Herhalde kýzacaðým düþünülerek dikkatim Hürriyetyazarýndan birinin verdiði bir mülâkatta benimle ilgili söylediklerine çekildi. Hani ben Hürriyet'e yazar olmak istiyorum ya akýllarýnca, bunun imkânsýzlýðýnýbana yakýþtýrdýðýtek bir sýfatla açýklamýþHürriyetyazarý: 'Kifayetsiz'...
Kýzmadým, neden kýzayým? Onlarla mukayese edildiðimde bayaðýkifayetsiz kalýyorum...
Ýnanmayan dünküHürriyet'te yer alan 'Çözüm sürecine destek veriyoruz'baþlýklýhabere ve ona eþlik eden fotoðrafa bakabilir.
Fotoðrafta bir masa ve etrafýnda bir düzine kerli ferli insan görülüyor. En baþa grubun onursal baþkanýkurulmuþ; diðer isimlerin çoðu önünde ceket iliklemeyi düþüneceðiniz insanlar... Grubun 'yayýn ilkeleri kurulu'bunlar... 'Çözüm süreci'baþladýðýndan bu yana ikinci kez toplanýp destek konusunda kararlýlýklarýnýn sürdüðünühatýrlatmýþlar...
Bir ayda iki kez aynýkararlýlýk hatýrlatýlýyor... Kime acaba?
Soru üzerinde düþünmeye baþladýðýnýzda 'kifayet' sözcüðüyle neyin kast edildiðini daha iyi anlayabiliyorsunuz...
Hürriyetgazetesinin belli baþlýyazarlarý'çözüm süreci'ne ölesiye karþýçýkýyorlar... Yürekleri Türk'ün ve Kürt'ün yanyana yaþayacaðýve ortak bir gelecek için birlikte çalýþacaðýbir Türkiye tablosunu kaldýrmýyor belli ki.... Ya da bunun Ak Parti eliyle gerçekleþecek olmasýnýistemiyorlar... Dereden tepeden bahaneler uydurup sürecin baþarýsýz olmasýiçin olaðanüstübir çaba harcýyorlar...
Olabilir tabii... Sürece karþýçýkmada Hürriyetyalnýz deðil; aynýkategoriye giren Sözcüvar... Yurt var... Aydýnlýkvar... Cumhuriyet var... Ulusal Kanal var... Baþkalarýda var...
Ancak onlarýn hiçbirinin ayda iki kez toplanýp ''Biz grup olarak çözüm sürecini destekliyoruz''açýklamasýyapan 'yayýn ilkeleri kurulu'bulunduðunu sanmýyorum...
Geçenlerde Mehmet Barlas bu yaman çeliþkiye deðinmeye kalkýþtýðýnda, muhatap aldýðýyazar, onun aðzýnýn payýnývermekten geri durmamýþtý.
'Kifayet'iþte böyle bir þey... Gazetenin içinde yer aldýðýgrup, ülkenin geleceðini yakýndan ilgilendiren bir konuda, saygýn üyelerden oluþan bir danýþma kurulunun tavsiyesini de göz önünde tutarak tavýr belirliyor, ancak yazarlar bildikleri yoldan milim þaþmýyorlar...
Doðrusu da bu zaten... Aferin onlara...
'Yazarlar'dediðim meslektaþlar son yýllarda hep burunlarýnýn dikine gittiler:
2002 kasým ayýnda yapýlan seçim öncesinde kalemleriyle partiler oluþturmaya kalktýlar, baþaramadýlar...
1 Mart tezkeresi (2003) geçsin diye müthiþçaba gösterdiler, olmadý...
Abdullah Gül'ün cumhurbaþkanýolmasýnýistemedikleri için 27 Nisan (2007) e-muhtýrasýnýve '367' formülünüsavundular; Gül cumhurbaþkanýoldu...
Ak Parti'nin Anayasa Mahkemesi'nde görülen kapatýlma davasýndan kapatma kararýçýkacaðýna inandýlar; çýkmadý...
Hemen bütün seçimlerde okurlarýný''Ak Parti kaybedecek'' beklentisi içine soktular; AKP her seçimde daha güçlendi...
Hep yanýldýlar, hep yanýlttýlar; buna raðmen bulunduklarýkonumu koruyabildiler...
Þimdi bana dönüp ''Kifayetsiz'' diyebiliyorlar... Durumuma bakýyorum ve haklýolduklarýnýgörüyorum...
Baþýnda grubun büyük patronunun oturduðu masada yer alan 12 üye bence boþuna yoruluyor... Biraz ileri giderlerse, yola getireceklerini sandýklarýHürriyetyazarlarý, onlar için de uygun bir sýfat bulacaktýr...