Bir kez daha ‘yetmez ama evet’

Salý günü Star gazetesinde yayýnlanacak bu yazýmý Pazartesi sabahý açýklanan demokratikleþme paketi nedeniyle önceden yazmam mümkün deðildi, paketin içeriði hakkýnda net bir bilgim yoktu, Pazartesi akþamüstü yazýyorum ancak yazýmýn baþlýðýný “yetmez ama evet” diye Pazar gecesinden koydum ve sonuçlar beni yanýltmadý.

Sayýn Baþbakan’ýn Pazartesi sabahý açýkladýðý paketin içeriði, yapýlmasý planlanan düzenlemeler tek kelimeyle “güzel”.

Getirilmesi düþünülen, planlanan düzenlemelerin TÜMÜ orta vadede ortalama bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaþýný daha özgür, daha zengin, daha güvenli yapmaya yol açacak düzenlemeler.

“Bu düzenlemeler bugüne dek neden yapýlmadý?” diye bir eleþtirel soru yöneltilebilir ama bu konularýn bugün, biraz gecikmiþ olma ihtimaline raðmen, gerçekleþmesine de þükretmeyi hayat bize öðretiyor sanki.

Unutmayalým, 2002 öncesi ortamda birileri bize “on-on bir sene içinde þu þu konular, mesela andýmýzýn kaldýrýlmasý, þu þu istikamette, yani AK Parti’nin açýkladýðý istikamette düzenlenecek” dese idi akþam yemeðini fazla kaçýrmýþ olduðuna hükmedebilirdik.

Ama bir þeyler doðru istikamette, aðýr temposuna raðmen, ilerliyorlar.

Bendenizin AK Parti’nin anayasal, yasal düzenlemeleri karþýsýnda tepkisi uzun süredir deðiþmiyor.

Baþka bir ifadeyle de “yetmez ama evet” pozisyonum sürüyor.

Evet dememek mümkün deðil, AK Parti’nin tüm eksikliklerine raðmen nesilleri olumsuz etkileþim ýrkçý bir andý bu partiden, bu Baþbakan’dan baþka “deðiþtirmeyi alenen teklif dahi edebilecek” baþka bir parti, baþka bir lider ortada þimdilik gözükmüyor.

“Evet’de” ýsrarcý olmak için tek neden bu “andýmýzýn” kaldýrýlacaðý haberi de deðil.

Farklý dillerde siyasi propaganda, küçük partilere devlet yardýmý, farklý dillerde eðitim, kamuda baþörtüsü serbestisi, vs. hep arkasýnda durulmasý gereken “gerekli ama yetersiz” dönüþüm giriþimleri.

Ancak, “yetmez ama evet” saptamasýnýn “evet” bölümü bugün ne kadar geçerli ise “ yetmez” bölümü de o ölçüde geçerli.

Ve, “ yetmez” bölümünün unsurlarý her geçen gün biraz daha muaccel hale geliyor.

Örnekler çok sayýda.

Ýleri demokrasi ideali ve mevcut, daha doðrusu maalesef Mayýs 2012’de yeniden düzenlenen devlet protokolünün imtizaç etmeleri hiç mümkün deðil.

Türkiye’de Genelkurmay Baþkaný devlet protokolünde üçüncü sýrada, tüm bakanlarýn, baþbakan hariç, önünde, Fransa’da ise 600. sýrada, tüm seçilmiþlerin, yani tüm milletvekillerinin ve senatörlerin gerisinde, bakanlarý söylemeye bile gerek yok.

Heybeli Ruhban Okulu’nun bu paket içinde yer almamasýný da anlamakta zorlanýyorum.

Hele bu konuyu yanlýþ, anlamsýz mütekabiliyet çerçevesine oturtmak hiç kabul edilebilir bir þey deðil.

Ýlaveten; Mevcut TBMM’den yeni bir sivil anayasanýn çýkmasý artýk mümkün deðil.

Anlaþýlan bu ayýbý daha bir süre daha taþýyacaðýz ama en azýndan mevcut Kenan Paþa Anayasasý’nýn 66 (vatandaþlýk), 117 (Genelkurmay’ýn statüsü) ve 118. (Milli Güvenlik Kurulu) maddeleri hemen deðiþtirilip maruz kaldýðýmýz toplumsal utanç biraz hafifletilmeli.  

Ben, kendi adýma, “yetmez ama evet” pozisyonumu koruyorum bugün için.