Amerika'dan son dönemde gelen haberler 'çözülemeyen' meselelerin sanki daha çok yargý yoluyla çözülmeye çalýþýldýðý izlenimini yaratýyor. Önce eski Amerika Birleþik Devletleri (ABD) Baþkaný Donald J. Trump, þimdi ise ABD Senato Dýþ Ýliþkiler Komitesi Baþkaný Senatör Bob Menendez. Eski ABD Baþkaný Donald J. Trump'ýn Amerikan Baþkanlýðý'na tekrar yürüyüþüne yönelik bir ön alma hamlesi olarak okunan hamleye benzer bir hamle de Senato kanadýndan geldi. Türkiye'ye F-16 satýþýnýn engellenmesinin baþ müsebbibi olarak karþýmýza çýkan Senatör Bob Menendez ve eþine yönelik rüþvet iddialarýnýn zamanlamasý da o kadar tesadüf deðil. Türkiye'ye F-16 satýþlarýnda kördüðüme neden olan bu ismin karnesi meðer düþünülenden çok daha kötüymüþ; hatta eþinin müdahil olmasýyla yapýlaþmýþ bile denilebilir.
Ne Menendez'miþ dedirtecek kadar organize, mevzu bahis bilgilerin niteliði açýsýndan ise 'devlet sýrrý' denilebilecek nitelikte olmasýyla birlikte neler oluyormuþ dedirtiyor. Hep söylene gelen Amerikan siyasetinde lobilerin rolü ve Senato adaylarýnýn seçim kampanyalarýnýn finansmaný meselelerine vurgu yapýlsa da bu meselenin pek çok açýdan 'zamanlamasý manidar. Neden derseniz öncelikle Menendez'in Türkiye karþýtý duruþu sadece F-16 ile sýnýrlý da deðil. Silah satýþýndan Doðu Akdeniz meselesine kadar Amerika'nýn bölge siyasetinde kritik öneme sahip pek çok konuda yoluna taþ koyulmasý hissini uyandýrsa da ABD yönetiminin güçler ayrýlýðý böyle iþte söylemine de destekleyici zemin hazýrlýyordu.
Ne oldu da bu 'operasyon' þimdi oldu diye sorulunca yine Trump ve yaklaþan seçim sürecinin de dikkate alýnmasý gerek. I. Trump döneminde tabiri caizse alaþaðý edilen Amerikan müesses nizamý ve iþleyiþinin yarattýðý krizler silsilesinin yeni bir paketinin yaþamaya anlaþýlan ABD pek de hazýr olmamalý ki her iki yargý operasyonu birbiri peþi sýra olacak þekilde ABD Baþkanlýk seçimlerinden neredeyse tam 1 yýl önce yapýldý.
Tabii baþka bir zamanlama da Türkiye'nin Birleþmiþ Milletler (BM) Genel Kurulu için Sayýn Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan ve beraberindeki heyetin yoðun ikili temaslarýnýn ardý sýra olmasý. Dýþiþleri Bakaný Sayýn Hakan Fidan'ýn birkaç gün daha uzun kalarak görüþmeleri devam ettirmesi de yine dikkat çekmiþti. Yine bu temaslarýn meyvelerini önümüzdeki aylarda görme olasýlýðý da yüksek ihtimal.
Bu süre içerisinde dikkate alýnmasý gereken 'zamanlama manidar' vurgusunu destekleyici baþka bir tarihi süreç ise Ýsveç'in Kuzey Atlantik Paktý (NATO) üyeliði oylamasý. Türkiye'nin bu konudaki duruþunu net bir þekilde her seferinde altýný çizerek belirtmesi, 'pabuç pahalý' diye düþündürtecek olmalý ki Senatör Bob Menendez'den boþalan Senato Dýþ Ýliþkiler Komitesi Baþkanlýðý'na 2015 yýlýnda Menendez suçlandýðýnda geçici komite baþkaný olan komitedeki 2 numaralý Demokrat Ben Cardin'in getirilmesi ise bu argümanlarý doðrulayýcý nitelikte.
"Türkiye önemli bir NATO ortaðýdýr. Türkiye'de çok önemli askeri üslerimiz var. Türkiye ile iyi iliþkiler kurmamýz bizim çýkarýmýzadýr." Bu sözleriyle bundan sonraki 'fren koyma' hamlelerinin gelmeyeceði izlenimi yaratan Cardin'in geliþinin ise Rum ve Ermeni lobilerinde büyük hayal kýrýklýðýna yol açtýðý haberleri kulislere yansýyor.
Velhasýl Menendez meselesinin o kadar da küçük bir mesele olmadýðý, bundan sonra benzer hamlelere kalkýþmaya çalýþanlara da örnek teþkil etmesi de bu iþin yan faydalarýndan. Ne de olsa sui misal emsal olmaz, olmamalý da. Menendez'in yolundan gitme de denenmemeli.