Erden Kýral’ýn son filmi Yük’ün baþrol oyuncusu Tülin Özen, bir kadýnýn ayakta kalmasýnýn yolunun aðlamaktan deðil zor kararlar almaktan geçtiðini söylüyor.
TÜLÝN Özen sinema sektörüne ayak attýðý andan itibaren zor rolleri yüklendi ve elit yönetmenlerin tercihi oldu. Semih Kaplanoðlu ile Meleðin Düþüþü, Bal, Süt, Pelin Esmer ile 11’e 10 Kala ve Erden Kýral ile Vicdan’ýn ardýndan Özen bu hafta vizyona giren Yük filmi ile de iki erkek arasýnda kalan bir kadýn karakteriyle karþýmýzda. Baþarýlý oyuncu, topraðýn 600 metre altýndaki bir maden ocaðýnda geçen Yük’ü ve sinemaya bakýþýný bize anlattý.
sBu projeye nasýl katýldýnýz? Rolünüzden bahseder misiniz?
Erden Kýral’ýn var oluþu ve projeye dahil olduðumda Nadir Sarýbacak ve Tansu Biçer’in de bulunmasý beni etkiledi. Zeynep gençliðinde evli ve çocuklu Cumali ile kaçýyor. Ama sonra ayrýlmak istiyor ve üç sene sonra Cemal’le evlenmiþ olarak karþýmýza çýkýyor. Cemal’in de eksik bir erkek olduðunu anlýyor. Bütün bu eksik erkeklerin arasýnda her þeyinden vazgen sýyrýlan bir kadýn Zeynep.
sFilmin adý vicdan deðil ama neredeyse her þey vicdan üzerine kurulmuþ gibi...
Erden Bey’in böyle bir söylemi var ama bunu tam olarak ifade edip etmediðini bilmiyorum. Ýnsanlar ayný yerden hesaplaþmaya devam ediyor diye düþünüyorum.
DÝZÝLERDE GÜVENDE DEÐÝLÝM
sFilm neden Zonguldak’ta bir madende çekildi?
Beni filme baðlayan þey ayrý ayrý durumlarý tartýþmaya açmasý. Bunlardan biri de yerin 600 metre altýnda tünellerde gerçekleþen bir hesaplaþma hikayesiydi. Oradan bir gerilim filmi çok rahat çýkardý. Nadir’in oynadýðý karakter de güya daha rahat ve huzurlu olsun diye aslýnda birçok insanýn çalýþmaktan korkacaðý bir yere canýný kurtarmak için giren bir karakter. Madenin klostrofobik durumundan dolayý hayaller kabuslar görmeye baþlýyor ve kendi ölümünü kendi çaðýracak kadar duruma kendini kaptýrýyor.
sBazý rollere gözlemler yaparak kendini hazýrlarsýn ama sizin rolleriniz çok örneklenecek roller deðil. Bu tür rollere hazýrlanýrken nasýl bir evre geçiriyorsunuz?
Tartýþýyoruz, konuþuyoruz. Ýçindeki örnek olabilecek hislerle yola çýkýyorsun. Onlarý bünyene alýp oralardan bir kadýn çýkartmaya çalýþýyorsun. Bir kadýn ne kadar taþlaþmýþ gibi görünse de aslýnda taþ deðil aðaç kadar serttir. Ýçindeki o hareket devam ediyor ve yukarýlara doðru çýkýyordur. ‘Kendim ayakta kalmak var olmak istiyorsam bunun çözümü aðlamak deðil vereceðim karardýr’ diye düþünüyor ve o kararýn peþinden gidiyor.
sFilm kadýn odaklý olmasa da rolünüzün güçlü bir karakter olmasý dikkat çekiyor. Böyle kadýn karakterleri çok sýk göremiyoruz.
Bu eksikliði o kadar çok söyledik ki belki de insanlar bunu iþlemeleri gerektiðini anlamýþlar, görmüþlerdir diye düþünüyorum.
sBuradan geriye baktýðýnýzda bu gidiþattan memnun musunuz?
Evet memnunum. Televizyon dizileri açýsýndan, düþünebilecek bir sürü þey var. Kendimi orada garantide ya da güvende hissetmiyorum. Sinema filmi açýsýndan daha köþelere giden ve daha anlaþýlmasý zor þeyleri oynadýðýmý düþünüyorum. ‘Niye burada yer almýþým?’ dediðimde cevabýný verebileceðim þeylerde oynamaya gayret ediyorum. Tiyatroyu seviyorum diyen bir sürü insan var. Ben mezun olmadan önce (sahneye) baþlayýp her sene yeni bir þey, hep iyi iþler yapmak istedim. Her zaman derdim var.
sErden Kýral ve Semih Kaplanoðlu’yla çalýþtýnýz. Üst üste birkaç elit yönetmenin sizi tercih etmesini de biraz yorumlamak gerekir.
Ben o filmde olduðumda ona ne olacaðýyla ilgilenen biriyim. Benimle çalýþan insanlarýn da bunu gördüðünü ve bundan dolayý rahatladýðýný düþünüyorum. Bir þeyimin iyi olduðunu söylemem gerekirse bu da dinlemeyi biliyor oluþum olur. O dili kurabilmek, rahat ettirebilmek önemli. Set bir olaðanüstü hal bölgesi. O bölgeden ‘Hadi hep beraber’ deyip çýkabileceðin insanlarýn olmasý önemli.