinden fonlanan firmalar, beyaz yakalýlar, kurumlar var. ‘Haydi açýk, R4BIA diye baðýrsana’. Kaldýr 4 parmaðýný. Sessiz kalarak ya da Yusuf kuyudan çýktýðýnda ne yapýlacak ben de merak ediyorum doðrusu. Dubaili emirin kýzýnýn ‘Baba, bunlar hep bizim verdiðimiz para yüzünden oldu’ demesini önemsemek lazým. Yarýn öbür gün çocuðumuz bize bir ‘post’ attýðýnda mý anlayacaðýz. Hep ‘like’, hep ‘FAV’, hep ‘RT’ nereye kadar?
R4BIA ÝLETÝÞÝMÝ>GEZÝ ÝLETÝÞÝMÝ
R4BIA iletiþimi hýzla devam ediyor. Gerek sosyal meydanda ve gerekse ülkemin meydanlarýnda ‘tek bir genetik koddan çýkmýþ’ gibi ilerliyor. Logosuyla, iletiþim argümanlarýyla, çizgi üstü ve çizgi altý çalýþmalarýyla ilerliyor. www.r4bia.com adresiyle de bir üsse sahip. Zamanla daha da geliþecek, 360 derece ele alýnacaktýr. Yeni ve farkýndalýk yaratýcý içerikler üretilecektir. Bir de Haziran’da yaþadýðýmýz gezi deneyimine bakalým karþýlaþtýrmalý olarak. Gezi Parký’nda atýlan onlarca yalan, Google’dan apart sahte fotoðraflar, fake hesaplar, evinde oturup ‘yetin’ diye feryad edenler, orantýsýz reklamcýlarýn desteði aklýnýza gelsin. O zamanlar diðer tarafýn hazýrlýksýzlýðýný da göz ardý etmeden. Bir de Mýsýr’da yaþananlarý anlatan gerçek fotoðraflarý. Paylaþýmlarý, içtenliði, o vakur duruþu. Ama gezi ruhu hep ayný.Ýletiþim yalandan, zeka ve hayal mahsüllüðünden ibaret bir cinlik filan deðildir. O zamanki yalanlara inananlar, þimdi de gerçekleri yalanlayýp görmezden geliyorlar. Biraz da fark burada. Sadece akýl, kendi kendilerini taltif ettikleri zeka filan yetmiyor, önemli olan yürek, gönül. Mursi’ye yalandan ürettikleri kanunlarla yaftalayýp diktatör, Ýslam Birliði’nin tek lideri Tayyip Erdoðan’a diktatör demek bir yanda; Sisi’ye ‘temizlik’ yapan bir komutan demek baþka bir yanda. Týpký ölüm ve hayat gibi. Ýlkinde gerçeði yalan zannedersin, sanki gelmeyecek; diðerinde yalaný gerçekmiþ gibi yaþarsýn, sanki bitmeyecek. Þimdi, bilimsel, sözüm ona çaðdaþ argümanlarla filan laf anlatma zamaný deðil, onu baþka zamanlar da yaparýz, þimdi dua zamaný. Kavli ve kalbi!
Yaþattýklarý marka deneyimi yalandan ibaretmiþ!
Evet, dünyada ve Batý’da ‘insanlýk’ denen o ‘marka’ öldü. Medya zombi þeklinde hayatýna devam ediyor. Bir takým köþetutucular bitkisel hayatta. Onlarcasý yaralý. Gezi ruhu demek ki operadaki hayalet. Atarlý sanatçýlar, sendikalar, akademisyenler, muhalif sað ve sol siyasetçiler,kendini iþ adamý zanneden tüccarlar, çarþýcýlar, bir takým sözlükçüler, reklamcýlar filan hani ‘özgürlüðünü daha nereye kadar yaþayacaklarsa’ iþte o güruh toplu intiharda. Bir takým partiler Mýsýr için toplandýklarý meydanlarda Tayyip Erdoðan’a Mýsýr üzerinden çakma, siyasi rant peþinde. Varsa bir ‘marka deðeri’ bunlarýn þimdi çöpte. Yaþattýklarý marka deneyiminin hepsi korsan, hepsi fason, hiçbirinin etiketi gerçeði yansýtmýyor. Mýsýr deyince piramitler, ABD deyince özgürlük heykeli, Arabistan deyince petrol filan geliyorsa ilk akla, ziyan, yine bana hüsran...