Bir konserin düþündürdükleri...

Ülkemizin nereden nereye geldiðini en iyi takdir edenlerin, musikimizin üstadlarýyla ona gönül verenler olduðuna hiç kuþkum yok. Ýstenmeyen, ‘gerici’ diye yaftalanan, konserlerine salon verilmeyen Türk musikisi, günümüzde Cumhurbaþkaný düzeyinde himaye görüyor...

‘Cumhurbaþkanlýðý’ sýfatýný göðsünü gere gere kullanan Klasik Türk Müziði Korosu var bugün ve yýlýn dün verilen ilk açýlýþ konserine Cumhurbaþkaný Abdullah Gül bizzat katýldý.

Giriþi böyle yaptýðýma göre, galiba önce ne demek istediðimi anlatmalýyým...

Yýl 1971’dir... Askerler siyasete müdahale ederek seçimle gelmiþ iktidarýn yerine teknokratlardan oluþan yenisini getirmiþlerdir... Nihat Erim tarafýndan kurulan hükümette yenilik olarak bir de kültür bakanlýðý ihdas edilmiþ ve görev ABD’den Türk dili ve edebiyatý profesörü Talat Sait Halman’a verilmiþtir...

‘Aydýn’ bilinenler yeni yönetimi alenen desteklemektedir...

Ýlk hayal kýrýklýðýný onlara ABD’den gelen yeni kültür bakaný yaþatýr: O yýl, Yahya Kemal’in ‘Bizim öz musikimizin pîri’ mýsraýyla andýðý büyük bestecimiz Itri yýlý olarak Birleþmiþ Milletler tarafýndan ilân edilmiþtir... Yeni bakan Itri için Ankara’daki Cumhurbaþkanlýðý Senfoni Orkestrasý Salonu’nda görkemli bir konser düzenlemeyi düþünür. Þef, ünlü bestecimiz Ýsmail Baha Sürelsan olacaktýr.

Konser 21 ve 22 Aralýk 1971 tarihlerinde, iki gün üst üste, yapýlacaktýr. Saz ve ses sanatçýlarý belirlenmiþ, provalar baþlamýþ, davetiyeler gönderilmiþtir...

Tâ ki 26 Kasým günlü Milliyet’te Suna Kan imzasýyla yayýmlanan açýk mektuba kadar... Senfoni Orkestrasý’nda keman çalan ‘devlet sanatçýsý’ olarak onurlandýrýlmýþ Suna Kan, uzun açýk mektubunda, konserin ‘Atatürk devrimlerine aykýrý’ düþeceðini sert ve çirkin sözlerle ifade etmiþtir.

En iyisi, mektubun son paragrafýný birlikte okuyalým: Sahnesinde Beethoven'in, Brahms'ýn, Bartok'un, Erkin'in, Rey'in, Saygun'un eserlerini çaldýðým Devlet Konser Salonunu, emrettiðiniz gibi, müzelik eserlerle 22 ve 23 Aralýk tarihlerinde teksesin temsilcileri iþgal ederse, naçiz þahsýma tevcih edilmiþ olan Devlet Sanatçýlýðý unvanýný size gönül ferahlýðýyla iade edeceðimi bilmenizi isterim; Atatürk Devleti'nin temelinde yatan prensipler zedelendiði gün, esasen benim gözümde böyle bir unvanýn deðeri ve þerefi de kalmaz.”

Sonucu herhalde merak etmiyorsunuzdur: Askerlerin perde gerisinden yönelndirdiði hükümet, ‘Atatürk devrimlerine aykýrý’ iddiasý yüzünden, her þeyiyle hazýr ‘Itri Konseri’ni iptal etti...

Klasik Türk musikisine Cumhurbaþkanlýðý Konser Salonunun tahsisi için 1977 yýlýný (27 Þubat) ve Milliyetçi Cephe iktidarýný beklemek gerekecek; ‘Itri’nin eserleri, ‘Dede Efendi’ için düzenlenen o konserden yaklaþýk 25 yýl sonra, ancak 11 Haziran 2012’de, ayný salonda terennüm edilebilecektir...

Ne çileli bir serüvenmiþ Türk musikisinin devletten ilgi görme serüveni...

Cumhurbaþkaný Gül’ün katýldýðý ‘Yeni Yýla Merhaba Konseri’nde Koro’yu þef olarak ilk kez yöneten Mehmet Güntekin’in seçtiði eserleri dinlerken, þarkýlarýn benim ruh halime de ýþýk tuttuklarý hissine kapýldým. Özellikle de Bekir Ünlüataer’in o güzel sesiyle tek baþýna söylediklerinde:

Fahri Kopuz’un Suznak/Düyek þarkýsý: “Elem geçer dedik amma, hakikat öyle deðil / Zevâli yok gam-ý aþkýn, bu mihnet öyle deðil.”

Ali Galip Türkkan’ýn Suznak/Curcuna þarkýsýndan: “Bu hale nasýl sabredeyim sevdiceðim ben / Gördükçe de nutkum tutulur, vâh ederim ben.”

Lemi Atlý’nýn Karcýðar/Aðýr Aksak þarkýsý: “Hüsnüne etvâr-ý nâzýn þân senin / Bende tâkat kalmadý ferman senin / Ýhtiyarým gitti elden cân senin / Bende tâkat kalmadý ferman senin.”

Selanikli Ahmed Efendi’nin Karcýðar/Curcuna þarkýsý: “Görünce ben seni ey mâh / Periþandýr benim halim âh / Yeter gayrý bu âh u vâh / Periþandýr benim halim âh.”

Þunu da düþündüm: Genç keman sanatçýsý Aziz Þükrü Özoðuz’u, kendisine uduyla eþlik eden üstad Osman Nuri Özpekel’le birlikte mükemmel icra ettiði, Cinuçen Tanrýkorur’un Hüseyni/Aksak Saz Semaisi ‘Köyde Sabah’ eserini ve konserin bütününü keþke Suna Kan da dinleseydi...

Konser o kadar beðenildi ki, þef iki kez geri geldi, alkýþlarýmýz sayesinde iki þarký daha dinledik...